15.BÖLÜM KIRIK CAMLAR

26 1 0
                                    

Herkse selam!
Umarım iyisinizdir. Yeni bölüm için oy ve yorum yaparsanız beni mutlu edersiniz. Çünkü, oy ve yorum olmayınca yazasım gelmiyor, bu sebeple de malum bölümler geç geliyor. Lütfen oy ve yorum yapın ve beni mutlu edin! İyi okumalar.

BÖLÜM ŞARKILARI
Kahraman Deniz=Son Durağın.
Yüzyüzeyken Konuşuruz=Kazılı Kuyum.

💨💨💨💨💨💨💨
Bitap olduğum, zaman tek yaptığım şey sadece düşünmek olurdu. Fakat, aileme göre resmen kendimin düşmanıydım. Bu beni daha çok yorardı. Beni her şeyden menetmek için vardı bütün ihtimaller. Şimdi ise, farklı bir boyutta gibi hissediyor, elimdeki kozlar yerle bir oluyordu. Lanetli bir insandım ardımdan yıkım getiriyordum. Dengesiz, dünyam daha da çıkmaza girmişti. Kendimle olan bu davam ne zaman bitecek? Diye sorardım çoğu zaman. Sonra iç sesim kendini bulduğunda diyordu sanki.

Karşısında oturduğum, koltuktan ayağa kalktım hem de hızlıca. Bir cevap bekliyordum bu kız benim kardeşim. Cümlesi arklımdan yeninden geçti. Nasıl kardeşin? Senin kardeşin mi vardı? Varmış.

"Ne demek kardeşim?" dedim gözlerimi yine büyütmüşüm. Bana bakmıyordu bile. Fotoğraf'a bakıyordu. En sonunda telefonu elinden bıraktı. "Senin kardeşinin bunlar ile ne gibi bir bağlantısı olabilir?" diye sordum bir kez daha.

"Evet, kardeşim var Aden. Ve ayrıca bana da bunlardan asla bahsetmedi." dedi bunu rahatlıkla söyleyebiliyordu.
"Bak, savcı iyi de bunlar birbirlerini nerden buldular?" diye sordum.
"Bak, mum çiçeği nerden bulduklarını falan bilmiyorum çünkü kardeşim ile yeterince vakit geçirme şansım olmuyor." Kulaklarımı birkaç saniyeliğine olaylara kapatmıştım sanki. Bana tekrar mum çiçeği demişti.

"Aynı okula mı gidiyorlardı?" dedim. Tahminde bulunuşum ona garip gelmişti. Başını hayır anlamında saladı. "Başka bir bağlantıları var." dedi. Şu an olanlar bana gerek değilmiş gibi geliyordu. Bugün o, evde bulduğum fotoğraf çok şeyi değiştirmişti. Üstelik, fotoğraf'ı Talyan'a bile göstermemiştim, gösterseydim muhtemelen o, da Barlas'ın kardeşi derdi.

İç çektim, ve derin bir nefes aldım. Barlas, birden ayağa kalktı. Ve hızla giysi dolabına yöneldi. Onunla beraber ben de geldim. Birden üzerindeki mavi tişört'ü çıkardığında onu ilk kez çıplak gördüm. Başımı yanıma doğru çevirdim.
"Nereye gideceksin?" diye sordum bir yandan da. Eminim ki, bana bir garip bakıyordu.
"Kardeşimin yanına." dedi.
"Sen de geleceksin." diye devam etti.

🍃🍃🍃

Konuşmamızdan sonra odama gelip, tekrar kabanımı almıştım. Timuçin'in bana söylediği gibi yaptığı çayı masama bırakmıştı ancak, içmeye vakit bulamadım, en kısa sürede tekrar yapmasını isteyebilirdim. Barlas, ile birlikte arabasına bindik. Aceleci bir şekilde üzerine giydiği beyaz gömlek ve siyah pantolonu ile rahat görünmüyordu.

Gözlerim pencereden kararan havaya kaydı. Şu an hangi durumda olduğumuzu bile bilemiyordum. Cidden iyice boka sarmıştı. Hâlâ Barlas'ın kardeşinin bu işle olan ilgisini anlayamamıştım.

Barlas'a baktığımda, yüzünde endişeli bir ifade geziniyordu. Çok endişeliydi. Bu ifadesi beni de ocumaya itiyordu.

Bir anda arabanın hızını arttırmaya başladığında, yükselen tansiyonumu sakinleştirmeye çalıştım. Bir yandan da arttırdığı hızına bakıyordum.
"Barlas," dedim ses tınım oldukça sakindi. Onu sakinleştirmem gerekiyordu. Bana bakmadı.
"Sakin olmalısın, çok hızlı gidiyorsun." dedim son cümlemi imalı bir şekilde söylemiştim. Hayır, dinlemedi beni dilememişti.
"Kardeşim benden neler saklıyormuş! Düşünebiliyor musun Aden? Benim kardeşimden, kardeşimin de benden haberi yokmuş! " dedi bağırarak.

KAYBOLANLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin