Partiden Sonra Buluşma

79 14 30
                                    

Felix yıllardır gelmediği büyük malikaneye hayranlıkla baktı. Evin dışından bile içinin ne kadar sıcak olduğunu anlayabiliyordu. Aile sıcaklığı vardı. Teyzesinin eviydi. Teyzesini de uzun zamandır görmüyordu, onu çom özlemişti.

Felix, Adrien'ın ısrarları sonucunda teyzesine gitmek ve sadece bir gece teyzesinde kalmak için babasından izin almaya çalışmaya ikna olmuştu. Bugün Adrien'ın doğum günüydü ve Adrien doğum gününde Felix'in de yanında olmasını istemişti.

Felix olacakları bilerek babasını aramıştı. İzin vermeyeceğini çok iyi biliyordu fakat Adrien çok ısrar etmişti. Ayrıca çok heyecanlıydı. Çünkü hayatımızda hiç ikisi birlikte kalmamıştı. Felix babasını aradığında babası şaşırılacak şekilde mucizevi bir şekilde Felix'in teyzesinde kalmasına izin vermişti. Sanırım bugün iyi günündeydi. Normalde asla izin vermemesi, hatta aşağılaması falan gerekiyordu.

Felix okuldan teyzesinin evine gelene kadar ağlamamak için kendini çok zor tutmuştu. Çok mutluydu. İlk defa kendi evi dışında bir yerde kalacaktı.

"Bak dedim ben izin verir diye."

Evet söylemişti. İlk defa haklı çıkmıştı. İyi ki de çıkmıştı.

"Keşke her zaman bu şekilde olsa."

Birlikte malikaneye girdiler. Teyzesi ve eniştesi şimdilik evde değildiler. Sanırım birkaç saate gelirlerdi. Onlar gelene kadar Adrien'ın odasında konuşabilirlerdi. Akşam da Adrien'ın arkadaşları gelirdi herhalde. Adrien masasının hemen önündeki sandalyeye oturdu ve Felix'e doğru dönerek konuştu.

"Son zamanlarda ev nasıl, sen nasılsın?"

Felix bunu tahmin etmişti. Elbette bu konular açılacaktı. Fakat bu konulardan çok rahatsız oluyordu. Buraya her şeyden soyutlanmak için gelmişken yine bu kötü şeyleri hatırlamak istemiyordu.

"İyi. Partiye Lila'yı çağırdım, sorun olur mu?"

Konuyu değiştirmeye çalışıyordu. Adrien iç çekti.

"İstediğin herkesi çağırabilirsin, burası senin de evin. Ama konuyu değiştirme Felix. Evde bir şeyler olduğunu biliyorum. Bir haftadır öncekinden de kötü görünüyorsun. Ruh gibisin Felix. Bizimle hiç konuşmuyorsun bile. Sadece bazen Lila'yla konuştuğunu görüyoruz. Seni merak ediyorum. Her şeyi içinde biriktirmeni istemiyorum. Anlat, seni şartsız dinleyeceğimi biliyorsun."

Felix, Adrien'ın ne kadar iyi bir dost olduğunu biliyordu. Fakat anlatacağı şeyleri anlayacağını sanmıyordu. Yaşadıklarına ya çok fazla tepki verip Felix'i daha çok üzecekti, ya da normal karşılayıp rahatsız hissettirecekti. Adrien şiddet nedir, nasıl hissedilir, o an nasıl donakalınır bilmezdi. Veya babanın sana her gün kin kusmasını anlamazdı. İyi ki de anlamıyordu.

Anlatmak istememesinin başka bir nedeni ise şuydu. Kimsenin kendisine acımasını, üzülmesini istemiyordu. Çünkü kendisini değil, babasını acınacak durumda görüyordu. Fakat kimse babasına acımayacaktı, bunlara şahit olan Felix'e acıyacaklardı. Korkuyordu. Felix'ten ses gelmeyince Adrien tekrar konuştu.

"Felix sen bize anlatmadıkça bizden uzaklaşıyorsun. Bunu yapmamaya çalışsan da uzaklaşıyorsun. Yalnızlaşıyorsun. Ben senin yalnız kalmanı istemiyorum. Bizimle paylaş ki senin yanında olabilelim."

Adrien çoğul konuşuyordu, çünkü kime anlatmak isterse ona anlatsın istiyordu. Adrien'ın tek amacı Felix'in içini rahat rahat dökebilmesiydi.

Felix, Adrien'a maalesef ki hak vermişti. Çünkü bir hafta kadar kısa bir sürede dahi Adrien ve Marinette'den çok uzaklaşmıştı. Onlar Felix'in tek arkadaşlarıydı. Lila da vardı fakat sanırım Lila ile arkadaş değillerdi. Adrien'ın beklenti dolu gözlerine bakıp nefesini verdi ve konuştu.

Yıl'anlar ve Yılan'lar | Felila (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin