[kim jennie Ω min yoongi]
❝Ben hastaydım. Muhtemelen bipolar bozukluğum vardı ve bir psikiyatriye gitsem anında bana bu teşhisi koyardı, bundan emindim. ❞
⚠️
küfür, cinsellik, şiddet
bipolar bozukluğu, dominantlık
yaş farkı, narsistlik
Tüm bunlar se...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• • •
Bütünleşen nefeslerimiz bana ağır gelmeye başlamışken, nefeslerimiz gibi bütün hâlini almış olan bedenlerimiz ise terlememe sebep oluyordu.
"Sen bana aitsin, Jennie. Bir mal değilsin ama sen, senin kalbin, senin bedenin ve senin zihnin tamamen bana ait."
Rüzgârın etkisiyle kuruyan dudaklarımda dilimi sürttüğüm sırada keskin siyah irisleri, gözlerimden ayrılarak şişen dudaklarıma düştü. Eseriyle gurur duyuyormuş gibi uzun bir süre gözleri dolgun dudaklarımı talan etmişti.
Nefesim, boğazımda takılı kalırken yutkundum konuşabilmek adına. Fakat, ağzımdan çıkacak olan tek bir kelime onu susturamazdı.
Fazlasıyla uzamış siyah saçları arkaya doğru taranmış olsa da, az önce parmaklarımı saçlarına daldırarak dağıttığımdan birkaç tutamı alnına düşüyordu ve gözlerine kadar ulaşıyordu. Fazlasıyla az çıkan sakallarını aksatmadan temizleyen herif, uzun saçlı hâlini sevmiş olacak ki kesmemişti.
Onu inceleyen bakışlarımı daha fazla yüzünde tutamayarak kaçırdım. Bedeni altında ufak kalan bedenim, duvarın soğukluğuyla titremeye başlamışken doğruldum.
"Boş konuşuyorsun, Yoongi. Daha önce seninle ilişki yaşadık diye böyle düşünmen saçmalık. Ayrıca doğru da düşünmüyorsun, tamamen yanılıyorsun."
Yerimde dikleşmiş, çenemi kaldırmış ona kafa tutarken, onun sinirleneceği kelimeleri ağzımdan özenle seçerek çıkartıyordum. Dudaklarım memnunca iki yana kıvrılmışken, üstümdeki deri ceketime daha çok sokuldum ve başımı eğerek kaskatı kesilmiş göğsüne bir elimi koydum.
"Senin yanında olmadığım birine dönüşüyorum. Bu yüzden karşıma çıkma artık."
Yüzüne son bir kez çatık kaşlarımla bakıp, sinirli ifadesini görmezden gelmeye çalışırken boşluğundan yararlanarak kolunun altından çıktım ve o daracık sokaktan ayrıldım.
Onu gördüğümde bile değişen düşüncelerim, zihnim beni delirtmek istiyordu. Ellerim bile benden bağımsızca hareket ediyordu. İsteklerim ve arzularım gün yüzüne çıkıyordu ve onun dokunuşlarına muhtaç kalıyordum. Normalde zihninden böyle şeyleri geçiren biri değilken, onun yanında yanıyordum resmen.
Kesinlikle çift kişiliktim.
"Jennie, ne yaptın dışarıda?"
Hızlı adımlarla restorana girip, masaya ulaştığımda benimle konuşan Chongyul olmuştu.
"Hava aldım biraz." Diye yanıtlayıp ceketime daha çok sokulduğum sırada Jisoo çarpmıştı gözüme.
Elinde içki bardağı, başını iki yana sallayarak deli gibi dans ederken arkasında kollarını onun beline sarmış, sürtünerek dans eden Joemyun vardı.
