•DEKU sırf özgünlüksüz biri olduğu için herkesten zorbalık görüyordu. Çocukluk arkadaşı da zorbalardan biriydi. Hayat onun üstüne geldiği için kahraman olmaktan vazgeçmiştir.
•Shigaraki ve Deku kardeş, AFO da onların babaları.
•⚠️Fazla argo konuşma...
•Deku: Salak. Madem bana acıyacaksın bari düzgün acı aptal.
Diyip aşağı kata indim.
Yazarın ağzından
İzuku'nun iki gözü de kırmızı olmuştu ama bir gözünde olan çatlak hâla gitmemişti. Umursamadan elindeki kanlı sopayla aşağı kata indi. "Annesi" İnko başına geleceklerden habersizce hâla kızıyla oynamaya devam ediyordu.
İzuku annesinin karşına geçti. Elindeki kanlı sopasını arkasında saklıyordu. İnko dayanamayıp sordu.
İnko: Gene ne istiyorsun!? Hem senin ustun neden kanlı!? Gene mi dayak yedi aptal!?
İzuku ise cevap vermeden sadece İnko'ya doğru sırıtarak bakıyordu. İnko dayanamayıp İzuku'ya tokat atıp bağırmaya başladı.
İnko: NE DİYE SIRITIYORSUN APTAL!?
Aslında İzuku'nun da istediği buydu. Daha çok sinirlenirse "annesini" ve "kardeşini" hiç acımadan öldürebilecekti.
Birden İzuku "annesinin" saçlarını çekip onu yere fırlattı. Kucağında olan küçük kız ise düşüp kafasını duvara vurmuştu. Aldığı darbe yüzünden küçük kız basılmıştı. Tam İzuku küçük kızın yanına gidecekken ayağını çeken "annesi" yüzünden takılıp yere düştü. Sinirle "annesinin olduğu yere baktı. İnko ağlıyordu. Bir anda İnko, İzuku'ya bağırmaya başladı.
İnko: Bir adım daha atayım deme! Kızıma hiçbir şey yapamazsın!!
İzuku öbür boşta kalan ayağıyla Inko'nun kafasına sert bir darbe indirdi. İnko kafasına aldığı darbe yüzünden İzuku'nun ayağını bırakmak zorunda kalmıştı. İzuku bunu fırsat bilip ayağa kalktı. Küçük kızın yanına yaklaşmaya başladı. Kız hâla baygındı. Kızın saçlarından tutup havaya kaldırdı İzuku. İnko ise çaresizce yalvarmaya başladı.
İnko: İzuku! Lütfen! O daha çocuk!!
İzuku, İnko'nun sözlerini umursamadan kızın kafasını duvara vurmaya başladı. Bir kaç kez daha kızın kafasını duvara vurduktan sonra kızı bıraktı. Ölüp ölmediğini kontrol etti. Ölmüştü. İzuku, İnko'ya döndüğünde İnko'nun gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. İzuku umursamadan İnko'nun yanına gidip şunları söyledi.
Deku: Sadece çocuk ha? Nedense aklıma bana bu yaşta yaptıkların geldi. O sıra bende sadece çocuktum, değil mi? Hiç acımadan bana vurmaların, beni kaç gün aç bırakman, bana CANAVAR demen! Daha sayayım mı yoksa yeterlimi?
İnko göz yaşlarını tutamayıp hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. İzuku ise onun kafasını tutup,
Deku: Merak etme. Söz veriyorum acımayacak.
Dedi ve kafasını sertçe duvara vurdu. İnko aldığı darbe yüzünden basılmıştı. Zaten İzuku da öldürecek kadar sert vurmamıştı. Çünkü onu zevkle öldürmek istiyordu. Mutfağa gidip bir bıçak aldı. Tekrar salona gittiğinde İnko'ya son bir kez baktı.
Deku: Aptal.
Dedi kendi kendine. İnko'nun yanına gidip bıçağı kalbine sapladı. İzuku öldürmenin verdiği keyifle kahkaha atıp duruyordu. Sonunda İnko da ölmüştü.
İzuku'nun ağzından
Kıyafetlerim hep kan olmuştu. Odama çıkıp kendime canta hazırladım ve kıyafetlerimi değiştirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bebeğimizin tarzı bundan sonra buna benzer olacak çünkü muq👌)
Aşağı kata inip mutfağa ilerledim. Çekmeceler karıştırıp işime yarayacak bir şeyler aramaya başladım. Dolabi açtığımda biraz içki oldugunu fark ettim. Eskiden "annem" içip içip beni hep döverdi. Bu içkilerin işime yarayacağını aklımın ucundan geçmezdi.
Çakmak, bir kaç bıçak, ve biraz da para aldım. (yavrumu parasız hiçbir yere göndermem bne👁👄👁👍)
Sonra eve içki dökmeye başladım. Daha sonra evden çıkıp evi ateşe verip oradan uzaklaşmaya başladım.
Katsuki'nin ağzından
Odamda Deku'nun okulda ne yapmaya çalıştığını düşünüyordum. Kacchan öldü derken ne demeye çalışıyordu? Neden bana adımla seslenmişti?
Ben bunları düşünürken dışarıdan yanık kokusu geliyordu. Pencere acıktı ama perde kapalı olduğu için dışarıda ne olduğunu göremiyordum. Ayağı kalkıp perdeyi açtığımda şok geçirdim. Dekuların evleri yanıyordu!? (Evleri yan yana olduğu için rahatça görebiliyor)
