"Kollarını daha hızlı hareket ettirmelisin ve hemen sonra zıplamalısın." dedi Minho kollarını yapması gerektiği şekilde hareket ettirerek.
"Peki hyung." diye cevap verdi Felix.
Kingdom'ın birinci performansı için pratik odasından iki saattir çalışıyorlardı. Minho hareketlerini en ince ayrıntısına kadar inceliyor ve düzeltiyordu.
"Jisung sen de zıplarken bacaklarını açmamaya dikkat et. Omuz hizasındada olmalı."
"Tamamdır.
Jeongin, Jisung ve Minho ile bir kez daha pratik yaptı Felix. Biraz sonra 15. pratikleri bitmişti ve herkes duvara yaslanmış, kendini dinlenmeye vermişti. Felix hariç.
Hızla koşup odadan çıkarken Jisung arkasından bakakalmıştı şaşkınlıkla. Normalde bir hoşça kalın demeden veya sebebini söylemeden gitmezdi.
"Nereye gitti böyle?" diye sordu Jeongin.
"Chan'ının yanına." dedi sırıtarak Minho.
[...]
Kapıyı açıp içeri girdiğinde aynaya bakacak şekilde duvara yaslanmış Chan'ı gördü Felix. Odada hızlı ama derin nefes sesleri yankılanıyordu.
Sıfır kollusu ve kısa şortu vardı üzerinde. Başını geriye doğru atmıştı ve bu adem elmasını belirginleştiriyordu. Kollarını önünde birleştirmişti, öyle ki yığınla kasları dağılmıştı tişörtünü üzerine, olduğundan da büyük görünmüştü. Anlından damlayan ter damlaları ise ne kadar çalıştığını gösteriyordu.
"Hyung?"
Başını hafifçe eğip gözlerini açtı ve dik bakışlarını ona doğrultarak cevap verdi;
"Efendim Lixie."
"Çok yorgun görünüyorsun."
Felix'in sesi kısık çıkıyordu çünkü, Chan'ın bu haliyle kan akışı hızlanmıştı. O, çok seksi görünüyordu.
"Sen de."
Yanına oturdu Felix. Bacaklarını kendine çekti biraz. Gözlerini onun gözlerine doğrulttu. O Chan'ı, Chan da onun kendisini izlemesini seyretti karşısındaki aynadan.
"Neden öyle bakıyorsun?" diye sordu dayanamayarak.
Felix gözlerini çekmedi. Herhangi bir ifade belirmedi yüzünde.
"İstediğim için."
Birkaç dakika sessizlik çöktü. Ardından Chan kalktı ve tekrar çalışmaya başladı. Dansın ilk hareketlerini yapmaya başlamıştı ki Felix yanında biterek elini tutuverdi. Onu kendine çekmeye çalıştı ama Chan karşı koydu. Onun yerine eli kendisi çekti ve vücutlarını yaklaştırdı. Burnundan soluyup derin nefesler çekerken Felix nefes nefese kalmıştı. Kalbi hızlanıyordu.
"Ç-çalışmamalısın artık." diyebildi fısıldayarak.
Chan elini onun elinden çekerek beline yerleştirdi ve son mesafeyi de kapattı. Hafifçe ritim tutmak için sallanmaya başladığında Felix de ona eşlik ederken bulmuştu kendini.
"Çillerin harika görünüyor." dedi bir elini yanaklara koyup elmacık kemiğini okşarken.
Felix ise hissettiği sıcak elle gözlerini kapadı. Elini hissetmek istiyordu. Güzel dokunuşları.
Başını onun eline düşecek şekilde yan yatırdığında Chan kıkırdamıştı.
"Çok tatlısın."
Kollarını Chan'ın boynuna doladı Felix. Ayakları hafifçe hareket etmeye başladı. Şarkı çalmıyordu ama, Tanrı aşkına ne fark eder? Birbirlerine ayak uydurabiliyorlardı, şarkının bir önemi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real Stray Kids |Chanlix ✔️
Fanfiction"Canlıdayım." dedi gülümseyerek. "Umrumda değil. Sadece öpmek istedim." Stray Kids'in gerçek hayatını anlatmaya çalışan bir kurgu. 🎉 #3 Kids #7 Stray #9 Hyunjin #12 Bangchan