EJDERİN UYANIŞI (+18)

4. Bölüm 'KORKU'

Merhaba yeni bölümüme hoş geldiniz . Kurgunun tam olarak kafamda nasıl ilerleyeceğini iyice belirledim . Umarım severek okursunuz . Yazım hatalarım var ise lütfen mazur görün   -aloneangel

lütfen buraya okuduğunuz tarihi yazınız .

Rüyalar karmakarışıktırlar . Gizemlidirler . Seni bir anda çok mutlu yapabilirken .Birden yerin dibine çakabilirler . Uyanmak istemediklerini kaçmak istediklerine çevirirler ...

Seni içine hapseder . Gücün bitene kadar bırakmazlar . Sömürürler iyisiyle , kötüsüyle ...  Boğulduğunu hissedersin .

Şimdi ben de öyle hissediyorum . Boğuluyorum ve artık bu iğrenç rüyadan uyanmak istiyorum .  Ben evim de sıcacık yatağım da uyuyorum . Çağın ve ben o lanet olası mağaraya girmedik . Yavaşça  uzandığım yerde kıpırdandım . Altımda sanki kum taneleri vardı . Kolum ve dirseğim acıyordu .  Gözlerimi açmadan uzandığım yerden dizlerimin üstüne oturur pozisyona geldim .  Yavaşça gözlerimi açtım  ve gördüğüm şeyle donakaldım .

Görüp görebileceğim  her yer kumla doluydu . Altın kum taneleri uçsuz bucaksız şekilde  uzanıyordu . Tam karşımda kocaman bir nehir vardı hızlı bir şekilde akıyordu . Kimsecikler yoktu etrafta .  Nehrin karşı tarafında kocaman bir piramit vardı .

İnanamıyorum bizim bulunduğumuz mağara Mısır' a mı  çıkıyormuş ?  bu imkansız .  Dizlerimin üstünden ayağa kalktım siyah kot pantolonum ve  penyem toz toprak olmuştu . Kafam da toprak olduğunu hissediyordum . Ayağımı öne doğru atmak istedim ama  burkulduğunu anladım . Etime derin bir acı saplanmıştı . Ayağımı süre süre nehrin yakınlarına doğru yürüdüm . Ben buradaysam Çağın'da kesin burada bir yerlerde olmalıydı .

" Çağın !!! Çağın!!!!  ."

" Çağın ?  neredesin ?"

Hiçbir ses yoktu . " Korkmaya başladım!!" dedim ağlamaklı bir sesle .

Bir kaç dakika sonra  arkadan ses geldi . Başımı arkaya doğru çevirip . Kızıl güzelliğiyle batmakta olan güneşe  çevirdim  . Bana biraz uzak olan bir yerde bir şey vardı  belki Çağın'dır diye olduğum yerde zıpladım  ve

" Çağın !!! buradayım !!!"  diye bağırdım . sesim etrafta iki , üç kere daha yankılandı ama karşı taraftan bir ses gelmedi . Önümde olan kocaman yeşil nehre baktım . Bu Nil nehri olmalıydı .  Nil nehri timsahlarıyla ünlü olduğundan dolayı  nehire yakın olmaktan vazgeçtim ve az önce oturduğum noktaya gittim . Yavaştan korkmaya başlamıştım . Bu başıma gelenlerde neydi benim . Artık uğursuz olduğuma inanacaktım .  Kızıl güneş göz boyayarak  batıyordu bir kaç saate her yer kapkaranlık olacaktı . Çöllerin geceleri de çok  soğuk oluyordu . Eğer dışarıda kalırsam ya beni burada ki hayvanlar  yiyecekti ya da soğuktan ölecektim . Bir kaç dakika daha olduğum yerde durdum ve tekrar  Nil'e doğru yürüdüm . Karşıya acaba geçebilir miyim ?  ve nehirin içine bakmamla arkaya kaçmam bir oldu . Sendelediğimden dolayı arka üstü düşmüş ve popom acımıştı . Yerde sürünerek nehirden kaçtım çünkü içinde kocaman timsahlar vardı . Ama uyuyorlardı . Nehirden uzaklaşarak gittim oturdum .

Ne kadar zaman geçtiğini bile bilmiyordum çünkü telefonumu düşürmüştüm . Karşıdan hızlıca gelen bir şeyi fark ettim . O kadar hızlı koşuyordu ki ne olduğunu göremiyordum . Daha iyi  görebilmek için  ayağımı sürüyerek ilerledim ve gördüğüm şeyle şoka uğradım !!

Öyle bir şeyin burada ne işi vardı ki ?  Çok hızlı koştuğundan dolayı tam seçilemese de bir aslanı andırıyordu . Ne yapacağımı bilemediğimden dolayı nehre doğru yürüdüm . Bir iki dakikanın ardından bana yaklaşınca durdu . Aramız da belli bir mesafe olsa da öyle koşan bir şey için çok ta  fazla yoktu .