-Yetmedi mi? Pes edecek misin yoksa mezarını kazmaya başlamalı mıyım?
Kızıl saçlı çocuk, çete liderinin sırtında oturuyordu. Liderin yüzü dağılmıştı ve hareket edemiyordu. Hagremichi sıkıntıyla esnerken sonunda lider konuştu.
+Tamam, pes ediyorum. Senin olsun. Hagremichi güldü ve liderin üstünden kalktı, elini ona uzatıp yerden kaldırdı. Birlikte Valhalla'nın toplanma alanına yürüdüler. Lider yüksek bir yere çıkıp herkesi susturduğunda, Hagremichi onun yanına çıkıp dikildi. Lider bir süre herkese göz gezdirdi, sonunda karşısındaki topluluğa bakıp bağırdı.
-Liderliği devrediyorum!
Bir öfke uğultusu ve küfürler yükselirken tepkisizdi.
+Yeni Valhalla lideri benim, itirazı olan varsa bir adım öne çıksın.
Topluluğun içinden birisi çıktı. Hagremichi ona baktı ve merdivenlerden yavaşça indi, karşısına dikildi. Aniden, cebinden bir silah çıkardı ve ayağına ateşledi. Karşısındaki çocuk acıyla bağırarak yere yığıldı.
+Başka itirazı olan var mı?
Uğultular kesilmişti, başka kimse öne çıkmadı.
+Güzel, şimdi görev dağılımı yapıyoruz.
Arka sırada dikilen beyaz saçlı kız, göze batmadan toplantıdan uzaklaştı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~-Toman'a geri dönmek istiyorum.
Accifuyu, tapınağın merdivenlerinin önündeydi. Alikey, Doraken ve Serley merdivenlere oturmuş, tepeden ona bakıyordu.
+Sana başka çeteye katılırsan düşmanım olursun dedim. Geri almak için bir nedenim yok.
-Hagremichi Valhalla'yı aldı. Buraya gelmekten başka çarem yok.
+Şu piç...
Birden bire, karanlığın içinden biri alkışlayarak ortaya çıktı. Topallayarak onlara doğru yürüdü. Kolları yaralarla ve çürüklerle doluydu, üstüne basmadan yürümeye çalıştığı bacağı sargılıydı.
-Vay vay... Bensiz toplantı yapıyorsunuz. Hemde benim hakkımda, ayıp ama.
Doraken birden ayağa kalktı.
+Eğlencemiz, ayağımıza kadar geldi.
-Kavga istemiyorum, bilirsiniz, tek kişiyim. Biraz konuşalım, ne dersiniz?
+Ağzını yüzünü birbirine katacağım derim.
Hagremichi ellerini yukarı kaldırıp teslim olur gibi yaptı. Kıyafeti yukarı kalkınca beline taktığı iki silah ortaya çıktı ve güneşte parladı. Alikey birden kolunu uzatıp Doraken'i durdurdu.
-Rica etmiyor, tehdit ediyor. Otur.
+Tch.
Silahları o da görmüştü, geri yerine oturdu, Hagremichi güldü.
-Zeki çocuksun kardeşim. Öncelikle, kusura bakın. Evinizi biraz dağıttım ve bunun için özür dileyemem. Sizde beni dağıttınız, öyle ki bacağımı hala kullanamıyorum. Arkadaşların suç işlediğini biliyor mu?
Alikey gözlerini kısarak cevap verdi.
+Bağlı olmadığın için mi bu cesaretin? Öncesinde merhamet için yalvarıp duruyordun.
-Kaçarım diye ellerimi ve ayaklarımı bağlayıp bacağıma sıkan sendin, kardeşim. Kimin korkaklığını konuşmalıyız?
+Yine denemeyi ister misin? Netliğe kavuştururuz?
-İkinci kez yakalanmam. Her şeyin fiziksel güç olmadığını anlamışsındır diye umuyorum, ikinizden de kurtuldum. Yaralıyken.
Accifuyu'ya döndü.
-Valhalla'nın başına geçtim diye ayrılmak istemen üzücü.
+O adamlara eziyet etmeni izlemeyeceğim.
-Ayrılmana izin verdiğimi söylemedim..?
Accifuyu'nun gözleri büyüdü. Hagremichi onun korktuğunu görünce güldü.
-Şakaydı, ben İzana değilim. Ama gerçekten merak ediyorum, neden böyle davranıyorsun? Sana dokunmayacağımı biliyorsun...
Accifuyu birden sinirlendi ve Hagremichi'ye saldırdı, Hagremichi dizinin acısıyla sırt üstü düştü. Accifuyu ona bağırarak vurmaya başladı.
+ESKİDEN BÖYLE DEĞİLDİN! DEĞİŞTİN! GÖZLERİNİN İÇİ GÜLÜYORDU. SENİ TANIYAMIYORUM, ARTIK İNSAN BİLE DEĞİLSİN!
Hagremichi son cümleden sonra sinirlendi. Accifuyu'nun göğsüne yumruklar atan ellerini bileğinden yakaladı.
-SENİN İÇİN HER ŞEYİ GÖZE ALDIM! SENİ SÜREKLİ VE SÜREKLİ KORUMAK İÇİN ÇABALADIM, BEN OLMASAM ÖLMÜŞTÜN! BİRAZ OLSUN SEVSEYDİN BENİ-
Accifuyu bağırmayı ve ellerini ondan kurtarmaya çalışmayı bıraktı.
+O sevgi gerçek seni öldürdüğünde öldü. Sakın seni sevmemi bekleme, seni asla affetmeyeceğim demiştim. Ben Hagremichi'yi sevdim, bir katili değil.
Hagremichi onu üstünden ittirip hızla ayağa kalktı ve belindeki silahı çıkartıp ona doğrulttu. İkisi de soluk soluğa öylece kaldılar. Tapınağın merdivelerindekiler ayaklandığında Hagremichi diğer silahı onlara çevirdi.
-KIPIRDAMAYIN YOKSA HEPİNİZİ DELİK DEŞİK EDERİM.
Hareketlenenler durdu. Accifuyu kafasını kaldırıp masmavi gözlerini ona dikti.
+Bundan bahsediyordum.
Hagremichi sinirle dişlerini sıktı. Sonra derin bir nefes aldı ve kendini sakinleştirdi. Silahları indirmeden geri geri yürüyerek onlardan uzaklaştı ve yeterince mesafe olduğunu anladığında gülümsedi.
-Ne istiyorsan onu yap, sonunda kazanan ben olacağım. Ne olursa olsun.
Genelde az konuşan ve olaylara dahil olmayan Serley, birden konuştu.
+Çok gülüyorsun Hagremichi, umarım birileri gülüşünü soldurmaz.
Onun konuşmasıyla herkes şaşırdı, ama Hagremichi sanki hiçbir şey olmamış gibi ona döndü.
-Güzel bir adın var Serley, umarım mezar taşlarına kazımak zorunda kalmayız.
İkisi de kısık gözlerle birbirine baktılar, sonunda kız gözlerini kaçırdı ve Hagremichi dalgasına bir reverans yaptı.
-Ha bu arada, neredeyse söylemeyi unutuyordum...
Elindeki silahları yere fırlatıp tekmeyle onlara doğru yolladı.
-Oyuncak silah bunlar, boncuk atıyor. Size hediyem olsun.
Rahatsız edici gülüşü yüzünden düşmeden arkasını dönüp yürümeye başladı. Alikey seslendi.
+Accifuyu da artık bizden biri. Eğer Toman'dan birine zarar verirsen, seni yine yakalarım ve bu sefer o kadar merhametli davranmam.
Hagremichi yürümeye devam ederken elini kaldırıp selam verdi ve anladığını belli etti. Daha sonra gölgelerin içinde kayboldu. Doraken içinde biriken öfkeyle ayaklandı.
-YAKALAYABİLİRDİK, AYAĞI SAKATTI PİÇİN! OYUNCAK SİLAHMIŞ, BİR TARAFLARINA SOKACAĞIM!
Alikey dalgın dalgın yere bakıyordu. Doraken'in aksine çok sakindi.
+İş işten geçti artık. Oyuna geldik.
Serley merdivenleri inmeye başladı.
+Nereye gidiyorsun?
-Aptal ilişkileriniz canımı sıkıyor. Geliyor musun Accifuyu?
Accifuyu Serley'in peşine takıldı ve dağıldılar.