Blackpink grubunun dağılmasıyla bocalayan Rosé solo olarak devam etmeye karar verir ve hybe ile anlaşma imzalar. Yeni kariyeriyle birlikte hayatına bir anda giren Jeon Jungkook'sa zaten bozulmuş dengelerini alt üst eder.
"Ağaçta duran kuş dalın kır...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tekerlekli ve oldukça rahat sandalyede iki tur dönmüştüm kendi etrafımda.
"Chaeyoung ne düşünüyorsun bu konu hakkında?" Ses tonu sıkkın ve sinirliydi. Ellerimi çıtlatıp durduğum için sinir olmuştu belli ki. Ancak şu an hiçbir şey düşünesim yoktu. Yol yorgunuydum bir kere. Biraz kendime bakmak, dinlenip sere serpe uzanmak istiyordum şu anda.
"Maniküre gitmem gerekiyor" dedim o anda uzun zamandır yaptırmadığım tırnaklarımı fark ettiğim için. Onu düşünmüyor da olsam yalan değildi.
Dün gece Kore'ye uçmuş, vip çıkıştan geçerek sorun yaşamadan çıkmıştım. Bu epey şaşırtıcı olmuştu çünkü New York'ta olduğum, gitar çalıp şarkı söylediğim videonun internette yayılmasıyla öğrenilmişti.
"Kendine özgü ses rengi sayesinde hayranları tarafından kolaylıkla tanınan ,geçtiğimiz ay YGE tarafından dağıldığı duyurulan dünyaca ünlü Blackpink grubunun üyesi Rosé ; New York metrosunda sokak sanatçılarına katılıp, şarkı söylerken fark edildi. Kendisinin bir hayran tarafından tanındığını anlayınca metroya atlayıp gözden kayboldu. Kimse Rosé'nin yüzünü göremese de kendisinin çok büyük hayranı olduğunu söyleyen fanı "onu tanımak için yüzünü görmeme gerek yok, sesi melek gibiydi. Ayrıca elçisi olduğu Ysl'in çantasını takıyordu. Aman tanrım Rosé , saçlarını siyaha boyatmışsın ve bize bunu göstermiyorsun. Seni çok özledik, umarım iyisindir" diyerek yaşananları anlattı ve Rosé'ye olan desteğini gösterdi. "
Benim umursamaz cevabıma, ablam önüne açtığı magazin haberini okuyarak karşılık vermişti.
"Ne demeliyim ki?" dedim sıkkınlıkla yanaklarımı şişirerek. Eve dönmek ve koskoca bir aydır görmediğim, dün gece kapı açılır açılmaz mutluluktan üstüme atlayan Hank'le oynamak istiyordum.
"Yorumları okumalısın" dedi elindeki tableti masanın üzerine koyup bana doğru iterek.
Dün gece gelip elimdeki valizimi odama taşıdığımda büyük bir şokla karşılaşmıştım. Ablamla birlikte yaşadığım evimdeki odam bu süreçte bana gönderilen yüzlerce hediyeyle dolmuştu. Ve elbette yüzlerce fanlar tarafından yazılmış mektupla..
Hediyelere bakmayı sonraya erteleyip, bir süre Hank'le vakit geçirmiş sabah da ablamla yaptığımız kahvaltıdan sonra onunla ofisine geçmiştim.
Uzattığı tableti alarak geriye yaslandım. Ve haber sayfasının altındaki yorumları okumaya başladım.
Kendim hakkımda yazılanları okuyacağım ilk seferdi ve kalbim dört nala koşuyordu daracık göğüs kafesimde.
Ama sonuçta kötü şeyler görecek olsam elime tutuşturmazdı oku diye. Buna güvenerek yorumlara doğru kaydırdım sayfayı.
