BÖLÜM-4

7.7K 421 101
                                    

♥♦♥♦♥♦♥♦♥

Düşüncelerimin ve hislerimin dumanı üstündeyken bu kadar çabuk soğuyup gitmesini anlayamıyorum.Onu kendim değil öldürmek daha nasıl bulacağımı bile bilmiyordum.Aileme yaptığı şeyi elbette ki yanına bırakmayacaktım.Hatta ona daha kötüsünü yapacaktım ama nasıl?

Yaklaşık yarım saattir kütüphanenin bir sandalyesine oturmuş yeni kitaplar için yer açılan boş rafları izliyor,kendimce bir cevap ya da en azından bir plan arıyordum.

"Yine mi kütüphanede uyudun."Korkudan yerimde zıplarken "Arkamdan sessizce gelmekten keyif mi alıyorsun ve hayır kütüphanede falan uyumadım."Sandalyeyi yanıma çekip otururken "Neden öyle söyledin?"diye sordum.

"Bir nedeni yok.Yani bilirsin biraz şey...garip görünüyorsun." "Garip mi?"Evden çıkarken pekala aynayla vedalaşmamıştım ama bunu o kadar mı yüzüme yansıtmıştım."Uykusuz da denilebilir."Bu denilebilirin kibarca anlatım olduğunun ve asıl açılımın "O kadar berbat görünüyorsun ki içeriye ilk girdiğimde kütüphanede neden bir orangutan var diye kendime sordum."olduğunu elbette ki biliyorum.

"Her neyse.Gelen kitapları yerleştireceksin ben sana koliyi getireyim."Yağız giderken artık tamamen alışkanlık haline getirdiğim bir halde etrafa göz attım fakat etrafta aradığım şeyden ben bile bir haberdim.

Önüme bırakılan koliyi açarken kitaplara kısa bir göz attıktan sonra ağzımı havayla doldurup kitapları dizerken yavaşça dışarıya verdim.Kitapları özenle yerleştirirken elbette ki kafam işimde değil de bir plan bulmaktı.

Beni öldürmeyecek ve aptalca olmayacak bir plan ama ne var ki ne zaman plan ve benim ismimle bir cümle kurulsa bu iki kelime de o cümleye eşlik etmekte hiç geri kalmıyordu.

Kolumda hissettiğim acıyla aksi yöne çevrilirken sırtım müthiş bir gürültüyle kitaplığa çarpıp geri sekti.Kolumu ovalayacakken o el henüz kolumu bırakmış değildi.Kahverengi gözlere bakarken bir şey söylemek için ağzımı açtım fakat şaşkınlıktan geri kapandı.

Hemen ardından kaşlarımı çatarak "Karşına ben çıkmayınca sen mi gelip kellemi uçurmaya karar verdin."Kolumu kurtarmaya çalışıyor ve alaylı cümlemi aşağılayıcı bir gülümsemeyle tamamlıyordum ama o bundan etkilenmişe pek benzemiyordu ki dişlerini daha da sıkmaktan başka bir şey yapmadı. Beni kütüphanenin arkasına doğru sürüklemeye başladığı anda çemkirmeye başladım.

"Nerede o?"Nihayet durduğumuzda konuşabilmişti."Kim?"

"Can.Nerede?"Gözlerini gözlerimden ayırmazken rahatsız olmuştum. "Nereden bilebilirim?"

"Soruma soruyla karşılık vermeyi bırak."Kolumu hiddetle ondan kurtararak "İyi.Bilmiyorum."dedim ve kızarttığı koluma baktım.Ağzından bir "Hah" kaçarken "Yalana bak."diye devam etti."Ne o,yoksa benim bilgime mi ihtiyacın var?"

"Kim senin bilgini ne yapsın?Bunu buradaki herkesten öğrenebilirim." "Sana söylerim ama..."kollarımı göğsümde çaprazladım."..şu işbirliği olayını kabul edeceksin."En sinir bozucusundan kısık bir kahkaha koydu."Birincisi seninle iş birliği falan yapılmaz,yapmam.Bunu yapman için beni öldürmek gerekir.İkincisi de dediğim gibi senin bilgin dediğin o şeyi buradaki herkesten öğrenebilirim. ''

Sırtını dönüp giderken arkasından seslendim. ''Pekala onlara nedenini de açıkla olur mu ? ''

''Ne saçmalıyorsun sen ?''

''Buradaki hiç kimse sana nedenini öğrenmeden bilgi vermez.Ne öyle duruyorsun hadi sor onlara.''Elime altın tepside sunulan bu fırsatı elbette ki kaçırmayacaktım.Kendime alabildiğine güven yükleyerek ona sözlerimin doğruluğu hakkında göndermeler yaptım.''Ne istiyorsun para falan mi ?''

PARANOYAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin