10-2

146 15 29
                                    

Chanhee, Changmin ile geri döndüğünde Sunwoo'yu yerinde bulamayınca endişelenmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Chanhee, Changmin ile geri döndüğünde Sunwoo'yu yerinde bulamayınca endişelenmişti. Changmin cesedin yanında oturmuş nabzını ve yarasını kontrol ediyordu.

"Haber vermeden nereye gitti?"

"Sakin ol Chanhee. Belki bizi bulmak için çıkmış sonra kaybolmuştur."

"Umarım başına bir şey gelmemiştir."

Changmin katıldığını belirtmek için kafasını salladı ve ayağa kalkıp elini yerde oturan Chanhee'ye uzattı.

"Gidelim. Bekleyerek bir şey yapamayız."

Chanhee, Changmin'in kendi eline kıyasla sıcak olan elini tutup kalktı. Changmin arkadaşını sakinleştirme amacıyla kolunu omzuna attı ve tekrar odadan çıktılar.

Bu sefer yürüyüşleri öncekine göre daha sessizdi. İkisi de Sunwoo için endişeleniyordu. Haknyeon ile yakın olmuşlardı ama kimse Sunwoo kadar yakın olmamıştı. Bir süre sessizlikten sonra konuştu Changmin.

"Haknyeon'un burada olması garip. Umarım bu sadece bir rastlantıdır."

Chanhee dolan gözlerini hızlıca sildi, Changmin ise sadece başını okşayabilmişti.

Yürümeye devam ederken yanlarından geçtikleri odanın kapısından içeri göz atmak için girecekken Changmin gördüğü kişiyle Chanhee'yi durdurmuştu. Chanhee de dayanamayıp içeri bakmıştı.

"Dalga geçiyor olmalısın."

"Siktir."

Artık bunun bir rastlantı olmadığından emin değillerdi. Çünkü karşılarında ikisinin de eski arkadaşlarından olan Younghoon vardı. Siyah saçları üç sene öncesine kıyasla biraz daha uzundu ve her zamanki gibi yakışıklıydı. Odadaki dolapları içlerinde bir şey bulma umuduyla tek tek karıştırıyordu.

Younghoon'a baktıkça Changmin'nin içindeki intikam duygusu artmaya başlamıştı. Tam Chanhee arkasına taktığı yayını alıyordu ki Changmin onu durdurdu.

"Ne yapıyorsun? Bitirelim gitsin."

"Acı çekmesini görmek daha iyi olmaz mıydı?"

Chanhee, Changmin'in her zaman parlayan gözlerinin birden ciddileşmesinden korkmuştu. Changmin sırıtırken cebinden bir elektroşok aleti çıkarmıştı.

"Cidden bunu yapacak mısın? Direkt boyunluğunu alıp gidelim işte. Hem onu nerden buld-"

"Hayır. Bu piç kurusu hem ikimize hem takımımıza neler yaptı hatırlamıyor musun?"

Chanhee tabii ki de hatırlıyordu sadece muhatap olmak istemiyordu.

"Lütfen Chang-"

Chanmin susması için işaret parmağını dudağına bastırmıştı ve yavaşça ses çıkarmadan odaya girdi. Younghoon arkası dönük olduğu için hâlâ onu fark etmemişti. Her şey iyi gidiyordu -ya da belki küçük olan öyle düşünüyordu- Changmin tam Younghoon'un arkasına gelmişti ki tahmin etmediği bir şey oldu.

maverick, the boyz ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin