Yeşil Gözlü Kız

100 23 20
                                    

Babası henüz sabah olmadan birden odasına girmiş ve yine o kaba ve yüksek sesiyle emirler vermeye başlamıştı. Acaba saat kaçtı? Gecenin üçü müydü dördü müydü? Aslında Felix çok şaşkındı. Bu saatte birden kendisini uyandırmasından ziyade, babası onun odasına girmişti. Babası kaç yıldan sonra oğlunun odasına girmişti. Acaba bir oğlu olduğunu falan mı hatırlamıştı? Fakat Felix babasının sadece bir şeyler saçmalamak için geldiğini bilmiyordu. Bilse, bu kadar heyecanlanmaz ve mutlu olmazdı. Yıllar sonra "gerçek bir aile" olacaklarına dair umutlar yeşermezdi hassas kalbinde.

"Okulunu değiştireceğiz, Adrien'ın okuduğu okula gideceksin."

Felix afallamıştı. Babası bunu söylemek için mi gelmişti? Zaten kaç yıldır okul değiştirip duruyordu. Bunu garipsemezdi. Fakat içindeki umudu tekrar kırmıştı babası. Sinirlenmişti. Ayrıca tek arkadaşıyla aynı okula gideceğini de düşünememişti o an. Sinirinden hemen itiraz etmişti. Ne olurdu Felix'i biraz olsun sevseydi.

"Ama baba, şuan okuduğum okul gayet iyi. Bu okulda devam etsem ol-"

Babasının sert sesi yine bıçak gibi kesti sesini. Eskiden çok korkardı, gözleri dolardı fakat şimdi alışmıştı. Alışması lazımdı zaten. Korkmakla hayat geçmiyordu.

"Adrien ile aynı okula gideceksin. Herhalde Gabriel oğluna güzel bir okul seçmiştir."

Buna şüphe yoktu. Gabriel harika bir babaydı. Felix'in henüz 4 yaşındayken "Keşke benim babam sen olsaydın Gabriel amca." diyebileceği kadar iyi bir babaydı. O gerçekten 'Baba' sıfatını hak ediyordu.

"Ama"

"Aması yok Felix."

Felix alacağı cevabı bilmesine rağmen şansını denemişti. Bu saatten sonra diretmenin anlamı yoktu. Babası odasından çıktı.

Düşününce o kadar da kötü değildi. Demin aklına gelmemişti fakat Adrien ile aynı okula gidecekti. Artık okulda yalnız olmayacaktı. Belki yeni arkadaşlar da edinebilirdi. Belki tam anlamıyla 'sosyal bir kelebek' olurdu. Zaten anlatılana göre kötü bir okul değildi. Hayali arkadaşı da böyle düşünüyordu, düşünemese bile.

"Saat geç oldu, yarın yeni okuluna başlarsın yüksek ihtimalle."

"Yeni karar verdi ama, gecikir belki."

"Babandan bahsediyoruz."

"Doğru."

Nasıl oluyordu da babasını kendisinden daha iyi tanıyordu bilemiyordu. Ondan fazlasıyla rahatsız oluyordu. Asla yalnız bırakmıyordu. Ve Felix'i daha da yalnızlaştorıryordu.

Yatağına doğru yürüdü ve bir güne daha son vermek için yatağına yattı.

"İyi geceler Felix! Rüyanda beni gör."

"İyi geceler" dedi fakat içinden onu görmemek için dua etti. Zaten her zaman burnunun dibinde bitiyordu. Yeterdi. Neydi bu samimiyet. Felix sıkıldığını hissetti ve uyumaya karar verdi.

Bölünen uykusunu umarım güzel bir şekilde devam ettirebilirdi. Çünkü şimdi uyanık kalıp moralini daha fazla bozmak istemiyordu. Alışmıştı fakat bu üzülemeyeceği anlamına gelmiyordu. Felix hâlâ ilk günkü gibi üzülüyordu.

(...)

Felix uyandığında babası kocaman evlerinde bağırıp çağırıyordu. Babası sanırım yine formundaydı. Her zamanki hâliydi, onun normaliydi. Yatağından kalktı ve üzerini giyindi. Yeni okuluna başlayacağı için çanta getirmeyecekti. Sanırım ders kitapları aynı değildi. Aynı olsa bile bir şey olmazdı. Adrien'dan bakardı. Zaten yeteri kadar derdi vardı. Bir de bu saçma dapan meseleyi kafasına takmak istemiyordu. Stres yapıyordu. Stres yaptığında ona bir sıcak basıyordu. Felix ise sıcaktan çok nefret ediyordu.

Kahvaltı yapmak için aşağıya indi ve her zaman olduğu gibi tek başına kahvaltısını yaptı. Babasının yardımcısı olan Abella her zamanki gibi başında duruyordu. Ne saçmaydı ama. Niye başına bekçi tutuyordu?

Okula gitmek için evden çıktı ve arabaya girmesi için korumasının açtığı arabaya bindi. Koruması her ne kadar babadının emir kulu olsa da çok iyi bir insandı. Nereye gitmek istese işinden olma riskine karşı Felix'i her yere götürüyordu. Felix beynindeki her şeyi kenera bırakıp camdan dışarıyo doğru baktı. Yol boyunca kulağında sadece korna sesleri ve sonbaharın etkisiyle yağan yağmurun sesi vardı.

Okula vardıklarında Felix arabanın kenarında her ihtimale karşı tutulan şemsiyeyi aldı ve kendisini kapının önünde bekleyen kuzeni ve arkadaşlarının yanına gitti. Adrien ile sarılırken arkadan Adrien'ın arkadaşlarını da gördü. Hepsi şaşkın bir şekilde Felix'e bakıyordu. Şaşkınlardı çünkü Felix ve Adrien şaşırtıcı bir şekilde ikiz gibi birbirlerine benziyorlardı. Gözleri yeşil gözlü bir kıza takılda. İfadesi diğerlerinden çok daha farklıydı. Küçümsüyordu. Sadece küçümsüyordu.

Yıl'anlar ve Yılan'lar | Felila (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin