0.9

855 57 17
                                    

"Minho.. Yazlıktayım. Buraya gelmelisin." dedi hıçkırıklarının arasında.

"Ne oldu Chan? Neden böylesin? Felix'le mi-"

"Sadece gel!"

Telefonun kapanma sesinin ardından üstüne bir şeyler geçirip hemen yola çıkmıştı.

[...]

Anahtarı eşikte oynatıp kapıyı açtığında hemen karşı koltuktaki Chan'ı gördü.

Chan başını kaldırıp kızarmış gözleriyle ona baktı. Ayağa kalkıp yavaşça ona yürürken Minho kapıyı kapatıp adımlarını hızlandırmıştı.

İkisi birbirine kocaman sarılırlarken Chan çoktan Minho'nun omzuna hıçkırıklarının bırakmaya başlamıştı.

"Bebeğim ne oldu böyle? Neden böyle ağlıyorsun?" dedi Chan'dan ayrılırken.

Islak yanakları başparmağıyla sildi ve yüzünü yaklaştırdı biraz daha. Sorgulayan gözlerle ona bakarken Chan'ın gözleri tekrar dolmuş ve yanaklarını ıslatmıştı.

"Felix, Felix'e söyledim. Aşığım dedim. Ama o, o sevmiyormuş beni. Hoşlanmıyormuş Minho."

Minho kalbine bıçak saplanmışçasına bir acının yayıldığını hissediyordu. Gözlerini sıkıca yumup başını eğerken ellerini Chan'ın yüzünden çekmişti. Vicdan azabı beynindeki tüm düşünceleri parçalarken bir fırtına başlatmıştı.

"Chan.. Gerçekten, özür dilerim.."

"N-neden?" dedi sol gözünden yanağına damlayıp aşağı süzülen göz yaşını parmağıyla silerek.

"Bu o kadar kötü bir his olmalı ki.. Gerçekten özür dilerim." dedi kollarını ona tekrar sararken. Yine hıçkırık sesleri yankılanmaya başlamıştı.

[...]

'Dramama😇  arıyor..'

'Dramama😇  arıyor..'

Elinde telefonuyla hafifçe atıştıran yağmurda yürüyordu. Telefonunun ekranında beliren yazıya bir defa bile dikkat etmemişti ancak titremesinden onu birinin aradığını fark edebiliyordu.

Bakmak istemiyordu. Kim olduğunu da bilmek istemiyordu. Kendini kapamıştı, dünyaya.

Gözlerinden süzülen yaşlarla, sahil kenarında, Chan'ın yürüdüğü yöne doğru yürümeye başlamıştı bir saat önce.

Şimdi ise yağmur atıştırmaya başlamış, sahilin meltemi yüzüne vuruyordu. Yine aynı yolda, kilometrelerce yürümüştü, yavaş adımlarla, zihninde fırtınalar koparan türlü düşünceleriyle.

Yaptığı en büyük hata olduğunu düşünmüştü. Hoşlanmıyorum demişti. Hoşlanmıyorum. Neden böyle demişti ki? Neden? Neden? Hala kararsız olduğu gerçeği değişmiyordu. Hala ne hissettiğini bilmiyordu. Arada kalıyordu ancak kendi çıkmazından çok sıkılmıştı.

Chan'ın sözleri hala aklından çıkmıyordu. Tüm düşüncelerinin arasında Chan'ın cümleleri yankılanıyor, başına ağrılar girmesine neden oluyordu.

Felix'e aşık olmak istemediğini söylediği, onu ona aşık eden kadere kızdığı zaman, kalbinin en derinlerden kırıldığını hissetmişti Felix. Neden böyle beyninin içinde dolanıyordu bu cümleler ve neden, bu kadar çok üzüyordu onu? Kalbinden kılıç geçirilmiş gibi ağrıyordu göğsünün sol tarafı.

Chan'ın o sözleriyle, tekrardan gözleri doldu ve döktü yaşlarını. Çiseleyen yağmur hızlanmıştı ve şimdi gözyaşları, yağmurla beraber alıp gidiyordu yanaklarından ince çizgilerle.

Real Stray Kids |Chanlix ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin