B7 | Söylenmeyen
...
Gözlerimi büyük bir gürültünün verdiği rahatsızlık ile açtım. En son, duş almayı reddetmiş uykum olduğunu söyleyerek yatmıştım. Pencerelerin perdeleri kapalıydı fakat balkon kapısından yansıyan ay ışığı bana fazlaca uyuduğumu gösteriyordu. Victor'un bağırması ile irkildim.
Sesleri yakın değildi fakat uzakta değildi. Ne oluyordu?
Yataktan kalkabildiğim kadar hızlı kalkmaya çalıştım. Ancak vücudumun her kısmında bulunan sargılar bana engel oluyordu. Aynada yansımama baktığımda yüzümü buruşturdum. Ancak bu şu an düşünmem gereken en son şey bile değildi. Saçlarımı sağ omzuma doğru attım. Hızla kapıyı açtım. Kapıda şaşırtıcı şekilde adam yoktu. Bunu es geçerek merdivenlerden inmeye başladım.
Sesler netleşmeye başlamıştı. Merdivenlerin ucunda durdum ve aşağıya inmenin ne kadar doğru olabileceğini düşündüm.
"Joe böyle bir şeye nasıl ortak olursun!"
Joe, bir şeyler açıklamaya çalışırken Victor'un uzun ve derin soluklu nefesi kulaklarıma çarptı.
"Ben ablama bir söz verdim Victor. Ölmeden önce. Seni koruyacağıma dair. Ne pahasına olursa olsun sana ve bebeğe zarar gelmesine izin veremem."
Victor sinirle konuştu.
"Ama Lydia'ya zarar gelebilir değil mi Joe? O masum. Hatta aramızda en masum olan kişi o ve bebeği. Onları birbirinden ayırmam, ayıramam. Bende ne pahasına olursa olsun onu ve bebeğini koruyacağım. Annem de böyle yapmamı isterdi. Masum bir kadının, sırf aşık olduğu adam yüzünden ölmesini istemezdi."
Yutkundu. Sesi titredi.
"Tıpkı kendisine olduğu gibi."
"Victor-"
"Anlaşma falan yok Joe. Lydia'yı kimseye vermiyorum. Ancak kendisi gitmek isterse gider. Eğer onu bunun için tehdit edersen veya arkamdan iş çevirirsen, dayım olmana bakmaksızın bedelini ödersin."
Merdiven başlığını sıktım. Hızla kapıya doğru yönelen Victor, beni görünce aniden durdu. Yüzüne saniyelik yerleşen şaşkınlık ibaresinden sonra kaşlarını çattı.
Anlaşılan onları dinlememden hoşlanmamıştı.
Eğer konuştukları şey benim pazarlanmam olmasaydı ona hak verebilirdim.
Bakışlarımı ona çevirdim.
"Konuşmak istiyorum."
Victor bir süre bana baktı, sonrasında kafasını salladı. Eli ile merdivenleri işaret etti.
"Odamda konuşalım."
Cevap vermedim ve arkamı döndüm. Odası neresi bilmiyordum. Victor bana yetişerek elini belime koydu. Beni yönlendirerek, sağ tarafa doğru nazikçe çekti. İki oda geçtikten sonra tam karşı duvarda kalan odaya girdik. İçeride hafif bir gül ve kitap kokusu vardı. Tıpkı Hayley'in kitapçısı gibi kokuyordu. Burukça gülümsedim.
"Oturmaz mısın Lydia?"
Çalışma masasının önünde ki koltuğa oturdum. Yavaş adımlarla yanıma gelerek, karşıma oturdu.
"Umarım, dinlenebilmişsindir."
"Dinlendim. Ne kadar uyudum?"
"İki buçuk gün."
Şaşkınlıkla ona baktım. Anlayışla gülümsedi.
"Vücudunun ihtiyacı vardı. Çok normal."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pretty Dirty +18 Yarı Texting | Joseph Morgan
FanfictionJoseph Morgan kurgusudur. +18 sahneler fazlaca içerir. Bu kitabın her dokunuşu bana (@Alvina_Mikaelson) aittir. İzinsiz alınamaz, başka bir kitabın devamı olarak yazılamaz ve de yayımlanamaz.