𝙛𝙞𝙣𝙖𝙡

390 24 172
                                    

Çiçeğe çiçekler yaraşır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çiçeğe çiçekler yaraşır.
Elveda Ophelia!

7 yıl sonra

John ile Mary'nin düğünü tam bir karnaval havasında geçiyordu.

Tatlı ve ılık bahar havası her yeri çiçeklendirmiş, Londra'nın soğuk ve gri görüntüsünü yeşile ve sarıya boyamıştı. Güneş masmavi gökyüzünün ortasında tüm can alıcılığıyla parlıyor ve ısıtıyor, rüzgar çevredeki envai çeşit çiçeklerin kokusunu bu eğlence için gelen misafirlerin burnuna dolduruyordu. 

Düğünün yapılacağı kilisenin içi ayrı, dışı ayrı renkli, kalabalık ve coşkuluydu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düğünün yapılacağı kilisenin içi ayrı, dışı ayrı renkli, kalabalık ve coşkuluydu. Herkes gülüyor, dans ediyor, içki içiyor, sohbet ediyordu. Düğünün yapılacağı salonun duvarları sarı, çiçek desenli kağıtla kaplanmıştı. Molly de üzerindeki sarı elbise ve saçlarına taktığı yine sarı, kocaman bir kurdeleyle duvarlarla uyumlanmış gibiydi. Erkek arkadaşı Tom ile duvar kenarında, bir fotoğrafçı yanlarına gelip fotoğraflarını çekerek onları bölene dek öpüşüyorlardı.

Aslında Molly sadece üzgün olduğu için içkiyi biraz fazla kaçırmıştı ve yapmayı düşünmediği şeyleri pervasızca yapıveriyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aslında Molly sadece üzgün olduğu için içkiyi biraz fazla kaçırmıştı ve yapmayı düşünmediği şeyleri pervasızca yapıveriyordu.

Büyük camlardan içeriye taze güneş ışıkları giriyor, her yeri aydınlatıyordu. Beyaz örtülü masaların üzeri lila kurdeleli peçeteler, şaraplar, kadehler, çatal ve bıçaklar, ikramlar ve taze çiçek buketleriyle doluydu. Sherlock duygu dolu bir konuşma yaparak herkesin gönlünü kazanmış, Mary ile John da artık resmen karı-koca olmuşlardı. En önemli anın ardından herkes eğlencesine bakıyordu. Bazı misafirler bir şeyler yiyip içiyor, bazıları salonu baştan sona dolanan fotoğrafçıya fotoğraf çektiriyor, geriye kalanlar tanıdıklarla sohbet ediyordu. Bütün bu kalabalığın içinde işinin stresini üzerinden atmaya çalışan Greg ise tek başına bir masada içki içiyordu. Onun hemen arkasındaki pencerenin önünde ise John ile Mary aralarında bir şeyler konuşuyorlar, Bayan Hudson salonun ortasında devasa büyük ve beyaz şapkasıyla birlikte tanımadığı bir yabancıyla muhabbet ediyordu. Bir görünüp bir ortadan kaybolan Sherlock ise yaklaşık on dakikadır hiçbir yerden ortaya çıkmamıştı. Buradaki herkesten çok o heyecanlı sayılırdı, stresini etrafta dolanıp insanlara laf atarak geçiştirmeye çalışıyordu. Düğüne birlikte katıldığı partneri Janine ise ona stresini atmasında eşlik ediyor, insanları rahatsız etmemesi için devamlı peşinde dolaşıyordu.

𝗹𝗶𝘃𝗲 𝗮 𝗹𝗶𝗲 | 𝗺𝘆𝗰𝗿𝗼𝗳𝘁 𝗵𝗼𝗹𝗺𝗲𝘀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin