BÖLÜM -10

5K 269 24
                                    

♥♦♥♦♥♦♥♦♥

Kırpıştırdığım gözlerle Anıl'a baktım."Ne demek köstebek?"

Hissedilen havaya bakılırsa bunu Anıl'dan başkası da bilmiyordu."Siz A planını uygularken biz de B planını uygulayacağız.Yani hem iki planı aynı anda yürüteceğiz hem de başarıya ulaşacağız."

Ben henüz içinde yer aldığım planda takılı kalmışken iki planın da başarı getirme zorunluluğu odadakilere ufak da olsa bir telaş yaydı.

"Plan ne?" Nihayet biri sorabilmişti.Anıl ellerini şaklatırken devam etti."Ve gelelim B planına.Biz bu plana İstanbul'da başlayacağız ve umarım biteceği yer de orası olacak.Can'ın kız arkadaşını buldum.İstanbul'da görülüyor.Ada burada devreye giriyor.Kızla tanışacak ve sözde iyi bir arkadaş olacak.Lafları çaktırmadan ve seçerek gönderecek.Bize çıtlattığı en ufak şey bile önemli.Bu yüzden Ada,işine gelsin, gelmesin o kulakları iyi aç.Bu sefer batırmaman lazım."

İğneleyici sözlerinin üzerine bu sefer düşmedim.Planla gerçekten ilgilendiğime dair onu ikna etmeliydim.Bu yüzden de ona çarpacak bir laf yerine,"Onunla nasıl iyi anlaşacağım?"diye sordum.Sırtımı dikleştirdin ve anlamlı olduğu kadar sahiden yapabileceğim bir şey olmasını dileyerek bir cevap bekledim.

"O,duruma ve kızın bulunduğu yere göre değişir." Anıl'ın üzerine Doruk "Kız nasıl bir mekanda ki?"diye sordu.Planını yarım yamalak anlattığı için hiçkimse sağlıklı yanıt alamıyordu dolayısıyla bu da beraberinde soruları doğuruyordu.Sinirleniyordu ve biz bunu doğal karşılarken o olağan dışı olarak görüyordu ki bunu hak da ediyordu.

"Detaylar sonra.Her şeyin sırası var.Herkes iş başına.Ada benimle gel,hazırlanmalıyız." Didem sıkılgan bir şekilde araya girdi."Hemen mi?" Fakat Anıl ondan daha bıkkındı."Kaybedecek tek saniye yok.Ne kadar çabuk o kadar iyi."

Kendisi önden giderken onu arkadan takip ettim.Planı doğru işlerse işe yarayacağına dair müthiş bir his vardı tavan yapmış ve yere gelmeye korkak özgüveninde.Herkese emir yağdırırken bunu daha çok hissetmişti.Hiç kimsenin ona karşı gelemeyeceğini dahası takdir edeceğini...

Anıl dolaptan hızla eşyalarını alırken ben de yere indirdiğim çantamı alıp yatağın üstüne bıraktım.Giyecek kıyafetim olmadığından toplayacak bir şeyim de yoktu.

Bu halimi göre Anıl,"Ne bakıyorsun? Hadi!"dedi."Toplayacak bir şeyim yok çünkü kıyafetlerim yok.Üstümdekiler de Didem'in zaten." Hâlâ onun kıyafetlerini vermemiştim ve içten içe bu rahatsızlık veriyordu.Anıl alnını kaşıdı."Doruk sana kıyafet ayarlamıştı Didem'le.Git iste.Çabuk ol!"

Bir emir bitmeden öbürünü ortaya seren Anıl,yaptığı dağınıklığın farkında olsa da üstünden atlıyordu ve bana toplama zorunluluğu kalıyordu.Önüme bir çanta fırlatırken "Buna yerleştir."dedi.

"Kafama atsaydın."diye mırıldandım ama işine gelince keskinleşen kulakları yine mesaideydi."Bir dahakine artık." Baygın baygın suratına baktım ama yüzündeki sima,kafama yiyeceğim en hafif şeyin çanta olduğunu söylüyordu.

İçeri gidip, "Doruk, bana sanırım kıyafet ayarlamışsınız.Onu alabilir miyim?"diye sordum.Orkun'la karşılıklı gülümserken Doruk,"Getirsene."dedi Didem'e ricadan uzak bir tonda.Didem yine de itiraz etmeden karşı odaya girdi.

"Sence sana neler yaptıracak?" Beklemediğim ve daldığım bir anda Doruk soruyu yapıştırdı.Şaşkınlıkla açılmış gözlerimi ona dikerken "Bilmem."dedim."Plan ne ise onu."

Dediğimi takdir eden bakışları Doruk bana yollarken Didem'in şu kıyafetleri bir an önce getirmesini diledim."Hiç korkmuyor musun?" Doruk inatla damarıma basarken Orkun'un konudan uzak kalmak istediği belliydi.

PARANOYAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin