Yakalanmak

41 2 0
                                    

Hagremichi, her zamanki gibi onu gizlice takip edeni umursamadan Alhina ile yürüyordu. Katilin eninde sonunda onu aradığını öğreneceğini biliyordu, en azından arkasında hiçbir iz bırakmadan ustaca katliam yapan biri böyle yapardı. İkisi de sessizdi, Hagremichi keyifle ikinci sigarasını yakarken Alhina birden lafa girdi.
-Hagremichi?
Hagremichi sigarasından bir nefes daha çekti ve Alhina'ya cevap vermedi. Alhina devam etti.
-Sanırım takip ediliyorsun.
+Biliyorum. Muhtemelen düşman çetelerden biri falandır.
-Hmm anladım.
Bir süre daha sessizlik oldu.
-Korkmuyor musun?
Hagremichi bunun karşısında gülümsedi.
+Neyden?
-Onlardan... Çetelerden yani.
+Merak etme, saldıracak olsalar şimdiye yaparlardı bunu. Cesaretleri yok. Ayrıca, biz daha güçlüyüz.
-Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Kalabalıkta tabii saldıramazlar.
+Denedim çünkü, kimsenin olmadığı yerlere gittim. Gece yarılarında ve sabahın köründe. Hiçbir hamlede bulunmadılar.
-Delirmişsin. Ya silahlı olsaydı-
Hagremichi bu sefer kahkaha attı ve Alhina'yı şaşırttı.
+Eminim kim olduğumu biliyorlardır, bilmeyen tek kişi sensin.
-Neyi?
+Burdan dönecektin değil mi?
Alhina birden yol ayrımına geldiklerini farketti.
-Oh, evet. Baybay!
+Görüşürüz.
Hagremichi Alhina yeterince uzaklaşana kadar bekledi. Ve birden, yoluna devam etmek yerine onu izleyenin olduğu yere doğru yürüdü. Adam onun geldiğini farkedip hızlıca ara sokaklara yöneldi. Hagremichi ara sokaklarda bir süre onu takip ettikten sonra izini kaybetti. Tam dönecekken, kafasına silahın soğuk metali değdi ve ateşe hazırlandığını veren o ses duyuldu.
-Duvara yaslan.
Hagremichi güldü ve duvara yaslandı.
+Sonunda yanınıza gelmeme izin verdiniz ama kendinizi hala saklıyorsunuz. Ayıp oluyor, uzun süredir birlikteyiz değil mi?
-Saldırmaya veya bana bakmaya çalışırsan kafanı uçururum.
+Hayır, hiçbir şey yapamazsın.
-O kadar emin olma.
+Eğer yapacak olsaydın eline şimdiye kadar çok fırsat geçmişti. Beni canlı tutmakta kararlısınız, neden? Lideriniz ne istiyor?
-Doğru, seni öldürme iznim yok. Ama diğer adamı öldüreceğim.
+Diğer adam?
-Seishu İnui. Yanında çalıştığın polis.
Hagremichi bir süre tepkisiz kaldı ama yüzündeki gülüş çoktan silinmişti.
+Kızı?
-Onun hakkında bir şey söylenmedi.
+Kaç günü var?
-Bu bilgiyi sana veremem, ama şuan oraya gitmeni tavsiye etmem.
Hagremichi koştu. Uzun süredir o eve gitmemişti. Panikle kapıyı yumrukladı ve açılmasını beklemeden cama koştu. İçeri baktığında, bütün vücudu buz kesti. Ayaklarını koşmak için hareket ettirmeden önce içerideki zırhlı polislerle bir kaç saniye bakıştı. Koltukta oturan Amir, direkt olarak gözlerinin içine bakmıştı.
-SİKTİR!
Daha uzaklaşamadan üstüne atlayan üç polisin altında kaldı. Biri ellerini arkada kolunu kırarcasına birleştirip kelepçe takmaya çalışırken biri kafasını yere bastırmıştı. Hagremichi kendini kurtarmak için çabalarken bir yandan bağırıyordu.
-BİR ŞEY SÖYLEMEM GEREK! DURUN!
Ağzına bastırılan bezle bilinci yavaş yavaş kapanırken kapıda dikilen ve kısık gözle onu izleyen Amire bakıyordu.

Kafası yerine geldiğinde ve gözlerini açtığında, her yer karanlıktı. Yavaşça yerinde doğruldu ve kafasına geçirilmiş siyah torbanın içinde derin bir nefes aldı. Bir süre öylece bekledi. Sonra kafasını yavaşça sola doğru çevirdi.
-Beni bulmak için geç kalmadınız mı?
Howa 5.56'nın tabancalardan daha ritmik şarjör değiştirme sesine karşılık güldü.
-Seni korkuttum mu?
+Kes sesini.
Hagremichi sustu ve yol boyunca başka bir şey demedi. Sonunda durduklarında adam onu sertçe ayağa kaldırdı ve itekleyerek arabadan indirdi. Bağıran ve demir parmaklıklara vuran adamların küfürlerine karşılık vermedi. Sonunda sesten uzaklaştılar ve bir odaya girdiler. Hagremichi itilerek oturtuldu ve elindeki kelepçe çözüldü. Bir elini biri bağlarken diğer elini de başkası bağlıyordu. Adamın biri gülerek sordu.
-Hayret, ilk defa karşılık vermeyen birini-
Hagremichi ayağı çözülür çözülmez tüm gücüyle bir tekme salladı ve tekme adamın çenesine indi. Diğer adam Hagremichi'nin yüzüne sertçe yumruk atarken Hagremichi güldü.
-MAKOTO! MAKOTO UYAN!
+Bunun eğitimini almıyor musunuz? Tek tekmeyle de bayılmazsınız.
Silahın soğuk metali alnına değdiğinde gülümsemeye devam etti.
+Howa 5.56 değil mi bu? Yerli silahlar kullanıyorsunuz, bu iyi! Silahlarla çok çalıştım-
-KES LA'N!
Hagremichi yine sustu.
-FBI'dan biri gelecek, o gelene kadar sessiz kal.
+Çığlık atmamı mı bekliyordunuz?
Ayak sesleri boş odada yankılandı ve kapı sertçe çarpıldı. Üstüne kilitlendi. Bir kaç dakika sıkıntıyla bekledi ve hala kafasında dura duran torba yüzünden bunaldı. Sonunda kapı gıcırtıyla açıldı ve kapandı. Bir adamın sesi duyuldu.
-Hagremichi Sano, odada kaç kişiyiz?
+Ne?
-Soruma cevap verin, odada kaç kişiyiz?
Hagremichi bu garip soru karşısında bir süre sustu. Nefesini tuttu, başta duyduğu tek şey kalp atışlarıydı. Sonra, birilerinin nefes seslerini duydu.
+Üç kişiyiz. Ben, sen ve... Yanında bir kişi daha var.
-Devam et.
+Zeka testleri burda böyle mi yapılıyor?
-Devam et.
+Fazla koku alamıyorum ama içinizden biri sigara içiyor olmalı. Başka diyebileceğim bir şey yok.
-Güzel. Kafasındaki şeyi çıkarmayın, çıkabilirsin.
Biri çıkarken Hagremichi sinirle geriye yaslandı.
+Hadi ama! Nefes alamıyorum içinde, neden bu kadar çok korkuyorsunuz? Ellerimi ve ayaklarımı zincirlerle bağladınız zaten. Canavara mı benziyorum?
-Malın teki olsaydın sorun olmazdı. Ama bu halde etrafı görmen sorun çıkartabilir.
+Demek kaçmanın bir yolu var ve görmemi istemiyorsunuz.
-Burdan kaçmanın bir yolu-
+Çıkartın o zaman kafamdakini.
Bir süre, hiçbir hareket olmadı. Ama birden kafasındaki torba çıktı. Hagremichi bir süre ışığa alışamadı, karşısındaki adamı gördüğünde gülümsedi. 30lu yaşlarında sarışın bir adamdı. Üzerinde simsiyah bir takım elbise vardı ve görevli olduğunu belirten isimli bir yakalık takmıştı. Saçları kadar sarı gözleri kızıl gözlere kitlenmişti.
+Gerçekten buraya FBİ'dan bir adam yollamışlar! Memnun oldum Akira-san! Bu kadar değerli olduğumu bilmiyordum.
-Bir seri katile göre fazla rahatsınız. Umarım sorguyu rahatça yapıp bitirebiliriz ha? Kaç kişiyi öldürdünüz?
+Bu sorunun cevabını bende merak ediyorum. Hiçbir fikrim yok.
-Kimle çalışıyorsunuz?
+Kimseyle, ben yalnız çalışırım.
-Tekrar soruyorum, kimle çalışıyorsun? Kaç kişisiniz?
+Kimseyle-
Adam birden cebinden çelik bir jop çıkardı ve Hagremichi'nin sağ el parmaklarına indirdi. Hagremichi bağırdı.
+KİMSEYLE ÇALIŞMIYORUM! HER ŞEYİ TEK BAŞIMA YAPTIM!
-Bir katilin sözüne nasıl güvenilir?
+Ne bileyim la'n? Bunun eğitimini alan sen değil misin? Ama bütün parmaklarımı parçalayarak bir şeyi çözebileceğimizi sanmıyorum, nerede insan hakları?
-Merak etme, bu bana devlet tarafından verilmiş bir görev. Çok uzun süre seni araştırdım ve sonunda yakalandın. Her şeye dürüstçe cevap ver ve parmakların sağlam kalsın?
+İnanmayıp parmaklarımı kırdığın sürece-
Jop tekrar aynı elin üzerine indi.
+TAMAM, KABUL!
-Güzel, en azından itaati bir şekilde öğrenmişsin, burda bütün parmaklarını toza dönüştürmek zorunda kaldığım bir sürü adamla karşılaşmıştım.
+İlk defa sorgulanmıyorum.
-Demek daha önce de tutuklandın?
Hagremichi kırılan parmaklarının acısına karşın gülümsedi.
+Hayır, kardeşim yaptı.
-Kardeşinizden bahsedin.
+Onu yakalamayı unuttunuz, bilmeniz gereken tek şey bu.
Jop, bir parmağını daha kırdı. Hagremichi acıyla bağırdı.
+Delirmişsin sen. Daha düzgün bir sorgulama şekli yok mu?
-Sen ve senin gibiler başka bir boktan anlamıyor.
+Öyle demeyin ama alınıyorum. Kafamın çalıştığını kanıtladım değil mi?
-Sorguya devam ediyorum, araştırma yapıyordunuz. Kim hakkında?
+Komik gelebilir ama başka bir katili arıyordum.
-Yine yalnız başınıza mı?
Hagremichi bir kaç saniye sustu.
-Yine yalnız başına mıydın?
+Hayır.
-Kimle?
Polis, Hagremichi'nin bir kaç saniyelik tereddütüne zevkle karşılık verdi. Eline vururken, hiç acıması yoktu.
+İNUİ! SEİSHU İNUİ!
-Hala yalan söylüyorsunuz, sizin hakkınızda bilgi veren zaten oydu. Sanırım bütün parmaklarınızı kırmam gerekecek.
+Göz okumayı biliyorsun değil mi? Gözlerime bak, en ufak yalan belirtisi görürsen parmaklarımın hepsini şuan kırabilirsin.
Hagremichi kararlılıkla gözlerini dikti. Yüzünden acı yüzünden oluşmuş ter damlaları akarken gözünü hiç çekmedi.
-Gözünüzde şeytanlık dışında hiçbir şey görmüyorum, duygularınızı saklamayı öğrenmişsiniz.
+Siz öğrenememişsiniz, bir saniye tereddüt ettiniz. İnanın bana, bende bir insanım.
-Başka canları alan bir insanı, insandan saymam. Seishu İnui'ye bir şey söylemek istediğinizi bağırmışsınız, neydi o?
+Canımı kurtarmak içindi.
-Bana yalan söylememeniz gerektiğini hala öğrenememişsiniz, sol elinize geçiyorum.
+Onu öldürecekler.
-Kimler?
+Aradığım kişi.
-Tek bir kişi olduğuna nasıl eminsiniz?
+İnui ile birlikte araştırdık.
-Tek bir yalan hakkınız kaldı.
+Bana şans veriyorsunuz, umarım aramız iyi oluyordur. Yalan söylemiyorum, İnui ile çalışıyordum.
-O zaman onun hakkında da soruşturma başlatılacak. İnui ile çalışmayı neden bıraktınız?
+Katil arkasında en ufak bir iz bile bırakmamıştı. Onu bulmak imkansızdı, vazgeçmesini söyledim.
-İnui, katili neden arıyordu?
+Beni sorgulamaya geldiğinizi sanıyordum, onu öğrenmek için İnui'ye sormalısınız.
-Fazla ukalasınız.
+Hala vurmadınız?
-İtaatinize karşılık ödül olarak kabul edin.
+Hav. Bende sorabiliyor muyum?
-Hayır, sorgulamaya devam ediyoruz.
+Ciddiyeti biraz bırakın lütfen, çok geriliyorum. Kaç sene alırım sizce?
Adam bir süre sessiz kaldı ve yüzünde en ufak mimik oynamadı.
-Müebbet.
+Ağlatmayın beni.
-Sorguya devam ediyoruz. Hücrede dilediğiniz kadar ağlarsınız. İlk cinayetinizi ne zaman işlediniz ve kimdi?
+14 yaşındaydım. Abimi öldürdüm.
-Kayıtlarda tek çocuk olduğunuz yazıyor ama kardeşiniz ve abiniz olduğunu söylediniz.
+Doğru, annem beni sokağa atıp başka bir adamla evlendi. Tam olarak abim ve kardeşim olduğunu söyleyemem.
-Neden öldürdünüz?
+Bu bilgiler ne işinize yarayacak? Bir katile nedenini sormanız çok mantıksız, canım istemiş olabilir. Vurmayın sakın, şakaydı.
Hagremichi, özet olarak anlattı. Bir kaç parmağını daha kaybetti. Sonunda sorgunun bittiğini söylediğinde neredeyse tanrıya şükür edecekti.
-Güzel bilgi verdiğiniz için bugün yemeğiniz verilecek, hapis hayatına iyi adapte olun. Sorun çıkartırsanız, benden daha acımasız insanlar müdahale edecek. Uyarı olsun.
Hagremichi parçalanmış eliyle acıdan titrerken güldü.
+Sorun değil, hiçbiriyle uğraşmak zorunda kalmayacağım.
-Kaçmakta kararlısınız? Boşuna ümitleniyorsunuz.
+Güvenliğinize fazla güveniyorsunuz. Size boş hücremde küçük bir not bırakırım.
-Kaçarsanız ve ikinci kez yakalanırsanız ki yakalanırsınız, bütün bilgilerinizi aldık. Yüzünüz biliniyor ve üzerinizde jop yerine ıslak sopalar ve kızgın demirler kullanılır.
+Ciddiyim, bu tehditler beni hiç etkilemiyor. Bende sizin yüzünüzü biliyorum, gardınızı indirmeyin bence.
Hagremichi gülümserken, Akira aynı ciddi yüz ifadesiyle odadan çıktı ve Hagremichi'yi bembeyaz boş odada yalnız bıraktı.



PetrichorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin