En güvenli yer.

441 37 184
                                    

"Günaydın!"

Jimin yanağıma bir öpücük kondurarak tatlı bir sesle konuştuğunda gülümseyerek kalktım.

"Günaydın sevgilim."

Jimin telefonumu hızlıca yastığın altından çıkarıp şarja takarken konuştu.

"Bu kelimeyi senden duymak çok güzel hissettiriyor."

Tekrar gülümseyip elimden tutarak beni banyo kapısına kadar bıraktı,  Daha sonra da aşağı inerek kahvaltı hazırlamaya devam etti.

"Bugün herhangi biriyle görüşmek ister misin?"

Yüzümü kurularken kaşlarımı çattım.

"Kiminle mesela?"

"Mesela annem."

Gözlerim kocaman açıldı. Hızlıca Jimin'in yanına indim.

"Hayır! Yani evet!"

Jimin kahvaltılıkları masaya yerleştirirken konuştu.

"Hem sonra da çocukları alıp kalacağımız otele geçeriz."

Gülümsedim. Jimin harika bir yerde bir otel ayarlamıştı ve üstelik arkamızda kimseyi bırakmadan bizimkileri de alıyorduk.

"Pekala, öyle olsun."

Gergin olduğumu fark eden sadece Jimin değildi, Holly de ayaklarımın altında dolaşıp duruyordu.

"Küçük bebek!"

Kucağıma alarak tüylerine öpücük kondurdum. Jimin de masayı hızlıca kurduktan sonra meyve suyumu doldurdu.

"Ne zaman gideceğiz annenlere?"

"Hazırlanırsan şimdi bir saate çıkarız"

Biraz gergindim ama annesi gerçekten tatlı bir kadındı. Bu yüzden derin bir nefes verip kahvaltıma başladım.

*
"Jimin, ne giymeliyim?"

Jimin yan odadan gelirken konuştum. Evet hâlâ gergindim çünkü koskoca dolapta giyecek hicbir şey bulamıyordum neredeyse.

"Hayatım, orada birçok şey var. İstersen benimkilere bak."

Göz devirdim. Jimin'in hicbir kıyafeti bana olmuyordu ki!

"Senin kıyafetlerin bana olmuyor, Jimin. Kaç kez söylemeliyim?!"

Dolabın karşısına oturup bağdaş kurdum. O sırada Jimin odaya gülerek girmişti.

"Pekala, süt gibi beyaz ve ince bacaklarının olması benim suçum değil tamam mı?"

Başımda durduğunda kaşlarımı çatıp ona baktım. Aslında sinirli durmaya çalışıyordum, ama Jimin tekrar gülmeye başlamıştı.

"Seni döverim bak!"

O hâlâ gülerken ben onun elinden destek alıp ayağa kalktım.

"Bak benim gömleğimi geçir. Altına da şunu giyip kemerimi tak."

Bana dolabından hızlıca birkaç parca çıkararak neredeyse on saniyede bir kombin yaptığında, ağzım açık şekilde ona bakıyordum.

"Oha, Jimin, oha."

Jimin göğsünü kabartarak gülümseyip bana baktığında tebessüm ederek ona sarildim.

"Babalar pratiktir!"

"Jimin!"

Aslında annemle bağlantısını vurgulamaya çalışmıyordu, tamamen farklı bir babaliktan söz ediyordu.

daddy•yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin