B5 | Tek Başına
...
İzninizle bir şey belirtmek istiyorum.
Bu kitabın kapağında ve başlığında +18 ibaresi bulunuyor olabilir. Ama bu her bölümde cinsellik içeren şeyler yazacağım demek değil. Bu kurgunun asıl yazılış amacı bir hayran kurgu olması. Benden sürekli erotik şeyler yazmamı beklemeyin. Zaten zamanı geldiğin de bunu ben yapacağım. Bu kitabı okuma sebebiniz sex ise şimdi okumayı bırakın. Kurgum da her duyguya yer veriyorum. Lütfen, beni bunun için bunaltmak yerine yazdığım incelikleri anlamaya çalışın. Siz bunu yapınca kendimi, boşa çabalıyor gibi hissediyorum. Yazasım gelmiyor. Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim.
İyi okumalar, luv!
...
Öfkeliydim, isyankardım, mutsuzdum. Özlemiştim. Çok özlemiştim.
Beni oyalıyordu. Farkındaydım. Nedenini bilmiyordum.
Belkide sıkılmıştı benden. Hem benimle olan münasebetini kesmek istemiyor hem de ondan istediğim şeyi bana veremeyeceğini vurguluyor olabilirdi.
Bunu anlamam için bana zaman tanıyor olabilirdi, yanlış bir karar vermemek için beni kendinden uzaklaştırıyor da olabilirdi.
Çok fazla 'olabilecek' şey vardı. İhtimaller beni yıpratıyordu.
Son bir aydır yaşadığım hiçbir şeyde yanımda değildi. Henüz beni sadece bir aydır tanıyan kardeşi bile, ondan daha fazla yanımda olmuştu.
Öfkeliydim.
Hayley'i kaybetmiştim ve o en yakın arkadaşımın cenazesine gitmeme engel olmuştu.
Öfkeliydim.
Beni kocaman bir sır ve onun getirdiği sorumlulukla tek başıma bırakmıştı.
Öfkeliydim.
Hayatım bir anda durmuş ve hiç bilmediğim bir ülkede hapis olmuştum.
Bunların hepsi onun suçuydu. Hepsinin tek tek hesabını soracaktım. Ani bir kararla kalktım ve kapıya yöneldim. Kapıda duran iki koruma bana döndü.
"Bir sorun mu var Lydia Hanım?"
Birinin gözü morarmıştı. Ben yapmıştım. Bana engel olmaya kalkışmıştı.
"İkinizden biri telefonunu bana versin. Hemen geri vereceğim."
Adamlar birbirlerine baktılar. Yüzümü ve bakışlarımı sertleştirdim. Bunu görünce biri cebine uzandı ve telefonunu bana uzattı.
"Teşekkürler."
Kapıyı hızla kapattım ve son aramalara girdim. 'Patron' isimli numaraya tıkladım. İki çalıştan sonra telefon açıldı. Onun sesini duydum.
"Söyle Robert."
Bir iki saniye kadar sustum. Kendimi toparlamaya çalıştım. Eğer sesini duyunca böyle oluyorsam, karşıma geçtiğinde ona nasıl hesap soracaktım? Sesime net bir tını yerleştirdim.
"Benim, Lydia."
Başta ses gelmedi. Daha sonra sesli bir nefes aldığını duydum.
"Efendim Lydia?"
"Ne zaman buraya geleceksin?"
"İşlerimi halledince demiştim." Tınısında bıkkın bir ifade vardı.
"Ya banane senin işlerinden! İşlerini bitirdikten sonra gelseydik o zaman! Ne işmiş, bir aydır bitmedi. Ben çok sıkıldım! İstemiyorum tatil falan. Hayatım bir anda durdu. Şehrime geri dönmek istiyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pretty Dirty +18 Yarı Texting | Joseph Morgan
FanfictionJoseph Morgan kurgusudur. +18 sahneler fazlaca içerir. Bu kitabın her dokunuşu bana (@Alvina_Mikaelson) aittir. İzinsiz alınamaz, başka bir kitabın devamı olarak yazılamaz ve de yayımlanamaz.