Son Savaş

45 3 8
                                    

Bir yangın, bütün binayı sarıyordu. Yanan şeylerin çatırtısı, içeridekilerin çığlıklarını bastırıyordu. Birisi, elinde benzin şişesiyle dans eden alevleri izledi. Yüzünde hiçbir ifade yoktu, gözleri boştu.
-İstediğin bu muydu?
Ondan bir kaç metre uzakta, bir binanın karaltısı altında birisi vardı. Tamamen siyahlar içindeydi, yüzü de gözükmüyordu. Sesini değiştiren dijital aygıtı ağzına götürdü.
+Aferin. İleride, tekrar karşılaşacağız.

-Hagremichi... HAGREMİCHİ!
Hagremichi, birinin onu sertçe sarstığını hissetti. Birden nefes nefese oturduğu yerden kalktı. Onun ani hareketiyle yanındaki de ayağa kalkmıştı. Hagremichi, korkuyla ona bakan mavi gözlere döndü.
+Accifuyu? Neden burdasın?
Accifuyu şaşkınlıkla ağzını açtı.
-Sen... Dalga mı geçiyorsun benimle?
+Ne?
Accifuyu'nun yüzü birden değişti ve sinirle kasıldı.
-Alikey Valhalla'yı yarın için dövüşe davet ediyor. Onu söylemek için geldim. Gidiyorum.
Accifuyu uzaklaşırken Hagremichi birden bağırdı.
+Accifuyu!
Accifuyu durdu ama yüzünü ona dönmedi.
-Sana ne oluyor bilmiyorum ama...
Bir süre duraksadı ve yumruklarını sıktı, tekrar konuşmaya başladığında sesi titriyordu.
+Bu halinden nefret ediyorum.
Accifuyu birden koşmaya başladı.
-ACCİFUYU! BEKLE-
Hagremichi kafasına saplanan acıyla sustu ve elleriyle kafasını tuttu. Gözleri karardı ve yaşardı.
-Aptal kafam... Ona ne yaptım ki?
Karşısındaki maviliğe uzun uzun baktı. Deniz kenarındaki taşlara indi ve yansımasını izledi. Az önce gördüğü saçma rüyanın anlamını düşündü. Rüya kafasından silinirken, bir karar verdi.
-Bu... Kardeşimle olan son savaşım olacak.
Yavaş yavaş Valhalla toplanma alanına yürüdü. Toplanmış kişiler arasına göz gezdirdi.
-Kakucho. Çocukları da getirmeni söylemiştim sana.
Yardımcı lider yüzünde garip bir ifadeyle ona döndü.
+Size defalarca kez söyledim Efendim. Çocuklar aylar önce öldü. Çıkan yangını... hatırlamıyor musunuz?
Hagremichi şaşkınlıkla ona baktı.
-Ne diyo'n la'n?
Kakucho, birine eliyle işaret yaptı ve birisi elinde tuttuğu gazeteyi ona verdi.

17 Eylül 2005
Yetimhanede çıkan dev yangın 3 saatlik çalışma sonucunda kontrol altına alındı. Kimlikleri belirlenemeyen 15 kimsesiz çocuk yaşamını yitirdi. Yangının neden çıktığı hakkında çalışmalar sürüyor.

Hagremichi, boş boş gazete üzerindeki fotoğrafa ve habere baktı. Kakucho onun bir şey hatırlamadığını farkettiğinde konuşmaya devam etti.
-O çocukların yetimhanede daha güvende olacaklarını düşündünüz. Bu yüzden Tenjiku savaşında kaçmalarını yasakladınız ve polislerce yakalanmalarını sağlayıp onları oraya yerleştirdiniz. Ama 17 Eylül'de, gece yarısı bir yangın çıktı. İçeriden kimse canlı çıkamadı.
Hagremichi sinirle dişlerini sıktı. Gazeteyi buruşturdu ve yüksek bir yere çıktı. Valhalla'ya doğru döndü ve bağırdı.
-Yarın, Toman'la kapışacağız! Acımak yok! Merhamet yok! Öldürmeyin, yok edin!
Valhalla, coşkuyla bağırdı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Tam da beklediği gibi, savaşa yine erken gelmişti ama Toman çoktan toplanmıştı. Nefret dolu gözlerin hepsi ona dikiliyken, gülümseyerek arkasındaki adamlarıyla onlara yürüdü. Alikey'in tam karşısında durdu.
-Erken gelmişsiniz?
Alikey, her zamanki ciddiyetiyle cevap verdi.
+Sizde öyle.
-Burada dikilip konuşmanın bir anlamı yok, hayatta kalmaya bakın.
Valhalla, kudurmuş köpekler gibi bağırmaya başladı. Hagremichi onları dövüş konusunda tamamen serbest bırakmıştı, heyecanla komut bekliyorlardı. Ama Hagremichi, savaşı Alikey'in başlatmasını bekledi. Sonunda Alikey Toman'a döndü.
+Kazanacağız!
Toman yumruklarını kaldırıp bağırdı. Alikey saldırı komutunu verdiğinde, iki tarafta birbirine girdi. Ama Hagremichi Alikey'e saldırmak yerine topluluğun içinde kayboldu. Zaman ilerlerken, Valhalla Toman'ı eziyordu. Kırılan kol ve bacak sesleri arasında Toman cesaretini kaybetmeye başlamıştı. Doraken onları tekrar gaza getirmeye çalışsa da başaramıyordu. Sonunda Alikey dövdüğü çocuğu bırakıp tüm gücüyle bağırdı.
-ÇIK ORTAYA SENİ KORKAK PİÇ!
Kimse oralı olmadığında sesini duyuramayacağını farketti. Ama sonunda, biri kalabalığı yararak ona yürümeye başladı. Kalabalığın tamamen açılması için önündeki çocuğu tek yumrukla yere seren Hagremichi şeytani gülümsemesiyle ortaya çıktı.
+Ne oldu? Pes mi ediyorsunuz yoksa?
-Asla. Bunu ikimiz arasında çözeceğiz.
Hagremichi Valhalla'yı durdurdu.
+Sen başla.
Alikey birden koştu ve yumruğu Hagremichi'ye indirdi. Hagremichi yumruğu engelledi.
-Boşa çabalıyorsun, kardeşim. Sana söyledim. Herkesi ortadan kaldıracağım. Tüm düşmanlarımı yok edeceğim. Özellikle seni.
+Demek bu yüzden abimi öldürdün...
Hagremichi'nin bir anlık tereddütü karşısında Alikey tekmeyi atacak bir açık buldu. Hagremichi düştüğü yerden sinirle ona bakarken Alikey konuşmaya devam etti.
-Duygusuz ve bencil piçin tekisin. Annem seni bu yüzden terketti. Accifuyu senden nefret ediyor. Abimi hiçbir şey olmamış gibi öldürdün, Hagremichi. Şeytan olarak doğmuşsun.
Hagremichi, sallanarak ayağa kalktı. Yüzündeki gülüşün yerini duygusuz bir ifade almıştı. Ağzının kenarındaki kanı koluyla sildi.
+Aynı şeyleri tekrar, tekrar, tekrar söyleyip duruyorsunuz. Şeytan... Şeytan... BENİ BU HALE SİZ GETİRDİNİZ LA'N!
Hagremichi koştu ve bütün gücüyle Alikey'e vurdu. Alikey toprağın içinde yuvarlanarak durdu. Şaşkınlıkla gözlerini açtı. Hagremichi bağırmaya devam etti.
+ANNEM SENİ SEÇTİ! YALNIZCA 12 YAŞINDAYDIM! NE YAPMIŞ OLABİLİRDİM ONA? BENİ BİR BOK PARÇASI GİBİ SOKAĞA ATMASINA NEDEN OLACAK NE YAPMIŞTIM?
Hagremichi'nin sesi bağırırken titriyordu. Alikey onu daha önce böyle görmemişti. Ayağa kalktı ve pişmanlıkla yüzüne baktı.
-Abi... Özür dilerim...
+KES LA'N!
Hagremichi tekmeyle Alikey'i yana doğru savurdu.
+SHİNCHİRO SENİ SEÇTİ! BENİ KARDEŞİ OLARAK GÖRDÜĞÜNÜ SANMIŞTI AMA ASLA AİLESİNE ALMADI! BEN ONU KORUMAYA ÇALIŞIRKEN O BENİ TERKETTİ! ONU BEN ÖLDÜRMEDİM! KARIN BOŞLUĞUNU BIÇAKLAMIŞTIM BEN, O YARAYLA ÖLMEZDİ! TEK BAŞIMAYDIM, İZANA'YA KARŞI TEK BAŞIMA SAVAŞIYORDUM! HER GÜN KORKUYLA YAŞAMAK NE HİSSETTİRİYOR BİLİYOR MUSUN?
Hagremichi sesini alçalttı ve bağırmayı bıraktı.
+Bilmezsin tabii. Alijiro Sano'sun sen. Yalnızlık nedir ne anlarsın? Her zaman sen seçildin. Herkes seni her zaman sevdi. Ben, varolmaması gereken bir çocuktum sadece. Katile dönüştüm, değer verdiğim bir kaç kişiyi korumak içindi. Her konuda benden daha ilerideydin. Baksana, kendini savunmuyorsun bile...
Hagremichi, cebinden silahını çıkardı. Ve Alikey'e doğrulttu. Yavaş yavaş ona yürüdü. İkisinin yüzü de göz yaşlarıyla parlıyordu.
+Ya beni durdurursun, ya da ölürsün. Acınası biri değilim ben, aptal merhametine ihtiyacım yok.
Alikey, bütün gücüyle tekmesini savururken, Hagremichi hiç tepkisiz durdu. Yere yıkıldı ve öylece kaldı. Toman zafer naraları atarken, Alikey yerdeki silaha ve silahın kapalı emniyetine uzun uzun baktı.

PetrichorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin