8: tavşan deliği

349 48 104
                                    

✦

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güneşin batmak üzere olduğunu işaret eden kızıl ışık perdeden süzülüp yatağımın üzerine düşüyordu. Bu hoş turuncunun mutluluk ve cesaret verdiğini internetten öylesine bir bilgi olarak okumuştum ama gerçek olduğuna bizzat ilk defa şahit oluyordum.

Çocukken saftık. Tebessümlerimizin altında başka anlamlar yatmazdı. Fakat artık büyümüştük. Bir hareketin altında yatan bin anlamın farkındaydık. Bundandır ki bazen kafamız patlayacak gibi olurdu.

Lee Felix'in dünkü tebessümü masum değildi, farkındaydım. Belki benim çıkardığım anlam da yanlıştı ama o yürek hoplatan tebessümün masum olmadığından emindim.
Evin boş olduğunu vurgulayarak beni çağırdığında gözlerinde beliren yaramaz parıltılar, istediğini yaptırmak için hırslı bir o kadar da kendinin masum olduğuna inandırmaya çalışan yavru kedi bakışları...

Hiçbir şeyi gözlemleyerek çözemeyeceğimi anladığım o vakit ağız dolusu bir küfürle elimdeki ince gömleği yatağa attım. Kendi itiraf etmedikçe, ben itiraf etmedikçe bakışların bir anlamı yoktu. Karıncanın duymayacağı fısıltılar gerçekten gürültülü bir aşk hikayesinin ayak sesleri olabilir miydi?

Parmaklarımı şakaklarıma sertçe bastırıp bu gündüz sarhoşluğunu ötelemeye çalıştım fakat nihai bir sonuca varamadım. Aklımı kaybetmiş olduğumdan tam şu an gerçekten şüpheliydim.

Oraya gitmeli miydim?

Niye bunu düşündüğümü de anlayamıyordum ki kendimi anladığımı söyleyebileyim. Geçen gün onunla söğüdün altında buluşmamışız gibi bugün şüphede kalmam beni komik duruma düşürüyordu.

Kalbimde büyük bir ağırlık ile yatağın üzerine attığım gömleğin yanına oturdum ve işaret parmağımın kemikli sırtını dudaklarımın arasına yerleştirdiğim an gelen bildirim sesiyle irkilerek geri kalktım. Felix'den olduğunu ümit etmiştim fakat yalnızca üniversiteden, artık takılmadığım arkadaşlarımın olduğu gruba gelmiş gereksiz bir mesajdı.

"Aah!" Kendi kendime kızıp durmaktan yorulmuştum. Başım çatlıyordu ve üstelik ne yapacağımı da hala bilmiyordum.

Minho'lardan, erken yenen akşam yemeği sonrasında ayrılıp eve geri dönmüştüm ve yaklaşık yarım saat sonra akşam sekize gelecekti.

Bugün oraya gitmezsem hayatım boyunca pişmanlık yaşayacağımı bildiğim gibi oraya gidersem de yaşananları kaldırmakta zorlanacağımı biliyordum. Her türlü boka batacaktım.

Başımı yatağın sert başlığına yaslayıp boynumun acımasını umursamadan bir süre düşündüm. Pişmanlık duyup üzülmek yerine yaşadıklarıma üzülmenin çok daha benlik olduğuna karar verdiğimde elime aldığım gömlekle kalktım yerimden. Kollarımdan geçirip telefonumu cebime attıktan sonra hızlı adımlarla odamdan çıktım.

izleri kalırdı öpüşlerimin | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin