0.5

1.2K 81 64
                                    

Tanrı aşkına! Chan'la öpüşmüş müydü?! Dilleri ve dudakları birbirine değmiş miydi?!

Anıları kafasındaki ağrı ve kulağındaki çınlamalarla zihnine girerken gözlerini sıkıca yummuş ve korkuluklara tutunmuştu.

Gözlerini hızla açıp kaparken gecenin tüm anıları gözünde canlanıyordu. Mutfakta yemek yapmakla uğraşan Chan bir alt kattaydı ve mutfak açık olduğu için şu an onun görüş açısındaydı.

Gözlerini iyice açılmış bir şekilde ona baktı bir süre; bir melodi mırıldanarak ramen hazırlıyordu. Sonra arada görünen dudaklarına baktı. Kendi dudaklarına parmaklarını koydu otomatik olarak. O dolgun dudaklar, kendi dudaklarının üstünde mi dolanmıştı?

Anılarıyla beraber hissettiği duygular da bir bir canlanıyordu. Oldukça zevk vericiydi onunla öpüşmek. Hissettiği zevki tekrar hayalinde canlandığında onun dudaklarını bir daha öpmek istedi. Sonra hemen bu düşünceden vazgeçti. Chan ile aralarında hiçbir şey yoktu. Bunu yapamazdı. Zaten dün gece yaptığı da çok yanlıştı.

Ancak, hala şoku atlatamıyordu. Chan'ın ona karşılık vermesi zihnini kurcalayan en ayrı meselelerdendi.

Hızla aşağı inip Chan'a doğru koştu. Onu kolundan tutup çekerken Chan açılmış gözleriyle ona döndü.

"Neden öpücüğüme karşılık verdin hyung? Sen deli misin?!" dedi kısık ama tükürürcesine konuşarak.

"Aklım yerinde değildi gerçekten, neden beni engellemedin?"

Chan şaşkın gözlerle ona bakmaya devam etti. Takılı kalmış gibiydi. Felix'in hatırlamayacağını düşünmüştü. Böylece işin içinden sıyrıldım demişti ancak şimdi, en vermek istemediği hesabı verecek ve tartışacaktı.

"Felix içmemeliydin."

"Neden dudaklarımızın birleşmesine izin verdin?"

"İstedim tamam mı? Karşı koyamadım, kokuna, aramızda neredeyse olmayan mesafeye, hareketlerine, tavırlarına, güzelliğine, karşı koyamadım anlıyor musun? Aramızdaki bir çekimdi sadece. Yanlış anlama ve bana hesap sorma."

Chan kaşlarını çatarak elini onun kolundan çekti. Saçlarını çekiştirdi ve olduğu yere çömeldi.

"Nasıl bunu yapabildim? Neden içtim ki?!"

"Seungmin'di değil mi? Onun elinde gördüm. Sana da ikram etmiş olmalı. Oldukça pahalı kırmızı bir şaraptı."

"Seungmin'in elinde görüp ben içtim." dedi kalkıp vücudunu Chan'a döndürerek. Gözlerindeki şaşkınlık hala geçmemişti.

"Felix, gerçekten özür dilerim."

"Özrüne ihtiyacım yok hyung. Lütfen, biraz uzak kalalım." dedi adımlarını geri attı ve dönüp merdivenleri çıktı. Chan'ın durdurmaya fırsatı olmamıştı. Birkaç saniye içinde olup bitmişti. Belki de asla kapanmayacak bir mesafe koyulmuştu aralarına. Bundan nefret ediyordu. En sevdiği şeyden uzak olmayı sevmiyordu. Oldukça pişmandı ama akan zamana faydası yoktu.

Sessizce yemeği pişirmeye devam etti.

[...]

"Hyung, dün gece ne oldu? Sen ve Felix?"

"Felix beni öptü ben de ona karşılık verdim o kadar. Öteye de geçmedik zaten."

"Yeterince öteye geçmişsiniz zaten."

"Felix sarhoştu, yani kafası yerinde değildi. Durdurabilirim ama yapmadım. Az önce uzak kalalım dedi."

"Ne..?"

Real Stray Kids |Chanlix ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin