Alikey ve Hagremichi, Bonten'in karşısında dikildi. Hagremichi bir süre kalabalığa göz gezdirdi. Sonra Alikey'in kulağına doğru eğildi.
-Bu adamlara güveniyorsun değil mi?
+Toman'dan 10 kişi var, eski arkadaşlar. Kalanı Tenjiku ve Valhalla'dan, senin getirdiğin adamlar.
-Umarım arkadaşlarındır.
+Değillerse, öldürürüm.
Hagremichi keyifle doğruldu. Herkesin dikkatini çekmek için bağırdı.
-İşte bu! Sana ihanet edersem ve hata yaparsam beni de öldürür müsün kardeşim?
+Hayır, ama öldürmek dışında farklı yollar da var. Bilirsin...
-Haha! Bunu dikkate alacağım.
Bir süre daha kalabalığa bakmaya devam ettiler. Hagremichi'nin gözüne, direkt ona odaklanmış birisi takıldı. Ağzında siyah bir maske vardı ve kapüşonunu kafasına geçirmişti. Hagremichi tekrar Alikey'in kulağına eğildi.
-Şu çocuğu sevmedim. Kim bu?
+Bilmem, sen getirmedin mi?
-Böyle birini hatırlamıyorum.
+O zaman onu öldürebilirsin.
-Gizemli şeyleri severim. Kalsın. Şimdi ne yapıyoruz? Sivil mi geziyoruz?
+Görev falan yok, üniformalar da bir sik ifade etmiyor. Çocukça.
Hagremichi gülüşünü saklamak için eliyle ağzını kapattı.
-Bunu senden duymak çok şaşırtıcı. Bir kızın seni bu kadar değiştirmesine izin vermemelisin, kardeşim. Havalı bir şeyler giysek süper olurdu!
+Belki sonra ayarlarım. Şuan gereği yok.
-Öyle diyorsan... Gidelim hadi.
+BONTEN! DAĞILIN!
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Accifuyu, 30-40 kişi arasında oturmuş dalgın dalgın yeri izlerken, yanında oturan Alhina birden onu dürttü.
-Accifuyu, birileri geliyor.
Accifuyu başını kaldırdı ve kısık gözlerle onlara baktı. İkisi, sesli bir şekilde konuşuyorlardı.
-Abi, şu tarafa baksana.
+Tch, tanıdık yüzler.
Hagremichi ve Alikey onlara yaklaştı. Bir kaç saniye onlara dik dik bakanlara göz gezdirdiler.
-İtlerini mi topladın la'n? Bunlar ne?
Hagremichi sırıtarak en yakınındaki adama yürüdü.
+Kuçu kuçu!
Alikey güldü ve Accifuyu'ya döndü. Birden hamle yaptı ve saçından tutup ayağa kaldırdı.
-Ne susuyon la'n? Sikik?
Alikey'e saldırmak için hamle yapan adamlardan birini Hagremichi tek yumrukla uzaklaştırdı. Adamlar ikisinin de kim olduğunu biliyorlardı, bu yüzden başka hamle yapan çıkmadı. Hagremichi Alikey'e döndü, bir yumruğunu sıkmıştı.
+Kavganın tadı böyle çıkmaz kardeşim, bunun için gelmedik değil mi?
Alikey birden Accifuyu'yu duvara sertçe ittirdi.
-KONUŞACAK MISIN LA'N? ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN?
Alikey yumruk atmak için elini kaldırdığında, Hagremichi hiçbir tepki vermedi. Onun yerine, Alhina birden Alikey'in bileğini yakaladı. Bu hamleye üçü de şaşırmıştı. Sessizliği Hagremichi bozdu.
+Alhina, çekil aradan.
-Olmaz!
Alikey yumruğunu durdurdu ve geriledi.
-Çete mi bu? İsmi şeydir heralde, sokak köpekleri? Orospu çocukları?
Accifuyu birden atıldı ve Alikey'in kafasına tekme attı. Alikey sendeledi. Alhina panikle bağırdı.
+ACCİFUYU!
Alikey'in yüzünde korkunç bir gülümseme belirdi ve parmaklarını kıtlattı.
-Demek gerçekten ölmek istiyordun...
Hagremichi Alikey'in kontrolünü kaybettiğini farketti. Onu durdurmak için kolunu uzattı.
+Hadi ama kardeşim. Şuan döversen eğlencemiz kalmayacak!
Alikey umursamadı ve koşup Accifuyu'nun yüzüne bir yumruk attı. Accifuyu duvara kadar geriledi ve çarparak durdu. Yüzüne düşen bir saçı üfleyerek çekti ve ağzındaki kanı sildi. Alikey, ona doğru koşan Accifuyu'yu tekmesiyle uzaklaştırdı. Alhina birden aralarına girdi.
-Bu kadar yeter!
Alikey Alhina'yı itti ve Accifuyu'nun üzerine yürümeye devam etti. Accifuyu sakince Alhina'ya döndü.
-Alhina, git sen.
Alhina birden koşarak uzaklaştı.
+DORAKEN NERDE LA'N? NEREYE SAKLADINIZ? CEVAP VER!
Birden, Hagremichi Alikey'in omzundan yakaladı ve geriye doğru çekti.
-Dur la'n artık! Polisler gelecek, tüyelim.
Bu sırada Alhina arkasındaki polislerle köşeyi döndü. Alikey omzunu sertçe çekti ama durmuştu. İkisine de son bir bakış attıktan sonra hırsla yürümeye başladı. Hagremichi yüzü kanlar içinde sinirle dikilen Accifuyu'ya baktı. Tek bir kelime bile etmemişti. Sonra Alhina'ya döndü ve başıyla selam verip Alikey'in peşine düştü. Alikey'in izini bulamadı ve Bonten'in toplanma alanına sürdü. Hawk'ın park edilmiş olduğunu görünce doğru tahmin ettiğini anladı. Motordan atladı ve tuğlaların üzerinde oturan Alikey'e yürüdü. Alikey elindeki makası Hagremichi'ye uzattı.
-Saçımı kes.
+Saçını mı keseyim?
-He, kısa olsun.
Hagremichi omuz silkti.
+Kuaförlük yapmadım hiç, beğenmezsen bana kızma.
Alikey'in kesilen sarı saçları omuzlarına döküldü. Sonunda yerden bir ayna kırığı aldı ve saçına baktı.
-İyi olmuş.
Hagremichi coşkuyla kollarını havaya kaldırdı.
+ABİN DOĞUŞTAN YETENEKLİ DEMİŞTİM!
-Boya şimdi de.
Uzatılan boya kutusunu aldı ve bir kaç saniye üstündeki yazıları okudu.
+Beyaza mı?
-Evet.
+Beyaz saflığı simgeler, hiç senlik bir renk değil. Kendini tamamen değiştiriyorsun ha?
-Tokyo'yu alacağız, istediğin bu değil miydi?
Hagremichi, Alikey'in saçını boyarken bir süre cevap vermedi.
+Evet, sanırım buydu.
Alikey boyama işlemi bittiğinde tekrar elindeki ayna parçasına baktı ve ayağa kalktı.
-Hagremichi, sana bir görev vereceğim.
Hagremichi, saygıyla eğildi.
-Doraken'i bul ve bana getir. Bu tür şeyleri daha iyi biliyorsundur. Öldürmeyi bana bırak.
+Bunda cidden kararlısın.
-Evet.
Hagremichi tekrar doğruldu.
+Pekala, nasıl istersen.
