▪︎ Vote 30 +
▪︎ Yorum 30 +
.
.
.Vicdanlı olun ve vote verin. En azından emeğim için.
.Hamilelik olayının üzerinden 1 hafta geçiyordu. Bu bir hafta içinde Jungkook bir kere olsun kardeşinin odasına gitmemiş, ne de onu görmeye çalışmıştı.
Kızgındı.
Ama bu öfke kardeşine değil kendisiney di. Eğer iyi bir abi olub, kardeşine göz kulak olsaydı başına bunlar gelmeyecekti.
Şimdiyse biricik kardeşi hamiley di. O lanet olası heriften bir çocuğu olacaktı ama bundan haberi bile yoktu Taehyung'un. Gerçi olsa ne değişirdi ki? Umurunda olacağına emindi.
Onu geçti ailesine ne diyecekti? Nasıl kardeşine sahip çıkamadığını izah edecekti anne ve babasına?
• Ah Yun, neden o herif olmalıydı ha?
Sıkıntılı nefes vererek ellerini koyu renk saçlarının içinden geçirip karıştırdı.
○ Özür dilerim.
Duyduğu naif sesle kafasını elleri arasından kaldırıp baktı kardeşine. Nihayet 1 ayın ardından odasından çıkmayı başarmıştı.
• Neden özür diliyorsun?
Sakin sesle fısıldadı erkek. Yun çekingen tavırla ona doğru ilerleyip önünde durarak dizleri üste çöktü.
○ Sana yaşattıklarım için.
Erkeğin ellerini elleri arasına alarak dudağını bastırdı tenine.
○ Jungkook abi. Sen çok iyi birisin, benim için her şeyi yapmaya hazırsın. Bana olan sevgini biliyorum ben ama bak.
Dudağını sertçe ısırıp, titreyen sesini kontrol etmek için yutkundu.
○ Bak ben seni nasıl üzdüm. Yanlış yaptım, senin uyarına rağmen ben yine de kendi bildiğimi okudum. Seni hayal kırıklığına uğrattım abi.
Jungkook gözlerini kapatıp iç çekti derince. Şu an kafası o kadar karışıktı ki ne yapması gerektiğini bilmiyor du.
○ Ağabey, sana söz veriyorum bundan sonra sen ne dersen onu yapacağım. Bebeği istemediğini biliyorum, hangi abi olsa bu tepkiyi verirdi zaten. Çok düşündüm ve en doğru şeyin bu olacağına karar verdim. Bebeği aldırmaya hazı-
• Yun!
Jungkook'un beklenmedik sert çıkışıyla sözünü tamamlayamadı kız.
• Delirdin mi sen, ne aldırması? Babası şerefsizin biri diye bu onu istemeyeceğim anlamına gelmez Yun. Aksine ben onu şimdiden sevmeye başladım, çünkü o senin bebeğin.
Kızın elinden tutarak ayağa kaldırıp yanında oturmasına sağladı. Elini kardeşinin yanağına koyarak okşadı baş parmağıyla tenini.
• Yun, seni ne kadar seviyorsam bebeğini de öyle seveceğim. Kimseyi umursama, senin arkanda ben varım. Hayatımın sonuna kadar da sana hep desteğim.
Kızı göğsüne yatırarak saçlarını okşadı şefkatle.
• Her şey iyi olacaq kardeşim. Ben senin yanında olduğum sürece artık kimse sana zarar veremeyecek. Ben senin elini tuttuğum sürece bir daha kimse seni incitemeyecek.
~~~~~
Aynı saatte : Güney Kore / Tecon
> Lütfen yalvarırım yapma.
Yerdeki adam geri geri sürünerek ellerini yüzüne siper etti. Önündeki siyahlara bürünmüş adam onun eceliy di. Koyu, duyğusuzlukla dolu gözlerini kapatan siyah tumamları arasından baktı yerdeki adama.
> Sana ne istersen veririm, çok zengin olursun.
Susturucunu silahın ağzıyla buluşturup, sabırla çevirmeye başladı. Artık bıkmıştı bu boş ve manasız yalvarışlardan.
* Dua et..
Elindeki kendisi gibi siyahla kaplı silahı adama doğru tutup, emniyetini açtı.
> Hayır , hayır dur. Canımı bağışla sana is-
Tetiği basmasıyla kurşun silahtan kurtulup, saniyeler içinde önünde duran adamın alnını delerek son verdi hayatına. Sıcak ceset yere bir çuval gibi düşerken, erkek uzun parmaklarıyla susturucuyu kavrayıp açmaya başladı.
* Sana dua et demiştim.
İğrenici bakışlarla özündeki leşe bakıp, silahını siyah deri ceketinin özel bölümüne yerleştirdi. Ardından adımları yavaştan sokağın çıkışına doğru ilerlemeye başladı.
Cebinden sigarasını çıkararak, paketten bir dal alıp dudakları arasına yerleştirip gümüş çakmağıyla yaktı ucunu.
Zehirden derin nefes alarak, siyah gecenin aksine beyaz olan dumanını üfledi havaya. Koyu irisleri gök yüzünde parlayan yıldıza takılınca, dudak kenarında hafif bir gerilme oluştu.
* Benim sevgili Capellam. Az kaldı, seni yanıma almama çok az kaldı.