16 - ❝Sensiz yaşayamam. ❞

800 84 7
                                    

no one cares, michele morrone

no one cares, michele morrone

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uykusuz kaldığım uzun gecenin sonuna geldiğimde ancak sabaha karşı kapatabildiğim gözlerimi araladım. Soğuk odam nedeniyle üstümdeki yorgana daha fazla sokulurken çalan alarmım bile beni rahatsız etmiyordu. Öyle yorgundum ki, gerçekten ölecek gibiydim.

Dün gecenin bir yarısında geldiğim ev boştu. Babam her zaman olduğu gibi evde yine yoktu ve şimdilik onun azarından kurtulmuştum. Fakat eninde sonunda onunla karşılaşacağımı biliyordum. Kaderimi kabullenmem gerekiyordu. Bu nedenle engelleyemez veya korkup kaçamazdım. Benim yaşamım böyleydi işte. Şimdiye dek de engelleyememiştim.

Derince bir oflayıp yaklaşık 3 Dakikadır çalan alarmımı kapattım ve doğruldum. Bu hâlde okula gitmek istemezdim fakat bu lanet evde durmaktansa orada olmak daha iyiydi. Tek dileğim, okulda Yoongi ve onun yancılarından uzak durabilmemdi.

Yataktan ayaklarımı sarkıtarak sarsak adımlarla banyoya ilerlediğimde aynadaki tipimden irkildiğim için ilk iş suyu ılık bir hâle getirip duş almak olmuştu.

Duştan çıktığımda az da olsa rahatlayan bedenimi havluyla kurulayıp üzerime üniformamı geçirdim. Gömleğimin içerisine kalın beyaz kazaklarımdan birini giymeyi unutmazken son olarak da dizlerime kadar gelen krem rengi pelüş tarzında paltomu almıştım üzerime. Islak saçlarımı makineyle kurutup en sevdiğim saç modeli olan salaş örgü hâline getirmenin ardından yüzüme de hafif renk gelmesi adına renkli nemlendiricimi sürdükten sonra hazır olan çantamı omzuma takmış ve evden ayrılmıştım sonunda. Uzun süren bu hazırlanışımın nedeni kesinlikle dalgın olmamdan kaynaklıydı.

Hava karanlık ve hafif rüzgarlı olduğundan dolayı ilk işim bir taksi bulmak olurken daha sıkı sarıldım kabanıma. Sadece 15 Dakika süren bu kısa yolculuğun ardından okulun önünde durduğumuzda gereken miktarı taksiciye ödeyip indikten sonda çantamı omzuma attım ve her zamanki gibi başımı yere eğerek adımlamaya başladım.

Son iki haftadır Yoongi okula gelmediğinden rahattım fakat dünki kavgadan sonra ne yapar hiç aklım almıyordu. Buraya gelir miydi, benimle konuşmaya çalışır mıydı hiç bilmiyordum.

"Jennie, Günaydın!"

Jisoo'nun her zamanki gibi neşeli olan sesiyle okulda karşılandığımda dudaklarımda zoraki bir tebessüm oluştu. Jisoo yanıma gelip koluma elini sardığında omuz omuza koridora doğru ilerlemeye başlamıştık.

"Nasılsın bakalım?"

Bakımlı kahverengi saçlarını yüzüme sürttüğünde hafif geriledim ve omuz silktim. "Senin kadar olmasa da iyiyim."

crazy in love  Ω  yoonnieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin