10. BÖLÜM CESARET

35 11 1
                                    

Hepinize yeniden selamlar çileklerim 🍓
Yeni bölümü yazarken oldukça keyif aldım.

. Umarım sizde seversiniz. Oy kullanmayı unutmayınız.

Bazen duygusuz bir insana dönüşmek, ne kaybettirirdi insana? Hiçbir şey hissedememek üzüntüyü, kırgınlığı, yıkılışı, kaygıları, kıskançlığı, mutluluğu bile hissetmek istemezdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bazen duygusuz bir insana dönüşmek, ne kaybettirirdi insana? Hiçbir şey hissedememek üzüntüyü, kırgınlığı, yıkılışı, kaygıları, kıskançlığı, mutluluğu bile hissetmek istemezdim. Bana acı veriyordu, hissetmek bana acı veriyordu.

Doğduğumdan beridir şanslı olduğumu düşünüyordu herkes. Çok mutludur dediler. Dediler ama gerçeği unutular. Gerçeği unutukları için sahte gülücükleri gerçek sandılar. Belki de insanlar bu yüzden kaybediyordu.

Barlasın sözleri bir kez daha beni şaşırtmamayı başarmıştı.

Arkamdan gelen sesini umursamadım. Doğrudan koridora yöneldim, ve yaklaşık 3 dakika içinde kendimi odamda buldum. Şimdiden 3 dakika geçmişti hızlı olmalıydım. Gerçi ne yapacaktım ki? Zaten hazırdım. Boy aynasından kendime süzdükten sonra, banyoya girdim yüzüm bembeyaz olmuştu. Kahvaltı bile yapmamıştım... Neyse yüzüme soğuk suyu çarptım. Bedenim titreme ile irkildi.

Yüzümden su damlacıkları damlarken, gözlerim aynadaydı. Gözlerimde yorgunluk vardı. Anlamadığım bir yorgunluk, güçsüzlük hakimdi. Ne kadar dinlensem, uyusam da geçmeye hazır olmayan bir yorgunluk.

Yeşil havluyu elime aldım ve yüzümü kuruladım. Banyodan çıktım, fakat çıkmaz olaydım! Barlas yatağımda ne yapıyordu?

Yatağıma uzanmış, dün geceden okuduğum kitabı karıştırıyordu. Benim geldiğimi fark ettiğinde beni umursamadı. Tekrar kitabı incelemeye devam etti.

Ciddi mi?

Kaşlarımı çattım. "Farkındaysan burası benim odam." dedim.

Sanki beni duymamış gibiydi.

"Eee nolmuş?" Dedi.

Yok ben iyice kafayı yiyecektim.

"Öyle elini kolunu salayarak giremezsin buraya. Özel diye bir şey var." dedim kendimden emin bir şekilde.

Haklıydım.

Kitap ile ilgilenmeyi bıraktı, ve doğrulup ayağa kalktı. Koca cüsesi ile dev olup olmadığını araştırmalıydım.

"En fazla çıplak olurdun." bana yakınlaşırken bir yandan da beni süzüyordu. Tekrar devam etti.

"İstediğim her yetkiye sahip olduğumu sana ne zaman kanıtlayacağım? Şu andan itibaren de senin üzerinde her yetkiye sahibim. Sen istesen de istemesen de."

HAYIR! HAYIR ben kimsenin yetkisi altında değildim. Evet, benim yanımda durmak zorunda ne yazık ki öyle. Ama bu her boku yiyeceği anlamına gelmiyor.

KAYBOLANLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin