6: unuttun mu sahi?

360 54 63
                                    

✦

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sağa dön, sola dön. I-ıh, uykum hala yok. Tekrar sağa dön. Olmadı sola. Yine yok.

Saatlerce devam eden sinir bozucu döngü sonucu artık kollarım yatak örtüsüne sürtünmekten kızardığında oflayarak yerimden kalktım.Gecenin kaçı bilmediğimden sessiz olmaya çalışırken elbette normalden fazla gürültü çıkarıyordum çünkü bilirsiniz, ne zaman işler istediğim gibi gitti ki?

"Sikeyim."

Sigara paketini almak için açtığım komidin çekmecesi gürültülü bir şekilde kapandığında bir süre gözlerim kısık, kollarım suçluluk duygusuyla havada kalakaldım. Buna son veren ise yan odadan yükselen bağırış oldu.

"Artık ses yapmayı keser misin?"

Sağ elim alnıma gidip tırnaklarımla oraya birkaç çizik bırakırken "Özür dilerim." dedim birini uyandırmamaya çalışmanın yanında yan odadan duyulmasını istediğim bir şekilde.

Sandalyemi tutup pencerenin kenarına sürükledim. Ardından tülü çekip aralık pencereyi de boylu boyunca açtım.

"Canın cehenneme."

Hala gürültü yaptığımı kullanabileceği en sert dille bana ileten kardeşime karşılık hiçbir tepki vermedim. Zaten elimi oynatsam gürültü çıkarıyordum. En iyisi susup cevap vermemekti.

Paketin içindeki çakmağı ve bir dal sigarayı aldıktan sonra onu mermere bırakıp sigaramın ucunu yaktım.
İçime çektiğim bir nefes ve odamda oluşmaya başlayan gri bulut.

Ciğerlerim yanıyordu ve sebebi sigara dumanı değildi. Tüm bedenim yanıyordu. Kontrolsüzce ilerleyen yangın artık bende kül bile bırakmaz derken ben hala ayakta sapasağlam durabiliyordum.

Yatağıma, odama, bu ülkeye ve hatta bu dünyaya bir türlü sığamıyordum. Huzursuzluk, ruhumun tırnaklarını kemiren iri bir fare gibiydi. Buraya ait değildim. Ruhum bedenime birkaç beden büyüktü. Taşıyordum. Ağzımdan, burnumdan, kulaklarımdan... ruhum eksiliyordu, kayıplara karışıyordu.
Parçalarını kaybetmiş bir yapboz gibiydim. İşe yaramaz. Sadece kalabalık eder.

Sokakta kimseler yoktu. İnle cin top oynuyor derler ya, öyle bir sessizlik çökmüştü. Gördüğüm kadarıyla uyanık birileri vardı ama. Hyunjin'in penceresinin yanındaki lambaderin ışığı yüzüme vuruyordu. İstemsizce tebessüm ettim. O ışıkla uyuyamazdı. Sanırım yine bir şeylere içerlenmişti. Konu belki Changbin belki de başka bir şeydi ama güzellik uykusundan ferâgat ettiğine göre onun için epey önemliydi.

Sigaramdan bir nefes çektim. İçime dumanla birlikte bir pişmanlığın da doğduğunu hissedebiliyordum. Şu sıralar günde içtiğim sigara sayısı artmıştı. İki günde bir sigara almaya çıktığıma bakılırsa baya artmıştı. Bu eziyeti kendime niçin yapıyordum, cevabım yoktu. Belki de sadece kendimi cezalandırma şeklimdi. Bir bedene sığamadığım için.

izleri kalırdı öpüşlerimin | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin