[hafif smut]
bir pazar günüydü, george cumartesi gecesi eve gitmiş, sıcak bir banyo yapmıştı. okula yakın küçük bir apartman dairesinde tek başına yaşıyordu. cuma günü okuldan sonra eve gelmediğinde, neden topalladığını veya boynundaki aşk ısırıklarının nereden olduğunu sorgulayacak kimse yoktu. yalan söylemek ya da herhangi bir şeyi açıklamak zorunda değildi.
george önünde duran teste baktı, mükemmel bir öğrenci olarak yorgun olmasına rağmen ödevini hemen bitirdi. cuma gününü düşündü. dream'in nasıl hissettiği, ona nasıl davrandığı. dream'in yumuşak ve sessiz inlemeleri.. bunlar george'u tamamiyle eritiyordu. dream'i ne kadar fena istediğini o bile bilmiyordu. ama şimdi ona gerçekten sahipti, belki uzun sürmeyecekti ama yine de george ona sahipti.
-
pazartesi günü george için daha heyecanlıydı, tüm derslerini sabırsızlıkla son dersin gelmesini bekleyerek geçirdi. zamanı geldiğinde sınıfa girdi ve her zamanki yerine oturdu.
"günaydın sınıf" george dikkatini dream'e vermek yerine masasındaki kalemle uğraştı.
dream defalarca sırıtarak george'un sırasının yanından geçti. george bacak bacak üzerine attı, öyle davransa bile, her ne kadar dream'i görmezden gelse bile yine de giderek artan bir şekilde dokunulma ihtiyacı hissediyordu.
george düşüncesizce dream'in konuşmasını dinledi, öğretmeninin güzel sesi kafasının içinde anlamsızca oynuyordu. ellerini bacaklarının arasına koyarak oturduğu yerde kıpırdandı.
bir süre sonra zaman hızlı geçti, zil çaldı ve yüksek ses george'u gerçekliğe geri döndürdü. george eşyalarını küçük postacı çantasına doldurdu.
"george, bir saniye buraya gel" diye seslendi dream. tüm öğrenciler sınıftan çıkmıştı. sadece o ve dream kalmıştı.
"evet..bay dream?" george yanıtladı. dream kolunu boynuna doladı ve onu kendine çekti.
"eve mi gidiyorsun?" george başıyla onayladı, dream kendi çantasını aldı. dream'in eli george'un beline doğru kaydığında, esmerin sırtı dikleşti. dream'in dokunuşuna ani bir tepkiydi.
"bana gelmek ister misin?" dream george'u istediği gibi kontrol edebilirdi, fakat george'da ona kendi çıkarı için her şeyi yaptırabilirdi.
george onu onayladı ve tekrar arabasına kadar takip etti. george dream'e günü hakkında lafladı, dream ise esmeri dikkatle dinledi. başını hafifçe sallayarak, gülümseyerek, onun güzel sesini dinleyerek.
eve geçtikten sonra dream kapıyı arkalarından kapattı. "buraya george, çantanı masanın üzerine koy" george dediklerini yaptı ve onu kanepeye kadar takip etti. george, her zaman kullandığı masum gülümsemesiyle dream'in kucağına oturdu.
dream george'un boynunu birkaç kez hafifçe öptü. "seni tam olarak şu an buracıkta sikebilirdim, ama sonra derse gelemezsin" dedi dream alçak sesle.
"hmm beni çok özlersin" george kıkırdayarak yanıtladı.
"pekala, bugün bana neredeyse dikkatini hiç vermedin, tam bir baş belasısın." dream sınıfta george'un bölünmemiş dikkatine alışıktı. fakat bu hoşuna gitti. hasret dolu bakışlar, cinsel düşünceler, george'un muhtaç tavırları.. tüm bunlar dream'i çıldırtmıştı.
"üzgünüm," diye mırıldandı george usulca başını dream'in göğsüne yaslarken. dream sıcacıktı ve george çok ama çok.. ona muhtaçtı.
-
televizyonda bir film açıkken dream çocuğu kendisine doğru çekti, üzerlerini örten yumuşak bir battaniye vardı. dream george'un boynunu öpmekle meşguldü.
george kıkırdadı, "clayy, filmi izle" dedi şakacı bir tonda. dream'in elleri george'un tişörtünün altına kaydı ve dokunuşlar yavaşça aşağıya sürüklendi.
"sen filmi izle bebeğim, sadece biraz temaslı bir sarılma, sana dokunabilir miyim?" george mahcup bir şekilde başını yukarı aşağı doğrultuda salladı.
dream hızla ileri atladı, iki parmağını george'un içine soktuğunda george'un sırtı bir yay gibi gerildi. dream esmeri eliyle becerirken dudaklarını derin bir öpücük için birleştirdi.
"cla-ah! tanrım" george, dream bir parmak daha eklediğinde dayanamaz hale geldi. dream onu fazlası için zorladı ve seslice inlemesine sebep oldu. parmaklarını içinden çıkardı ve çocuğu kucağına oturtarak işini kolaylaştırdı.
"mmh g-gelmeme izin ver" dedi george gözlerini kapatarak, televizyonu izleyemezdi, düşünceleri bulanıklaşmıştı. başını arkaya attı, tatlıca inledi.
"elbette bebeğim, benim için kendini dağıt" dedi dream, parmakları george'un içine girip çıkarken. george kendini tutamayıp inlemelerinin odada yankılanmasına izin verdi. çığlıklarla dream'in eline boşaldı fakat bunu aldırmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teach me | dreamnotfound
Fanfictiongeorge bunun yanlış olduğunu biliyordu. tarih öğretmeni bacaklarını iki yana genişçe açmış sırasında otururken onu yardıma muhtaç bir şekilde izlemenin kötü olduğunu. [+18] dsmp #1 mcyt #1 dnf #5 dreamnotfound #2