10: omzun evim benim

366 50 47
                                    

!Bu bir geçiş bölümüdür!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

!Bu bir geçiş bölümüdür!

Ellerim yastığın altında, başımın ağırlığından sebep ağır hasarlı vaziyetteyken bacaklarımı hafifçe yataktan sarkıtmış uyanabilmeyi bekliyordum. Birkaç gündür olduğu gibi bu sabah yine canımı sıkan bir kabustan uyandığım gerçeği bana bunun uzun süreli bir alışkanlığa dönüşeceğini hissettiriyordu. Evet, gözlerimi şapaktan açamazken düşündüğüm ilk şey buydu. Bunun büyük bir problem olduğunu gayet iyi biliyorum çünkü. Huzursuz uykularım yüzünden uyumaktan kaçınmam ve beraberinde yorgunluğun depresyonumu arttırması kaçınılmazdı. Ki dünden bugüne bile büyük artışa geçtiğini bizzat görüyordum.

İçimde yağan karla karışık yağmurlara inat dışarıda hava güneşliydi. Top kavgası yapan bir düzine çocuğun beni eskilere götüren bağrışları, salondan yükselen babamın kaset çalarınının cızırtılı sesi... babam kasedi koyduğuna göre annemle beraber mutfakta olduklarını ve el birliğiyle kahvaltı hazırlarken yavaşça dans edip liseli aşıklar gibi flört ettiklerini tahmin edebiliyordum. Böyle zamanlarda mutfağa gitmezdim. Zaten gitsem bile babam, annem bizim önümüzde onunla flört etmediği için ondan gizli kovalardı bizi. Yardım etmek bir yana onlar çağırmadan kapıdan bile geçmezdik Hannah ve ben.

Anne ve babamın sevgi dolu evliliği kalbimi ısıtınca tüm suratsızlığımı bir kenara bırakıp hafifçe tebessüm ettim. Gerçek bir tebessüm. Herkesten gizli, sadece bana, kırgın ruhuma, yalnızlığa ve tepemden eksilmeyen cinlerime özel hiçbir gösterişi olmayan bir tebessüm. Tabii bu uzun sürmedi. Aşk ve sevgi denince aklıma düşen ilk şey elbette kalbimde derin yaralar açan çilli oluyordu. Çilli'm, ilk ve tek aşkım, çocukluğum.

Küçükken sabah erkenden uyanıp mahalleyi çığlıklarıyla ele geçirenler bizdik. Minho, Changbin ve ben. Elbette başkaları da vardı. Fakat çoğu uzun yıllar önce taşınan memur çocuklarıydı. Şimdi görsem yüzünü tanımayacağım simalardan ibaretti 2 yakın arkadaşımdan gerisi.
Zaman içinde önce Changbin elini sıkı sıkı tutan parlak gözlü bir oğlanı da aramıza kattı. O zamanlar halinden memnun değildi. Küçüktük, Hyunjinler üst katlarına yeni taşınmıştı ve sonraki gün Changbin anneleri tarafından zorla eli eline tutuşturulan kendisinden bir yaş küçük olan oğlanı aramıza katmayı istemiyordu. Hatta hatırlıyorum da uzunca bir süre Hyunjin kavga kıyamet peşinden gelip aramıza girmişti. Changbin ona sürekli gelmemesini söyler, ara sıra dozunu kaçırıp iteklerdi. Tabii asla ileri gitmezdi, ki zaten izin vermezdim. Onları birbirlerine bağlayan Hyunjin okula başlayınca olmuştu.

Her şeyi anlamak için zaman gerekirdi ve şimdi üstünden onca zaman geçmişken olanlara anlam vermek çok daha kolaydı. Changbin yalnız kalmaktan korkan biriydi. Ve Hyunjin'in onun yerini tutacağı korkusuyla öylesi saldırgan davranmıştı. Fakat sonra Hyunjin okulda zorbalık görünce sanki kendisi de zamanında ona zorbalık yapmamış gibi onu korumaya almıştı. O zamanlar özgüveninin tavan olduğu zamanlar. Kavgacı bir tipti. Okulun mafyası. Hyunjin'i korumaya başlamasıyla araları gittikçe iyiye gitti. Zaman içinde Changbin onunla benden bile iyi anlaşır daha çok vakit geçirir oldu ama bunlara kırılmadım hiç. Ben de o zamanlar başka bir minikle olması gerekenden fazla ilgiliydim zaten, onun benden başka bir yakın arkadaş edindiğini dark edemeyecek kadar büyülenmiştim.

izleri kalırdı öpüşlerimin | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin