İyi okumalar🌠
¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦
"Dur! Böylece gidemezsin!"
Gelen sesle şaşkınca arkasını döndü Wooyoung. San, arkasından hem koşarak hem de bağırarak geliyordu. Onun gelmesini bekledi ve ona kolları açık gelen çocuk sonunda karşısına gelip ona sarıldığında, sarılmasına itiraz etmeden karşılık verdi Wooyoung.
Boynuna sımsıkı sarılan kollarla gülümsemesine engel olamadı. Bu, onun için hiçbir şey yaşanmamış, hiç ayrılmamışlar gibi hissettirmişti birkaç saniyeliğine. Gerçekliğe geri döndüğünde ona sarılan çocuğu omuzlarından nazikçe tutarak kollarının yavaşça boynunda ayrılmasını sağladı.
San, "Gerçekten gidecek misin?" diye sordu. Sesinden üzgünlüğü anlaşılıyordu net bir şekilde, Wooyoung'un kalbi acıdı.
"En iyisi bu San. Beni artık sevme, lütfen, unutmalısın beni. Gidiyorum ve bir daha asla gelmeyeceğim buraya."
"Ben gitmene izin veremem Wooyoung. Bize bunu yapamam. Bizim aşkımız kimsenin sahip olamayacağı türdendi, biz çok güzel ve farklıydık."
"Evet, öyleydik. Bizim gibisi yoktu ve olamayacak da. Seni unutmayacağım fakat tekrar sana dönemem, senin için iyi olmaz bu. Beni anla lütfen."
Sözlerini söyledikten sonra Wooyoung arkasını döndü ve hızlıca valizini alıp arabasına koyup gitti. San ise sadece izleyebildi, kendinde bir şey yapabilecek gücü bulamadı.
Orada öylece dikilirken bir anda kendini yerde buldu, yerden kalkamadı. Seonghwa onu bulana kadar orada, yerde yattı.
Seonghwa, Wooyoung'un gideceğini biliyordu ve San'ın da ne halde olabileceğini tahmin ettiği için onu aramaya çıkmıştı. Onu kötü bir halde bulmayı bekliyordu fakat sokak ortasında yerde yatar şekilde bulmayı beklemiyordu.
San'ı kaldırıp koluna girerek kendi evine götürdü. Evinde Yunho ve Mingi de vardı, onlar da San için endişeleniyordu. Evde herkes sessizce duruyordu, bu sessizlik sanki bir ölüm sessizliğiydi.
"Gitti." dedi San. Tekrarladı yine, "Gitti. O gitti. Engel olamadım, yapamadım, yapmak istemedim. Belki bensiz daha iyi olur."
Sadece onun iyi olmasını istiyordu, kendisinden uzakta bile olsa... Sevgi bu değil miydi zaten?
"Yapabileceğin bir şey yoktu, o çoktan kararını vermişti. O gitmiş olsa da yanında biz varız, biz senin arkadaşlarınız San."
Garip hissetmişti San; ona Wooyoung'dan başka bu tarz sözler sarf eden kimse olmamıştı daha önce hayatında. San, sevgi görse de her zaman sevgi hasreti çeken biriydi. Sevgiye, sevilmeye açtı.
"Evet, biz arkadaşız ve zor zamanlarımızda birbirimize destek olmalıyız." dedi Mingi. Daha tanımadığı Yunho da, ona destek olmak adına elini tuttu.
"Sadece sarhoş olmak istiyorum. İçip acımı unutmak istiyorum, acıma benimle ortak olur musunuz?" sesi acınası ve yardım ister gibi çıkmıştı. Kimse ona itiraz etmemiş ve dışarı çıkmışlardı. Mekana girdikleri andan itibaren San içmeye başlamış ve yüksek sesle ağlayarak Seonghwa'nın göğsüne sığınıyordu.
Hissetmişti San, işte kafası istediği gibi olmuştu. Elindeki bardağı tekte dikti ve ayağa kalkıp pistte dans etmeye başladı. Dans eden insanlar arasına hızlıca uyum sağlayıp onlarla dans etmeye başladı. Karşısındaki tanımadığı kadının belinden tutmuş ve onunla aynı anda şarkıya uygun hareket ediyordu.
Dansları Seonghwa yüzünden bozulmuştu. Kadından arkadaşının sarhoş olduğunu ve ne yaptığını bilmediğini söyleyerek özür diledi.
"Neden dans etmeme izin vermiyorsun ki?"
"Bu sarhoş halde seni tanımadığın biriyle bırakamam."
"O zaman benimle sen dans et." San, bir cevap beklemeden ellerini karşısındaki adamın beline doladı. Histerik bir şekilde kafasını gömlekten dolayı açıkta kalan boyna götürdü. Hoş kokuyu içine çekti, 'bahar çiçekleri gibi' diye düşündü San. Öpücük bıraktı kokladığı yere.
Seonghwa sadece, öylece kalakaldı. Ne yapması ne yapmamasını bilmeyen haldeydi. Karşındaki adam sarhoştu ve buna izin verirse işler istemedikleri noktaya varabilirdi. Hem de o, sarhoş birinden yararlanacak biri değildi.
"Kokun çok güzel, huzuru anımsatıyor. Bu kokuyu sonsuza kadar asla unutamayacağım."
¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦
"Promised to never come back"
Görüşürüz🍓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABY CAME HOME | woosan
Truyện NgắnBence eğer onu bulsaydın o zaman sen bile onun benim olduğunu anlardın... [short story] The neighbourhood'un 'baby came home' şarkısından ilham alınarak kurgulanmıştır. -tamamlandı-