demir eksikliği gerçek değil ve bizi yaralayamaz

408 50 57
                                    

Kdk'ya göre (kedi dil kurumu evet) reankarnasyon ruh göçü olarak adlandırılır. Ruhlarımız sürekli olarak kozmik bir yolculuk içersinde. Farklı bedenlerde, ırklarda, dünyalarda evrenlerde sürekli ve yeniden doğmamızdan mütevellit hepimiz birer yol yorgunuyuz.

Bir yerde dinledim bunu, hoşuma gitti. Yol yorgunu olmak değil, içimizi dışımızı daima kemiren en mutlu görünen anlarda dahi, mutsuz olma şımarıklığını bize reva gören ama ne ismini ne de cismini bilmediğimiz bu kıyır kıyır şeye isim bulmak hoşuma gitti. Yol yorgunluğu bu. Yolumuz uzun biz de yorgunuz. Bu kadar.

Demir eksikliği de olabilir, buna dikkat.

Demir eksikliği olmadığına emin olduğumuz bir yorgunluğun sebebiyetiyle günler sonra nihayet uyuyabildiği bir gecenin ardından Jungkook, güne; o derin yeşil su gözleri utansın, beni sevmeyen kalp yansın hissiyatıyla uyanmış, keyifler gıcır. Ben diyeyim neşe siz deyin öfori, işte öyle bir durum söz konusu.

Oğlanın gözler kara, yürek desen dipçik gibi. Bütün fotoğrafları yakmaya gün doğmadan insafsızı unutmaya niyet etmiş etmesine fakat, atıyor fotoğrafa elini, sorsak yakacak ama bir bakıyor Taehyung gülüyor fotoğrafta.

Eşek ne de güzel gülüyor. Yakamıyor.

Neyse diyor ve elini bu sefer bir anıya uzatıyor, gözünü kırpmadan yıkacak ama şansa bak elinin rast geldiği anıda Taehyung Jungkook'ın bir pantolonuna güneş işlerken bıcır bıcır konuşuyor.

Yani sevgili okur, Jungkook elini iyileşme çabasıyla nereye uzatsa yara bere alıp geri çekiyor. Hal böyle olunca da, gecenin sonunda yıkılamamış köprüler ve yakılamamış gemiler tepesine çöreklenmişken söylenip duruyor masanın ortasına; "ismi lazım değil beni o zalim yıktı."

Bir takım eşi dostu da gazladıkça gazlıyor bizim oğlanı, uzatıyorlar önüne şalgamı ve ekliyorlar "gün doğmadan unut insafsızı."

"Aynen" falan diyor bizim oğlan pek uzatmadan, ser verip sır vermeyen bir tip bilirsiniz.

"Bu gün olmadı ama yarın bitecek bu mesele" diyor bana.

Yıkılamayan köprülerin yakılamayan gemilerin baş müsebbibinin yastığına sarılıp ağlarken.

Kalbi kafasından daha güzeli kucağına yatıp mırlamak arada bir Namjoon'ın pılına pırtına zarar vermek suretiyle teselli ediyoruz. Ediyor muyuz? Ediyoruz. Ben ve iyi yüreğim.

Unutulacak söz konusu insafsız ise; Taehyung. Kıyıda köşede ağlıyor gariban, Jungkook bu ara bana hiç vakit ayırmıyor diye. Bulduğu yerde bir duvarın dibine yığacak Seokjin sunbaeyi. Jungkook ile arasına giren bu mesefanenin baş müsebbibi oymuş çünkü. Müsebbib evet. Taehyung'dan öğrendim, fiyakalı bir kelime bence. Devam ediyoruz.

Söz konusu Taehyung canım ciğerim Taehyung, babaların babası Taehyung, yere bakmadan da yürek yakan Taehyung, sağda solda duşta tuvalette beni kucağına alıp ya da beni kucağından atıp Jungkook da Jungkook en iyi arkadaşım Jungkook diye ağlarken, twitterda isim vermeden Namjoon'a methiyeler düzmekte aşkını ilan etmekte ama nasıl bir ilan. Kalp dayanmaz.

Şimdi dostlarım aklınızın bir köşesinde bir soru işareti belirebilir, o methiyelerin Namjoon'a olduğu ne malum diye.

Ve evet arada bakınız çok arada, ben de bir takım olayları yanlış analiz etmiş ve aynı yanlışlıkla size aksettirmiş olabilirim, Asuman'ı Namjoon'ın sugar mommysi sanmam ve fakat söz konusu canımız ciğerimiz Asuman'ın hali hazırda bir yavuklusu olan lezbiyen çıkması gibi gibi. Yani anmaya bile değmeyen bir iki ufak yanlış anlamalar işte.

Neyse konumuza dönelim, o methiyelerin ceddimizin kara belasına olduğuna gayet eminim zira hanemizin sanat güneşi, aynı tarz tweetleri herkeslere gizli hesabından isim vere vere atıyordu. Ne sandınız a dostlar, Seokjin sunbaeyi her gördüğünde ağzının kenarında backstabber şarkısını döndürmesi, instadan Seokjin sunbaeyi önce engelleyip sonra bir iki belki üç belki beş hesabından gecelerce gündüzlerce takip etmesi, Jungkookla arasına giren mesafe yüzünden yemelerden içmelerden gülmelerden kesilmesi, Jungkook'a günden güne holiganlaşması ellerden gözlerden sakınması, ona Namjoon'a olan aşkını unuttturduğunu mu? Taehyung'ın enayiliğini fazla hafife alıyorsunuz, almayın.

İyi Yürekli Hayatımızın Delikanlı ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin