üvey daddy kılıklı pezevenk?

1.2K 73 126
                                    

"bir dakika bir dakika, sen şimdi dediğimiz onca şeye rağmen gidip arabasına bindiğini mi söylüyorsun?!"

"sağır mısın jungkook, kaç kere söyledi işte"

"lan gerizekalı, o kadar şey ettik bin diye miydi mal!"

chan bağırarak bana söylendiğinde, ben sadece oturup elimi çeneme yaslayarak onları dinliyordum. en sonunda baştan beri suskun olan hyunjin ortama girdi;

"ben biliyordum oğlum ya, Tanrı şahidim salaksın sen"

"işiniz gücünüz bana sövmek mi ya? adam bacakların hoş dedi resmen bana"

"adam resmen ayak üstü sikiş sokuş demis beyler"

taehyung konuştuğunda, bir elimi sırtına geçirerek acıdan bağırmasını sağlamıştım. bizimkiler anca dayak ile çenelerini kapattıkları için, en sonunda dayanamadan şiddete başvuruyordum.

"vay amınakoyayım, ne ara bu hâle geldin yoongi?"

"hoseok ne diyorsun, ölmedi çocuk mal"

"çocuk ölmedi ama üvey babasından sikis teklifi alıyor anasını satayım"

"biri şunun çenesini kapatsın yoksa chan yerine ben dalacağım"

en sonunda kafamı masaya vurarcasına bıraktığımda, gerçekten ne ara bu hâle geldiğimi sorgulama aşamasındaydım.

"yoongi daha gençsin kardeşim, salma kendini"

"hyunjin ve hoseok lütfen cenenizi kapatın salaklar. çocuk depresyona girecek şimdi"

"girdim zaten amınakoyayım, daha ne kadar batabilirim ulan?!"

çantamdan kilomdan daha ağır hukuk kitabını çıkarıp kafamı üstüne gömdüm. zaten sıranın yarısını bunlar kaplıyordu, bana yer kalmasına bile lüzum yoktu.

"gelecek şimdi hoca, sıçmayalım dönün önünüze"

"chan başladı yine mantıklı mantıklı konuşmaya, dönün önünüze felsefe yapacak şimdi"

"hyunjin seni ters yatırır düz si-"

chan cümlesini tamamlayamadan, hukuk hocası içeri kravatını düzelterek girmişti bile. ders boyunca birkaç dürtüşüp gülüsme dışında farklı bir şey yaşanmamıştı aramızda.

□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□

"yoongi kampüse gidelim işte, bak çıtırlar duruyor orada. keseriz ne güzel!"

"mal mısın jungkook, ne çıtırı?"

taehyung, jungkook'a doğru bakarak konuştuğunda, jungkook'un konuyu degiştirme çabalarına birebir şahit oluyordum.

"tavuk çıtırı hayatım, çok canı çekmiş de yoongi'nin"

"ne diyorsun be gerizekalı" 

taehyung jungkook'a öpücük yolladıktan sonra chan'in koltuk altına girerken, ben de taehyung'a bağırmaya başladım.

"erkeklerden bahsediyor taehyung! çıtırlar var bakalım dedi!"

"iftiraya bak be! taehyung ne diyor görüyor musun?!"

"beyler, ben kaçıyorum"

hyunjin, elini çantasına atarak kampüse doğru yürüdüğünde; ne için bu kadar gülümsemeye başlamıştı hepimiz anlamaya çalısıyorduk.

"vay pezevenk, felix'i görünce sattı ulan"

"hoseok ne diyorsun mal, sırılsıklam aşık cocuğa, bak bak nasıl da dişisini görmüş ayı gibi gülümsüyor"

daddy•yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin