BÖLÜM 15: ESKİ DOSTLARLA SOHBET
Mürüvvet hanım seksen yaşına gelmesine rağmen eski huyuna devam ediyor, kamburu çıksa ve yolda bastonuyla rahatça yürüyemese de yine de kapı kapı, ev ev gezmekten ve duyduğu haberleri, gördüğü olayları başkalarına anlatmadan duramıyordu. Onun en büyük zevki ve sevinci ilk defa bir şey duyan birinin ağzını açarak bir elini çenesine götürüp gözlerini faltaşı gibi açmasıydı. Böylece Mürüvvet hanım da görevini layıkıyla yapmış olmanın (!) keyfini yaşıyor, mutlu oluyordu. Kendine göre ise yaptığı dedikodu ya da ara bozuculuk değildi, herkesin her şeyden haberdar olması için en gerekli şeyi yapıyordu. Bazıları ona "Postacı Mürüvvet", bazıları "Ayaklı Gazete", bazıları da "Nine Haber Bülteni" lakabını takmışlardı.
Nurten hanım ve kızları mahalleye geleli henüz sadece bir hafta olmuştu ama eski arkadaşlarının çoğuyla henüz görüşememişti. En yakın arkadaşları başka mahallelerden hatta başka şehirlerden gelse de bazı yakın olanları pastaneye uğramaya bile tenezzül etmemişlerdi, bu yüzden haberi duymazlığa gelmişler, "Geldiyse o bizi arasın ayol" moduna girmişlerdi. Haberin doğruluğunu birbirleriyle görüştüklerinde teyit etmişler ve hatta inanamamıştı bazıları. Oysa Mürüvvet hanım'ın bir lakabı da "Güvenilir Haber Kaynağı" idi, çünkü doğru olduğunu kesin bilmediği bir şeyi kimseye söylemez, birine zarar verebilecek olanları ise sır gibi saklardı.
Geldiğinin ilk günü en yakın arkadaşı, kardeşlerinden daha yakın dostu Gülşen hanıma haber verebilmiş, fırıncı Burhan ustanın eşi Belkıs hanım da eşinden haberi alınca pastaneye gelerek ona "Hoş geldin" diyerek uzun süre sohbetten sonra, evlerine davet etmişti. Nurten hanım Gülşen hanımdan sonra Pelin ve Selin adlı kardeşlerle daha yakın olduğundan onlara öncelik tanımış ama başka kimseye gidememişti. Sabahleyin Cem her zamanki gibi simit almak için pastaneye geldiğinde.
- Cem, kahvaltını yaptıktan sonra Seren'le birlikte Belkıs hanımlara gidin de; 'Akşam size Nurten teyzemler gelecekler, müsait misiniz' diye sorun oğlum, olur mu? Diyerek Cem'e rica etmiş, Cem de:
- Peki Nurten teyze, gider söyleriz birlikte, diyerek yanıt vermişti.
Cem kahvaltıdan sonra pastaneye gelmiş, Seren'le birlikte Belkıs hanımın evine gitmiş, ona Nurten hanımın dediklerini Seren'le birlikte söylemişlerdi. Seren de evi öğrenmiş oldu, çünkü Belkıs hanım yapılan inşaatlardan sonra yeni yapılan bir apartmana taşınmış, yeni adresi de Nurten hanıma vermeyi unutmuştu. Belkıs hanım Cem ve Seren'e:
- Elbette gelsinler oğlum, hatta bak ne diyeceğim, annene söyle de o da gelsin, hatta sen de gel. İkizler seni özlemiş, hem Burhan abinle sohbet de edersiniz, sıkılmazsınız, dedi. Cem de:
- Peki Nurten teyze, anneme sorayım da müsaitse birlikte gelelim, dedi ve Seren'le birlikte pastaneye döndüler. Nurten hanıma durumu açıkladıktan sonra Nurten hanım biraz şaşırdı, biraz da mahcup olduğundan durumu toparlamaya çalıştı:
- Elbette, annenle beraber gidecektik zaten, ben onu arayıp söylerim, sen söyleme, dedi Cem'e.
Cem "Peki Nurten teyze, hayırlı işler" diyerek pastaneden çıkıp markete vardığında annesini telefonda Nurten hanımla konuşurken buldu. "Akşama görüşürüz Nurtenciğim" dediğinden de arayanın Nurten hanım olduğunu anlamıştı.
- Cem oğlum, akşama Belkıs teyzenlere misafirliğe gideceğiz, yine biraz erken kapatalım marketi, dedi. Cem de "Peki anne" diyerek marketteki işlere koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pastane İkizleri (Kitap Oldu-TAMAMLANDI)
Teen FictionÇocuklukları birlikte geçmiş olsa da yıllar sonra bir araya geldiklerinde tanıyamamışlardı birbirlerini. Oysa anneleri çok yakın iki komşuydu. İki genç kız ve bir genç delikanlının başlarına neler gelecekti? Şaşırtıcı olaylar, sürprizler ve beklenm...