5. Bölüm ' KRONİK'

561 38 56
                                    




Merhaba yeni bir bölümle geldim  . Lütfen buraya okudunuz tarihi yazar mısınız? Eğer yazım yanlışım varsa lütfen maruz görün .  - Aloneangel


Doruk' tan

İçimizde olup bitenleri her zaman saklamaz mıyız kendimize ?  Sisli düşüncelerimizle sararız beynimizi . Duman altı bırakırız .

Ne kadar paylaşmasak o kadar zorlanırız  o kadar yeniliriz içimizde ki kırgınlığa . İçimizde ki duygular artık büyüyüp taşmış olur .

Artık dayanamıyordum . Başaramıyordum . Güçlü görünemiyordum .  Kırgınlıklarım ve korkularım ensemde kol geziyordu . Ürpertici soğukluk ve yalnızlık beni bu amaçsız hayattım da tek başıma bırakmıştı . Sadece o ...   Sadece o vardı . Bana güneşi gösteren . Çiçek açmamı sağlayan . Elime bir kibrit çöpü sıcaklığı bırakan  ama ben ona bile kendimi açamıyordum .

Şimdi ise korkusuzca o  ,  korkusuzca mağaraya girmiş onu bekliyorum . Ben zaten hep onun arkasından bakıyorum çünkü o hiç bir zaman benim yanımda yürümemişti hep bir adım ilerimdeydi . 

Artık yanımda yürüsün istiyorum . Ona arkadan bakmak bana sadece acı veriyor . Onu kaybetme korkusu  sol yanımı sıkıştırıyor .

On dakikadır Meriç ile onların geri dönmesini bekliyorduk . Orman çok sessizdi  . Hatta sessizliğe mahkum olmuş gibiydi . Ağaçların hışırtısı bile duyulmuyordu . Korkunç bir sessizlik vardı aynı ölüm gibi ...

Onu beklemek benim için her zaman kronik olmuştu . Kronik bir bekleyişti benim sevgim . Bıkmadan , usanmadan   son nefesime kadar onu beklemekti .

Beren 'lerin içeriye girmesinden 15 dakika geçmişti birden bire yer gürültüyle sarsıldı . Meriç ile ben sağ sola savrulduk .  Hızlı bir şekilde yan tarafa düşmüştüm  . Kafamı yukarı kaldırdığımda sarsıntını hala geçmediğini anladım . Meriç ' e baktığımda ise o da yerde benim gibi sürünüyordu.

Doğrulmaya çalıştığım da doğrulamadım . Boğazımın derinlerinden gelen bir

"  Bern , Barın , Çağın  çabuk dışarıya çıkın !!" demek oldu . Meriçle birbirimize tutunarak ayağa kalktık . Çok sarsıcıydı . Kaç nokta depremdi  acaba  .

Barın  girişin kapısında göründü . Elinde  fenerle bize doğru koştu ve kendini yere attı .

" Barın , Beren ile Çağın neredeler ?" diye bağırdı Meriç .

Barın' ın yüzü kıpkırmızı olmuş ve soluk soluğa kalmıştı .

Bir dakika durdu  ve bize inanamayarak bakarak

" Beni yolu kaybetmeyelim diye yarı yolda bıraktılar ama ben yolumu kaybettim onlar hala çıkmadı mı ?" diye endişeyle bize baktı

Sarsıntı hala ne kadar devam etse de güçlükle ayağa kalkarak  aslan ağızlı girişe doğru koşmaya başladım .

" Beren ! beren !!!  Çağın  "

Tam girişe girecekken  arkadan bir bana sarıldı . Kim olduğunu görmek için başımı yana çevirdiğimde Meriç'in kollarını bana sararak beni durdurmaya çalıştığını anladım .

" Doruk , içeriye giremezsin . Deprem hala devam ediyor !!"

" Meriç  beni bırak !!!"

" Hayır bırakamam . Seni bırakamam .  İçeriye girersen ölürsün . "

Kollarıyla beni geri çekmeye çalışırken o an aslan ağızının üzerinde ki taşlar yıkılmaya başladı  ve giriş kapısı kapandı . Kocaman taşlar girişi örtmüştü .

EJDERİN UYANIŞI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin