6.BÖLÜM

143 78 67
                                    

Merhaba sevgili okurlarım!😊
Maceraya kaldığımız yerden devam...
Bizimle misiniz?(Bu bölümde de bizimle olanlar şuraya bir 💖 bıraksınlar bakalım.)
Yukarıdaki müziği dinlemeyi unutmayalım.🎶

🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

6.BÖLÜM

"Aynı kaderi paylaşan ruhların çıkmaz sokağı, bir kelebeğin gölgesinde saklıydı."

Alvina;

  Hayatta unutamayacağın öyle acılar vardır ki onların kasveti diğer acıları gölgede bırakır. Bazılarıysa o kadar unutulmaz olmuştur ki artık onları hayatımızın kilit noktasına yerleştiririz.

  Oysa bazen unutmak daha iyi değil midir? Tüm acılarını unutup tekrardan başlamak... Belki de boşuna silmemiştir zihnimiz onca anıyı. Belki de yükümüzü hafifletmek istiyordur.

  Ben unutmak isterdim. Hem de unutmak isteyeceğim o kadar çok şey var ki. Bir sabah kalktığımda tüm geçmişim yok olsun isterdim. Tüm fazlalıklarımdan kurtulayım. Tüy gibi hafifleyip devam edeyim hayatıma. Ama bana öyle bir seçenek sunulmuyor ne yazık ki.

  Beste duyduklarının şokuyla önce bir donakalmış ardından gözlerini sımsıkı yumup başını ellerinin arasına almıştı. Bir gariplik olduğunun farkındaydım. Ama hepimiz duyduklarımıza o kadar şaşırmıştık ki ne yapacağımız hakkında bir fikrimiz yoktu.

  Beste'nin ağzından çıkan küçük inilti hepimizi kendimize getirirken en hızlı toparlananımız Yağız olmuş ve oturduğu yerden kalkıp Beste'nin yanına gitmişti. Onu sakinleştirecekti emindim. Çünkü bu Yağız'ın en iyi yaptığı şeydi.

  Şu an berbat hissettiğine emindim. Daha her şeyin başında olduğumuz halde bu kadar etkileniyorsa bu işin sonunda nasıl toparlanacağını bilmiyordum. Ama hatırlamak istiyordu. Bu kendi kararıydı ve hepimiz ona yardım etmeye söz vermiştik.

  Kafedeki herkesin dikkatleri bizim üzerimize kaydığında Yağız "Hadi kalkalım." Dedi. Beste'de bizimle birlikte ayağa kalkmıştı ki birden bilincini kaybetti. Neyse ki Yağız kolundan tutuyordu da yere düşmesine engel olabildi. Bir kolunu sırtına sarıp diğer kolunu dizlerinin altından geçirerek onu kucağına aldı ve bize döndü.

"Panik yok arkadaşlar. Böyle olacağı belliydi zaten. Şimdi biz hastaneye gidelim. Batu, Dilay siz de gelin. Beste'yi daha iyi tanıyorsunuz. " dediğinde onda bir tuhaflık fark etmiştim.

  Pek çok durumda soğukkanlı olan kuzenimi ilk defa bu kadar telaşlı görmüştüm. Davranışları sakin gibi dursa da gözlerinden anlayabiliyordum.

  Endişeliydi. Ve ben onu çok iyi tanıyan biri olarak şu an burada endişeli olduğunu fark eden tek kişiydim. Buna emindim.

"Ben de geleyim." Diyecektim ki Yağız'ın "Alvina, Meriç siz şimdilik gidin. Ben size haber veririm." Demesiyle durdum. Bir anda herkes gitmiş ve sadece biz kalmıştık. O ve ben. Aman ne güzel.

Beni Unutur Musun?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin