Halley kanaması yüzünden acile alınmış, oradan da ameliyat odasına götürülmüşdü.
Gelen giden kimse onun durumunu söylemiyordu. Hemşireleri durdurduğunda da onlara sadece ' sabredin, doktoru bekleyin, her şey yolunda ' gibi şeyler söylüyorlardı.
• Hyung..
Geldiğinden beri ilk kez Taehyung'la konuşuyordu. Ona olan kızgınlığı öfkesi bir yana bırakmıştı. Şu an sadece desteğe ihtiyacı vardı.
• Onlara bir şey olmaz değil mi?
Kafasını kaldırarak umut dilenen gözlerini dikti arkadaşına. Taehyung onu ilk kez böyle çaresiz görüyordu. Ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Zorlukla dudaklarına tebessüm yerleştirip elini erkeğin omuzuna koyarak güç verir gibi sıktı.
* Olmaz Jungkook. Sen sadece sakin ol ve dua et, eminim ki her şey yoluna girecek en kısa zamanda.
Yavaşça yere çökerek, sırtını duvara yasla Jungkook. O kadar gergindi ki, Halley'den biraz daha haber alamazsa delirecedi.
• Hepsi benim yüzümden oldu. Eğer onu göndermeseydim böyle olmayacaktı.
Genç olan kafasını elleri arasına alarak iç geçirdi seslice.
* Hayır Jungkook, senin suçun değil. Halley benimle geldiğinde üzgün değildi.
Jungkook kafasını kaldırarak büyüğüne baktı düşünceli bir ifadeyle.
• Nasıl yani?
Taehyung onun yanına çökerek yere oturup, gelip gideni umursamadan bacaklarını uzattı.
* Yani Halley onu almak için geleceğini biliyordu. Bu yüzden içi rahattı. Ona olan sevgini de düşkünlüğünü de biliyordu.
Yüzünü arkadaşına çevirerek tebessüm etti Taehyung.
* Hatta bana nedi ki ' Jungkook'un beni seninle göndermesi iyi odlu. Noah yüzünden geceleri uykular bana düşman olmuştu. '
Taehyung ne derse desin Jungkook biliyordu ki Halley kendine kırılmıştı. Ona her zaman yanında olacağına dair söz vermiş, Halley'i gönderip yanlız bırakmakla verdiği sözü de çiğnemiş di.
* Canını sıkma Jungkook. İyi şeyler düşün, bebeğin de Halley de iyi olacak.
İç çekerek kafasını salladı genç olan. İyi düşünmekten başka bir şansı da yoktu ki zaten.
* Jungkook doktor geliyor.
Hyung'un sesiyle kafasını kaldırıp baktığında ameliyat odasından çıkıp kendilerine doğru ilerleyen doktoru gördü. Hızla araya kalkarak adama doğru ilerlerken Taehyung'da onun peşinden gidiyordu.
• Doktor ne oldu? Durum ne, Halley nasıl, bebeğim nasıl?
Doktor heyecanla kendisine ard-arda soru soran genci sakinleştirmek için, elini omuzuma koyarak onu durdurdu.
= Siz bu kadar soru sorarsanız nasıl söyleyeceğim ben? Öncelikle Sakin olun.
Derin nefes alıp Jungkook'un arkasında duran Taehyung'a, sonra Jungkook'a baktı.
= Öncelikle bayan Halley buraya geldiğinde kanaması çoktu bebeği mecburen almak zorunda kaldık.
Jungkook doktorun sözleriyle göğsünde ani bir ağırlık hissetti.
* Almak derken neyi kastediyorsun. Şunu kesin kesik değil dorğu düzgün söyle.
Doktorun iki başlı sözleri Taehyung'u öfkelenmesine neden olmuştu. Biraz daha boş konuşup sadete gelmezse gırtlağını şuracıkta sıkıp öldüre bilirdi.
= Sezaryen doğum yaptık. Bebek daha yedi aylık, kilosu sadece 1 kilo 300 gram. Çok küçük olduğundan ve gelişimini henüz tamamlayamadığı için küvezde kalacak.
Jungkook içine yayılan rahatlamaya elini kalbine koyup derin nefes aldı.
• Ne zamana kadar peki?
= Dediğim gibi kızınız daha çok küçük. Ciğerleri gelişimini tamamlayıp kendi başına nefes almaya başladığı zamana kadar, küvezde kalacak.
Kız mı? Jungkook'un gözlerinin dolduğunu hissetti. Demek kızı olmuştu. Korede doğmadan önce bebek cinsiyetini öğrenmek yasak olduğundan bebeklerinin kız mı erkek mi olacağını bilmiyorlardı.
• Hyung duydun mu kızım olmuş?
Taehyung kafasını sallayarak tebessüm etti. Ona garip geliyordu şu an her şey. Jungkook'u daha bebek gibi görüyorken bir de kendi bebeği olmuştu.
• Doktor Halley, o nasıl peki?
Kendisini kızına kaptırdığı için, az daha sevgilisini unutmuştu.
= Halley fazla kan kaybetti, ama durumu şimdilik iyi. Bir kaç gün yoğun bakımda kalacak. Ne olur ne olmaz diye gözetim altında tutacağız.
Jungkook rahatlamanın verdiği hisle kendisini koltuklardan birine atıp saçlarını karıştırdı.
• Halley iyi, bebeğim de iyi olacak.
Ellerini birleştirecek yumruk yapıp iki göğsünün arasına yaslayıp dua etmeye başladı kısık sesle.
• Teşekkür ederim Tanrım. Bana ne bebeğimin ne de sevgilimin acısını gösterdin. Onları bana bağışladın. Teşekkür ederim, teşekkür ederim Tanrım.
Taehyung küçüğünün yanına oturarak, kafasını duvara yaslayıp gözlerini kapattı.
* Artık sen de baba olup bir de kızın olduğuna göre.
Arkadaşını neşelendirmek için yüzünü ona çevirerek tebessüm etti.
* Kızını benim oğluma verirsin değil mi Jungkook? . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
