1.7

757 48 20
                                    

Chan canlı yayını bitirdiğinde kıvırcık saçlarını karıştırmış ve sandalyeye bırakmıştı kendini. Stayle konuşmak öyle rahatlatıyordu ki onu.

Telefonun çalma sesiyle dikleşip masaya götürdü elini. Jinyoung arıyordu. Açıp kulağına götürdü.

"Alo."

"Nasıl gidiyor?"

"Bunu soracağını hiç düşünmezdim patron. İyi gidiyor. Tabi ki asla yorgun değiliz ve 4. Jenerasyonun Liderleri olarak ilerliyoruz. Senin tam olarak istediğin gibi."

"Kulağıma bazı söylentiler doluyor. Felix ve senle alakalı. Ayağınızı denk alın. Grup içinde çiftler dışında kimse yakınlaşamaz."

Senin o evde ne olduğundan haberin var mı acaba?

"Elbette. Elbette patron. Haklısın."

"Hyunjin'in yaptığı hatadan aylarca sıyrılamadığını hatırla. Boşuna onun davasını erteleyip durmadım. Boşuna kamera önüne çıkartmadım. Geçmişte bir hata yapmamasına rağmen şimdiki hataları onu suçlu gösterdi baksana. Ne yazık. Böyle olmasını kim ister ki Chan?"

"Kimse, kimse istemez PD."

"İyi günler Chan. Çalışmaya devam. Gülümsemeye devam, her ne olursa olsun."

Telefonun kapanma sesiyle saçlarını tekrar karıştırdı ve masaya yumruğunu indirdi. Hyunjin'in kamera önüne çıkarılmadığı günler aklına geldikçe tüm hücrelerine öfke depolanıyordu patlatılmak için.

Bu kadar adaletsiz mi olmalıydı hayat? Ne yani ipleri bir adama bağlı diye sürekli onun kurallarına uymak zorundalar mıydı? Evet, evet öyleydi ancak canına tak ediyordu artık. Ne kadar büyürlerse o kadar sıkacaktı Jyp onları.

Biraz neşelenmek için Skz Del Luna'yı açtı. Minsung her zamanki gibi iş başındaydı. Tanrım mükemmel görünüyorlardı! Yüzü hemen bir gülümsemeye yer açmış ve içini sıcacık etmişti.

Kendisini gördüğünde istemsizce kıkırdadı. İyi rol yapıyordu.

Felix'i gördüğü an eridi sanki. Elini çenesine yerleştirip yan yatırdı başını ve yüzündeki tatlı sırıtmasıyla izlemeye başladı.

"Changbin karıma sulanma." dedi fısıldayarak. Sonra bir kahkaha attı. Kıskanıyor muydu yoksa? Yok yok, kıskanmazdı değil mi? Kıskanmamalıydı. Sonuçta Felix ondan başkasını sevmezdi. Değil mi?

Yine gülümsemesiyle izlemeye devam etti. Parmağını ekrana dokundurarak Felix'in yanaklarını okşadığında öyle dalmıştı ki içeri onun girdiğini fark etmemişti.

Arkasından eller boynuna dolandığında hemen başını o tarafa çevirdi. Felix o döner dönmez dudaklara kısa bir öpücük kondurup geri çekildiğinde Chan gülümsemiş ve ayağa kalkıp ona sarılmıştı hemen.

"Bak sana ne aldım? Miss gibi sıcak sıcak donatlar." dedi elindeki küçük kutuyu sallarken. Chan utangaçca gülümseyerek koltuğa oturan Felix'in yanına oturdu.

"Vlogda öyle tatlı yemiştin ki. Bugün birden aklıma geldi ve alıverdim." dedi sarı saçlarını karıştırırken.

"Teşekkür ederim.." dedi sessizce. Ellerini birbirine geçirdiğinde Felix de ellerin üzerine kendi elini koymuştu.

"Tatlım sadece senden birkaç tane aldım sakin olur musun?"

"B-benden mi?"

"Tatlı manasında diyorum. Ay azıcık esprili flört edeyim diyorum onu da anlamıyorsun." dedi Felix kaşlarını çatarken.

Real Stray Kids |Chanlix ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin