Boynundan tutup kendime yaklaştırdım ve özellikle o noktayı seçerek dudaklarının kenarına küçük bir öpücük bıraktım karşılıklı kaplerimizi tekleten.
"Ben de seni" dedim bir o kadar hızlıca geri çekilirken ve gülümsememe oyuncu bir ifadenin eklenmesine izin verdim.
"Sen de beni ne Rosie?"
Sınır
+90 oy +100 yorum
Gözlerimi açtım, yeni ve taze bir güne.
Hayatımın baş köşesine,zihniminse her bir zerresine kurulmuş olan Jeon Jungkook gerçeğine.
Hank suratımı yalayarak ve üstümde zıplayarak beni yatağımdan kaldırmaya mecbur ettiğinde gerinerek yumuşak yatağımdan kalktım.Dinlenmiş hissediyordum, dün film izleyip
koltukta yayılarak rahat ve huzurlu bir akşam geçirmiş çok da geç olmadan uyumuştuk.Erken yatmıştım çünkü erken kalkacaktım. Bugün işlerime geri dönme günüydü ve maalesef programım şu sıralar pek de ertelenmeye uygun değildi.
Sunny oppanın başıma dikilmesini istemezdim. Bundan da önemlisi şirkette yeni olduğum için üzerimdeki gözlerden ve vadettiklerimin arkasındaki şüphelerden haberdardım.
Hank'in mamasını tazelemek için birlikte aşağıya indik ve Jungkook'u uyandırmadan önce kahve makinesindeki filtreyi yenisiyle değiştirip iki ölçek kahve ekledim.
Kahvaltı için bir şeyler hazırlamakla şirkette atıştırmak arasında kalmıştım ki saatin ancak duşa girip hazırlanmama yeteceğini gördüğümde tercihimi ikincisinden yana kullanmaya karar verdim.
Yukarıya çıkıp duşa girdim, vanilya aromalı duş jelimi köpürtüp bütün vücuduma yayarken günün planını gözden geçiriyordum.
Düne ait bir toplantıyı ertelemiştim bugüne ve ayrıca stüdyoda işlerim vardı kendimce gördüğüm birkaç pürüzü düzeltmek istediğim.Neyseki koreografım Ni-ki bugünlerde beni biraz rahat bırakmaya başlamıştı ki Sunny oppa da o boşlukları LVMH ile yapmam gereken uzun soluklu toplantıyla doldurmuştu.
Normalde toplantı sırf onun için New York'a uçmamı gerektirecek kadar önemliydi ancak böyle uzun bir yolculuk için programımda aksaklık oluşmasını istememişlerdi.
Toplantının detayları hakkında Tiffany&co'nun Ceo'sunun oğlu aynı zamanda yönetici ve yakın arkadaşım olan Alexandre beni arayıp birkaç şeyi çıtlatmadan yapamamıştı.
Eğer verdiği ipuçlarından doğru çıkarımı yaptıysam sıradaki projemiz benim büyük hayallerimden biriydi ve bu yüzden de biraz heyecanlıydım tüm bunları düşünürken.
Saçlarımı da güzelce köpükleyip duruladıktan sonra pamuklu bornozumu üstüme geçirip uzun saçlarımı da havluyla kafamın tepesinde sardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seoul mate / RoséKook
FanfictionBlackpink grubunun dağılmasıyla bocalayan Rosé solo olarak devam etmeye karar verir ve hybe ile anlaşma imzalar. Yeni kariyeriyle birlikte hayatına bir anda giren Jeon Jungkook'sa zaten bozulmuş dengelerini alt üst eder. "Ağaçta duran kuş dalın kır...