cumartesi sabahı önce george uyanmıştı. belinin altı tamamiyle ağrıyordu. dream george'un etrafta dolanan ayak sesleriyle uyandı.
"günaydın aşkım" dedi boğuk bir sabah sesiyle. "benimle kahvaltı hazırlamak ister misin?" diye sordu, george onu başıyla onayladı.
ardından "yürümek için yardıma ihtiyacın var mı?" diye sordu sarışın gülümseyerek. george yine başını salladı, hâlâ uykuluydu.
dream onu mutfağa taşıdı, tezgahın üzerine koydu ve boynuna narin bir öpücük kondurdu. onu tekrar ve tekrar nazikçe öptü. george kıkırdadı.
"krep ister misin?" dream buzdolabına bakarak sordu. george gülümsedi, ne yaptıkları umurunda değildi. bu önemli değildi, sadece dream'le bir şeyler yapmayı seviyordu.
"elbette!" heyecanla cevap verdi.
dream, "bir süredir seninle böyle bir şey yapmak istiyordum" diye itiraf etti. george ayaklarını ileri geri tekmeledi, aklına gelen rastgele şeyler hakkında dream'in gevezeliklerini mutlu bir şekilde dinledi.
"bunu beğendim, güzel" dedi george, orada oturup güzel görünerek yardımcı oluyordu. aldırmadı, dünyadaki en iyi aşçı falan değildi. o da yorgundu. fiziksel olarak yorgun.
-
mezuniyet bir hafta içindeydi. george'un önemli okul şeyleri -sınav, test- kalmamıştı, sadece mezuniyet gününe hazırlanmak zorundaydı. bir süredir dream'in evine gitmiyordu ve bu süre boyunca ikisi bolca mesajlaşmıştı.
"clay! yakında mezun olacağım" dedi george, dersten sonra dream'e sarılarak.
"biliyorum bebeğim, heyecanlı mısın?" dream çocukla eşit derecede mutluydu.
george hiçbir yere taşınmayacağını ve lise sonrası için büyük planları olmadığını biliyordu ama bunun kendisi ve dream'i nasıl bir ilişkiye sürükleyeceğinden emin değildi. hala onunla olabilmeyi umuyordu. resmi olarak çok uzun süredir çıkmıyorlardı.
"heyecanlıyım" dedi george gülümseyerek. dream mezuniyetinde george için özel bir şeyler planlamak istiyordu. dream aynı zamanda george'un kendi evine taşınmasını da düşünüyordu.
-
mezuniyetten önceki gündü, george o geceye kadar dream'i göremeyecekti, onun evine doğru gidiyordu. güzel bir kutlama, erkek arkadaşı ve aynı zamanda tarih öğretmeni. o kadar da önemli bir detay değildi. george arada dream'in öğretmeni olduğunu unutuyordu.
dream george'un yanağını usulca öptü. "yakında görüşürüz, tamam mı?" dediğinde george başını salladı. erkek arkadaşını düzenli olarak görmeliydi, sadece bu hafta değil. bu hafta tamamen cinsel açlık içinde geçmişti, ilgiye, erkek arkadaşının narin kelimelerini duymaya, övülmeye ve vücudunda bazı öpücükler hissetmeye muhtaçtı.
george ayrılmadan önce bir öpücük daha aldı. eve geldiğinde güvende olduğunu bildirmek için dream's mesaj attı. dream böyle olmasını istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teach me | dreamnotfound
Fanficgeorge bunun yanlış olduğunu biliyordu. tarih öğretmeni bacaklarını iki yana genişçe açmış sırasında otururken onu yardıma muhtaç bir şekilde izlemenin kötü olduğunu. [+18] dsmp #1 mcyt #1 dnf #5 dreamnotfound #2