İntikam gününün gecesiydi, üssün birkaç kilometre uzağında harika bir kumsal vardı. Oraya hiç gitmemiştik, bugünü kutlamak için kumsala gitmeye karar verdik. Harvey "Biliyor musun Willow? Burası ben ve arkadaşlarım için çok özel bir yerdir." Dedi.
"Burada bir sürü anımız var, arkadaşlığımızın ilk yıllarından beri buraya sık sık uğrarız." ve Freddie araya girerek "Eskiden burası halka açık bir kumsalmış, fakat çoğu insan şehirde yaşamayı tercih ettiği için burası artık bize kaldı!" Diye ekledi.
Hemen arkasından da Gill "Hatta soyunma kabinini bile bizim fotoğraflarımızla süsledik!" Diye karşılık verdi. "Çok iyiymiş!" Diye cevap verdim. "Arkadaş gruplarının böyle ıssız, sessiz ve durgun mekanları kendilerine yer edinmeleri gerçekten harika. Sanki kendilerine ait bir dünya gibi..."
Madison "Gerçekten öyle." Dedi. "Düşünsene yalnızca sana ve arkadaşlarına ait bir yer, tamamen özgürsün. Sadece sen ve en yakın dostların." Martin "Hayali bile insanı mutlu etmeye yetiyor!" Diye cevap verdi. Gill bir kamp ateşi yaktı ve hepimiz o ateşin etrafında toplandık.
Bir müddet sohbet edip eğlendikten sonra Harvey "Biliyorsunuz ki hepimizi buraya getiren hikayeler var, hepsi ufak da olsa birbiriyle bağlantılı." Dedi.
"Siz benim hikayemi biliyorsunuz, ancak ben hiçbirinizin hikayesini tam olarak bilmiyorum. Bence birbirimizi tam olarak tanıma vakti geldi, Freddie senden başlayalım. Hikayen nedir?"
Freddie kendine çeki düzen verip söze başladı. "Siz de çok iyi biliyorsunuz, ben her zaman çocuksu ve aşırı hareketli bir adam olmuşumdur. Fakat bu halim sizi yanıltmasın, aslında hiç mutlu biri değilim. Aksine her gün acı çekiyorum, sebebi de annemi ve ağabeyimi kaybetmiş olmam."
Hepimizin suratı asılmıştı, Freddie kendini çok zor tutuyordu. Şimdiden gözleri dolmuştu, kendini toparlayıp söze devam etti.
"Onları tahmin edeceğiniz üzere Flame Warriors belası yüzünden kaybettim, birlikte bir bahar festivaline gitmiştik aslında çok güzel bir gündü. Ancak son gösteriden önce büyük bir patlama oldu, annem ve ağabeyim o patlamada öldüler.
Birkaç ay sonra Harvey bana bir yardım eli uzattı, onun sayesinde patlamaya Flame Warriors'ın sebep olduğunu öğrendim ve ailemin intikamını almaya yemin ettim."Freddie derin bir iç çekti ve "Duydunuz işte, bu benim hikayem." Dedi. Madison "Sevgili dostum, senin için gerçekten çok üzgünüz." Dedi kibarca. Harvey de "Yapabileceğim bir şey varsa, bunu hiç çekinmeden söyle." Diye ekledi. Freddie "Teşekkürler, iyi ki varsınız." Diye cevap verdi. "Sen de." Dedim ve Freddie bana gülümsedi.
Harvey bana baktı ve "Sıradaki kişiyi sen seçmek ister misin?" Diye sordu. Ben de başımla onayladım. "Martin, senin hakkında gerçekten çok az şey biliyoruz. Anlat bize, senin hikayen nedir?" Martin "Peki." Diye cevap vererek söze başladı.
"Ben aslında sohbet etmeyi çok seven biriyim, pek tanımadığım insanlarla bile havadan sudan sohbet edebilirim. Fakat yıllardır çok az konuşuyorum çünkü hayata küstüm ve artık yalnızca adalet peşinde koşuyordum. Bugün de o adaleti sağlamış oldum, karım ve çocuklarımın adaletini." Martin derin bir iç çekip sözüne devam etti.
"Ailecek tatile gittiğimiz gece Flame Warriors otoyolda bir saldırı düzenledi ve o saldırıda kendimden bile daha çok sevdiğim karımla iki oğlumu kaybettim. O günden sonra hayata eskisi gibi pozitif bakamaz oldum, tam anlamıyla hayata küstüm. Sonra bu ekip bana umut oldu ve bana tekrar bir yaşama sevinci verdi."
Freddie gözleri dolmuş bir vaziyette "Biz senin için her zaman buradayız." Dedi. Gill "O haklı, sen bizim için çok değerlisin." Diyerek karşılık verdi. Martin "Teşekkürler çocuklar, siz olmasaydınız ne yapardım bilmiyorum." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piksel
Science FictionWillow Johnson adında 19 yaşında bir kız, biraz video oyunu oynayıp daha sonra derin bir uykuya dalar. Sabah uyandığında kendini en sevdiği oyunun dünyasında bulur. Nasıl geri döneceğini bilmeyen Willow zamanla karakterlerin iç dünyalarını tanımaya...