daddy•yoonmin

beni mahvediyorsun

"Uno!"

"Ulan! Bakim hangi renk? Göstersene aminakoy-"

"Seokjin! Ağzını topla!"

7 kişilik bir grup olarak aceleyle aldığımız çakma uno kartlarıyla oynamaya çalışırken çoğu zaman anlaşmazlık çıksa da sonunda tekrar kahkahaya bağlayıp oyunu bitiriyorduk.

Iki gün içinde Jimin Beni hem Namjoon hem de seokjin ile yüz yüze tanıştırmıştı ve inanın o kadar sevimli ve kafa insanlardı ki böyle kişiler hayatıma girdiği için tekrardan mutlu olmuştum. Üstelik benimkiler ile de hızlıca anlaşmışlardı.

"Jimin! Söyle bakmasın bana!"

"Seokjin bakma sevgilimin kartlarına!"

Jimin arkadaşına dönüp cemkirince ben de ona şeytan gibi bir bakış atmış daha sonra Jimin'e dönerek öpücük yollamıştım.

"Yoongi çek lan 4 kart!"

"Ananın."

Kazanma şansım yine elimden alındığında sinirlenerek Seokjin'e bakmıştım ama o halinden memnun gözüküyordu.

"Pekala beyler abiniz kazanıyor. Bu zaferi sevgilime adıyorum."

Yaklaşık 4 el oynamıştık ve bu 4 elde her zaman Jimin kazanıyordu. Emekleyerek arkadaşlarının çevresinden dolaşıp ona sarıldığımda o da bana karşılık vermiş ve saçlarımı karıştırıp dudaklarıma öpücük kondurmuştu. Memnun bir gülüşle tekrar yerime dönmüştüm.

"Hep bu kazanıyor anasını satayım!"

"Taehyung doğru söylüyor! Niye hep bu kazaniyo?"

Jungkook kartları toplarken sitemle konuşunca onlara hızlıca kapak hareketi yapıp Taehyung'un dayağından kaçmak için namjoon'un arkasına geçmiştim.

"Bak orospuya bak!"

Hyunjin gülerek konuştuğunda ona da meşhur nah hareketimi çekmeyi unutmamıştım.

Geç olduğu için hiçbirini eve göndermek istemedim ve hepsi de evde kalmayı kolayca kabul ettiğinden artık evde özgür suriye ordusu besliyorduk.

"Pekala, siz dördünüz burada yatın. Geri kalanınız annemin odasına gidebilir."

"Taehyung ve ben gidiyoruz."

Jungkook sevgilisinin elini tutup gitmeye hareketlense de Namjoon aynı şekilde Seokjin'in elini tutup önlerine geçmişti.

"Asıl biz gidiyoruz."

Aslında sevgili gibi duruyorlardı ama Jimin sadece flortlestiklerini söyleyince onların aralarını yapmaya dair umutlarım hafifçe yeşermişti. Bu da bunun için bir fırsattı.

"Pekala biz Jimin'le karar vereceğiz."

Taehyung bize dönüp sinirle neden olduğunu sorduğunda Jimin'in elini tutup ukalaca cevap vermiştim. Galiba gittikçe Jimin'e dönüşüyordum.

"Çünkü evin sahibi biziz it."

Taehyung ve Jungkook ofladiginda Jimin benim ne yapmaya çalıştığımı anlamıştı bu yüzden bana ayak uyduracagini belirtmek için göz kırptı. Ben de aynı şekilde Taehyung'a dönüp yüz ifademle olanları anlattım ve Taehyung bu işin profesyoneli olduğu için kolayca anlayıp kafasını salladı.

Daha sonra hepimiz anlaşarak yataklara dağıldığımızda Jimin'le birbirimize sokulmuş konuşmaya başlamıştık.

"Annemden hâlâ ses çıkmıyor Jimin. Korkuyorum."

Jimin bir yandan saçımı okşarken bir yandan öpücükler konduruyordu.

"Sen çok kez gitmeyi denedin bebeğim, bırak biraz rahatlasın."