14. Bölüm " Hayaletin Gölgesi"

324 25 7
                                    




Merhaba nasılsınız? Uzun bir Aradan sonra buradayım . Umarım beğenirsiniz...

~Gereksiz umut insanı öldürür doktor.

Beren'in ağızından

Kulağımı delip geçen bir çınlama duyuyordum. Bir kaç dakika nerede olduğumu anlayamadım. Seslerin hepsi derinden geliyordu. Ellerim benden bağımsız bir biçimde titrerken birinin karşımda eğildiğini gördüm. Titreyen ellerimi elleri sarmıştı.

Sesler duyuyordum. Herkesin sesleri karışıktı. İnsanlar kahkaha atıyor ve gülüyordu. Bana fısıldıyorlardı.

" Beren neden bu kadar umutsuzsun ? Neden böyle hiç mutlu olmayacak gibi konuşuyorsun daha çok gençsin umut etmek yanlış değildir ." Doktor Farah'ın -psikiyatristimin- sesi kulaklarımdaydı gitmiyordu. Her dakika aynı şeyi tekrar ediyordu. Sussun artık ! Neden kendini tekrar ediyordu? Ellerim benden bağımsız bir şekilde elimi saran kişinin elinden kurtuldu ve kulaklarımı kapattı.

" Sus artık! Sus! Lanet olasıca kadın!" Diyerek feryat ettim ya da ettiğimi sandım. Kirpiklerim hiç açılmayacak şekilde kapatmış , ellerim birer küçük yumruk olmuştu.

Sakin olmalıydım . Yoksa kendime gelemezdim. Şu an bir krizin eşiğindeydim . Hissediyordum.

Yavaşça titrek bir nefes alarak gözlerimi aralamaya çalıştım.

Karşımda eğilen kişi Aris'ti ellerimi kavramış ve gözlerimin içine endişeli bir şekilde bakıyordu.

" Sonunda... sonunda kendine gelebildin!" Dedi ve derin bir nefes verdi. Üzerinde gri salaş bir gömlek vardı. Düğmeleri açıktı. Esmer teni gözler önüne serilmişti. Siyah saçları özenle geriye taranmıştı. Bir kaç tutamı ise alnına düşmüştü.

Dudaklarım kuruydu. Çok susamıştım.

" Su... susadım." Sözcüğü dudaklarımdan çıktı. Aris ellerimi bırakarak hemen doğruldu ve odanın içinde bulunan büyük işlemeleri olan masadan sürahiyi alıp altın kadehe su doldurdu.

Yanıma geldi seri adımlarla ve suyu almama izin vermeden kendi içirdi. Gözlerinde farklı bir bakış vardı . Anlayamıyordum.

" Bana ne oldu? En son davet vardı ?"

Kadehi alıp eski yerine geri koydu.

" Davetin üstünden 2 hafta geçti. Biri seni Kara büyü ile zehirlendiğinde dolayı bu iki haftadır uyuyordun ." Sesi son derece sakindi.

" Bir daha tanımadığın hizmetlilerin elinden sakın içecek ya da yiyecek bişey alma. Vitali ve Venüs olmasaydı şuan belki de yaşamıyordun."

Yanıma geldi ve karışmış turuncu saçlarımı elleri ile geriye attı. Ayağa kalkmak için yavaşça doğrulduk ama başım döndüğü için hemen kalkamadım.

" Kim beni zehirlemek ister ki..." diye hayıflandım.

" Sen artık normal bir fani değilsin. Artık Septimus'un kraliçesisin . Vücudun zamanla değişime uğrayacak ve buraya uyum sağlayacak. İnsan olmaktan çıkacaksın. Güçleneceksin. Güçlü bir kraliçe olmanı istemeyenler Emin'im ki çoktur ."

" Anladım." Sözcüğü çıktı sadece ağızımdan . Aris ise o sıra kıyafetlerinin olduğu yere doğru ilerliyordu.

" Nereye?" Diye sordum arkasından ve yavaşça kalkarak arkasından ilerledim.

EJDERİN UYANIŞI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin