BÖLÜM 10: GİTARLAR ALINIYOR
Cem, Ceren ve Seren Gönül öğretmenin evinden çıkınca markete doğru yürümeye başladılar. Pastane biraz daha uzaktaydı, Cem marketi önüne geldiğinde içeri girdi, kızlar da kapıdan Gülşen teyzelerine selam verip doğruca pastaneye gittiler. Cem sevinçle annesine sarıldı, Gülşen hanım sordu:
- Nasıl geçti derste ilk günün bakalım?
- Çok iyiydi anne, müzik hakkında şimdiye kadar öğrendiklerimden çok daha fazlasını öğrendim. Sadece romantik ya da ritmik müzik dinliyordum, şimdi ne bulursam dinleyeceğim artık.
- O zaman Türk Sanat Müziği de dinlersin benimle birlikte, değil mi?
Gülşen hanım oğluna takılıyordu çünkü Cem Türk Sanat Müziği'nden pek hoşlanmıyor, evdeki radyoda çalarken hemen kapatıyor ya da sesini kısıyordu. Öyle "ten nenni tenenen" şarkılar, ağır aksak müzikler ona göre değildi. Çünkü gençti, içi kıpır kıpırdı Cem'in. Hayat ona ayak uydurmalıydı, o hayata değil. Ama sadece iki saatte Gönül hanımın duygu ve sevgi dolu sesiyle verdiği derste her tür müziğin ne kadar anlamlı ve güzel; barışın ve sevginin en etkili ifadesi olduğunu kavramıştı. Hemen müzik setinden bir radyo araması yaptı, klasik Türk Sanat Müziği şarkısı olduğunu anlayınca sesi biraz daha yükseltti. Zeki Müren "Şimdi uzaklardasın, gönül hicranla doldu" şarkısını söylüyordu.
Gülşen hanım bir Cem'e baktı, bir dinlediği şarkıya kulak kabarttı. Görüp duyduklarına inanamadı, "Ah Gönül hanım, ah, ne yaptın benim oğluma böyle?" diye geçirdi içinden gülümseyerek.
Ertesi günü Cem sabah siparişleri bitince Gönül öğretmenin verdiği adrese gitti. Burası müzik aletleri satılan bir mağazaydı. Sahibini sordu, yanına giderek elindeki adresi gösterdi ve söz girdi:
- Merhaba, ben gitar alacağım da, Gönül öğretmen sizin mağazanın adresini vermişti.
- Merhaba, dedi mağazanın sahibi, elini uzatıp Cem'in elini sıkarak. Biraz önce aramıştı zaten Gönül öğretmenim beni. Hoş geldiniz.
- Hoş bulduk. Biz ders alacağız da kendisinden, çok pahalı olmayan gitarlardan almak istiyoruz. Dört kişiyiz, hepsi de aynı olacak. Yani dört tane alacağız.
- Ben hazırladım bile, dedi mağazanın sahibi. Önce bir tanesini alıp Gönül öğretmenime göster, tellerine filan baksın, sonra hepsini alırsın. Gönül hanım benim de öğretmenimdi, çok severim kendisini. Size geliş fiyatından vereceğim zaten, hiç merak etme.
Yerinden kalktı, daha önce tellerini takıp akordunu bile yaptığı bir gitarı getirerek ellerinde tutup Cem'e gösterdi. Gitarı tekrar kucağına koyarak akordunu kontrol etti, basit bir parçanın bir bölümünü çaldıktan sonra gitar kılıfına koyarak fermuarını kapatıp Cem'e uzattı:
- Buyrun, şimdilik para vermenize gerek yok. Gönül öğretmen beğenip, diğerlerini de aldığınızda hepsini ödersiniz, olur mu?
- Peki, çok teşekkür ederim, dedi Cem ve adamın elini sıkarak hayırlı işler dileyip mağazadan çıkarak doğruca markete geldi, annesine kılıfı açarak gitarı gösterdi.
- Şimdi Gönül öğretmene de göstereyim, o da uygun görürse bundan alacağız, dedi. Annesi de beğendiğini söyledi ve aklına bir şey geldi.
- Gönül öğretmenine benden çok selam söyle. Bu akşam Nurten teyzenler gelecek ya, onu da çağıralım ha, ne dersin?
Cem'in gözleri parladı, heyecanla annesine:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pastane İkizleri (Kitap Oldu-TAMAMLANDI)
Teen FictionÇocuklukları birlikte geçmiş olsa da yıllar sonra bir araya geldiklerinde tanıyamamışlardı birbirlerini. Oysa anneleri çok yakın iki komşuydu. İki genç kız ve bir genç delikanlının başlarına neler gelecekti? Şaşırtıcı olaylar, sürprizler ve beklenm...