"Cansu....cansu hadi kalk geldik."
-Hııhh.. ne oldu ya? "
" Kızım hadi kalk dalıp gittin okula geldik."
-Tamam tamam geldim
diyerek kulaklığımı ve telefonumu çantama koydum ve çantamı tek omuzuma alarak servisten indim , Doğa önden bende arkadan yürüyordum. Rüzgar hafifçe esmeye başlamıştı, saçlarımın havalanmasını sağlıyor, yüzümü yavaşca okşuyordu. Sonunda okulun içine girdik. İki kat yukarı çıktık, ben hemen üçüncu sıraya doğanın yanına oturdum ve pembe çiçekli not defterimden ders programına baktım "olamaz ya ders biyoloji " diyerek mırıldandım çünkü bu dersi hiç sevmiyordum heleki hocayı. Hoca sınıfa geldi ve her zamanki somurtgan yüzüyle " günaydın "dedi. Bütün sınıf aynı şekilde " günaydın " dedi ve oturduk böylellikle 40 dk başlamış oldu.
(40 dk SONRA)
Dııırr Dııır .... sonunda en sevdiğim ses, kurtuluş sesi doğa ya döndüm ve " ders nasıl geçti " dedim
Doğa bana dönerek " Ehh " diyerek suratını buruşturdu. Ben başımla işaret ederek
-Hadi kantine gidelim, bu sefer çaylar benden
diyerek ikimizde kıkırdadık. Kol kola girdik ve kantine çıkmaya başladık . Boş olan bir masaya oturduk .
-Madem çaylar benden ben alıp gelirim dedim ve alacağım yere doğru ilerledim. Sıra bana gelmişti ve orada çalışan abiye " 2 çay " diyerek kısa bir teklifte bulundum.
2dk sonra plastik bardaklardan duman çıkan bir tepsi verdi abi ve arkamı dönmemle elimdeki tepsi ve tabiki iki çayda arkamda olan kızın üzerine döküldü... Kafamı kıza çevirmemle kızın çığlığı atması bir oldu . Bu kızı gözüm bir yerden ısırıyordu ama ..
Hah! bu kız bizim servisteki yeni kız değilmi?
Ama ben böyle düşünürken kız bir çekirge gibi kendi etrafında hem dönüyor hemde zıplıyordu.
" Bu elbise ne kadar senin haberin varmı? " diyerek çığlık attı
Bende ukela bir tavırla
- Aaa o elbisemiydi ama sen kendine kücuk olanı, almışsın çünkü o elbisenin altı yok! !
Dememle kantinde bir kahkaha tufanı koptu. Ama belliki çok sinirlenmişti elbisesini aşağı çeker çekmez oradan hızlıca uzaklaştı. Hiç umrumda değil, huyum kurusun öyleyim . Sonra hiçbir şey olamammış gibi masama geri oturdum ve toplanan kalabalığı dağıttım. Doğa sanki gülme krizine girmişti kendini durduramıyordu onu öyle görünce bende gülüyordum. Doğanın gülmesinin bitişiyle bu lanet olası zil de çaldı ve biz doğayla kol kola girdik ve sınıfa çıktık ve hemen yerimize kurulduk hatta bazı arkadaşlarım o kendini havalı sanan kıza söylediklerimi konuşuyorlardi ama ben hiç ciddiyetimi bozmadan dersimi dinlemeye devam ettim...Arkadaşlar bu bölümlük benden bu kadar, daha olaylar başlamadı sıkıla bilirsiniz ama bence sıkılmayın
♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilek Ağacı
Genç Kız EdebiyatıSıradan bir hayatı olan cansunun çok inandıģı dilek aģacının her geçen gün kurumasıyla hayatı bakalım nasıl değişiyor? Ama her hikayede olan beyaz atlı prens cansunu hayatınada girer. Bakalım cansunun başına daha neler neler gelicek ? ♥♥♥♥