BÖLÜM-44

2.1K 143 12
                                    


♥♦♥♦♥♦♥♦♥

Geciken bölüm için sizden çok çok özür diliyorum.

Bölüm Müziği: Jacquie Lee -> Love The Broken Ones

♥♦♥♦♥♦♥♦♥

4 Yıl önce 13 Kasım

Attığım voltaların farkında olmadan babamı tekrar aradım. Dün gece annem evden çıkmış fakat o andan beri geri dönmemişti. Bu sabah erkenden polis merkezinden aradıklarında babam beni bırakıp gitmişti.

Ortada bir soru vardı ancak mantığım annemle bunu bağdaştıramıyordu. Dahası onlardan haber alamadıkça endişelerim beni bitiriyordu. Kendimi sakinleştirip kötü bir şey olmadığına ikna etmeye çabaladım.

Kapının sesini duyunca direkt olarak oraya koştum. Bakımlı görmeye alıştığım annemin gözlerinin altı morarmış, saçları ise dağılmıştı. Babamın koluna girmiş ve korkuyla çevreye bakıyordu.

"Neler oldu? Anne sen iyi misin?" Anneme koşup sarıldığımda biraz daha sakinleştim. "Bana neler olduğunu anlatın artık." Sabırsız bekleyişim daha çok babamaydı ancak cevap annemden geldi.

"Dün akşam bir arkadaşımla buluşmak için çıktım. Arabayı o kullanıyordu. Lafa daldık." Babamın bakışları sertleşti. "Kaza yaptık." Ağızım bir karış havada, yaşadığım şoku atlatınca "Size bir şey oldu mu?" Diye sordum ama sorumu önemsemeden açıklamaya devam etti.

"Bir çocuğa çarptık." Ağlamaya başlamıştı. Şokun etkisiyle ne diyeceğimi bilemedim ama öyle bir ağrı sardı ki içimi annem anlatmaya devam ettikçe kanım dondu. "Arabanın kontrolü onda olduğu için beni sadece sorguya çektiler ama yine de denetim altındayım." Sesi sağlıklıydı. "O ise kaçtı."

Babama baktım ve donup kalan annemden gerisi gelmeyince devamını o getirdi. "Direksiyonda annenin parmak izini bulamadılar. Arkadaşı da korkmuş ve kaçmış." Annem tekrar sözü aldı. "Sadece konuşuyorduk ama o çocuğa çarptı. O bir çocuğa çarptı. Küçük bir çocuk."

Defalarca sayıklamaya başladı. Ürküp geri çekildim. O kadar korkmuştu ki bilincini dün gece bıraktığı yerden alamıyordu. Belki de çabalayamayacak kadar şaşkın ve yorgundu.

"Çocuk iyi mi?" Koltuğa oturtulmuş annemi avuçlarımı ovarak seyrediyordum. "Bilmiyorum. Öldü dediler. Ben bi-" Başını ellerinin arasına alıp sayıklamaya devam etti. "Bilmiyorum. Ölmüş dediler. Öldü mü?" Oda bir anda ısınmıştı. Nefes alamıyor ya da kalp ritmimi düzene sokamıyordum.

"Çocuğun ailesinin yanına gittiniz mi? O aileyi gördünüz mü?" Lâkin aldığım cevap olumsuz olunca sinirden kızardım. "Orada olmalıydınız. Onlar annemden de şikayetçi olabilir." Annem kendi kendine söylenmeye devam ediyordu.

"Adam bunu yapandan şikayetçi. Annenin bir suçu yoktu." Anneme nasıl baktığını gördüm. Aile olmasa bile babam annemden şikayetçi gibiydi. O aile affetse bile -ki evlat acısı yaşadıklarından bu çok zor- babam annemi affetmeyecek gibi duruyordu. Belki de annemin masumdu. O halde neden babam annemi suçluyordu.

O anı canlandırdım gözümde. O karanlık ve boğuk geceyi... Ufak bir çocuk o geceye gömülmüştü ve annemin yüreğinde o çocuğun hayaleti vardı

***

Günümüz

Göz yaşları içerisinde Anıl'ın kanamasını durdurmaya çalışıyordum. Çaresizliğin soluduğu andan beri ne yapacağımı kestiremiyordum. Ellerim kan içinde yardımın geleceğini söyleyerek Anıl'ı uyanık tutmaya çalıştım.

PARANOYAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin