teach me | dreamnotfound

0.5

[smut]

george dream'in kucağında uyuyakalmıştı. dream bazı işleri halledebilmek için onu dikkatlice yatağına taşıdı.

george uyandığında dream'in ofisinde takıldığını hemen fark etti. onu bulmak için sessizce odadan çıktı.

"george? uyanmışsın" dedi dream, kapıda dikilen çocuğa bakarak.

"stresli görünüyorsun..." dedi esmer.

"evet uh- şu anda üzerinde çalışılacak çok şey var, üzgünüm aşkım", dream bu takma adı her kullandığında george'un kalp atışları kulaklarına varıyordu.

"ben.." diye başladı george, dream'in kucağına oturarak. "stresini azaltmana yardımcı olabilir miyim?"

"bilmiyorum bebeğim, ben-" george dizlerinin üzerine çöktüğünde dream lafın yarıda kesti, sırıttı. "sanırım acıtmaz" diye devam etti.

george vakit kaybetmeden dream'in iş pantolonun fermuarını açtı. "çok gerginsin" diye mırıldandı george, dream'in şu an ne kadar sertleşmiş olduğuna değinerek.

george, dream'in aleti ağzındayken o kadar masum görünüyordu ki, bu dream'i çıldırttı. george tatlı bir gülümsemeyle, gözlerindeki en saf bakışla baktı sarışına. elinde dream'in sikiyle bu kadar güzel ve narin görünmemeliydi.

"siktir.." dream inledi, penisinin ucu george'un boğazındaydı. "b-boşalacağım.." dedi nefes nefese. george durmadı, dream'i boşaltana kadar hızlı bir tempoyla emdi. ve dream onun ağzına geldi. georege yukarı baktı ve elinin tersiyle dudaklarından akan beyaz sıvıyı sildi.

"iyi miydim?" diye sordu sakin bir ses tonuyla, hala işaret parmağı dream'in aletinin ucunu okşuyordu. dream sessizce inledi. "evet aşkım, harikaydın, neden burada benimle oturmuyorsun?"

"ah, ama seninle uğraşmak çok daha eğlenceli. sadece çalışmaya devam et ve bende seni destekleyeceğim" dedi kıkırdayarak. dream, george hala dizlerinin üzerindeyken elinden gelebildiğince işine devam etmeye çalıştı. george dream'in masasının altına girdi. dream sandalyesinde oturmuş elindeki kağıtlara odaklanmaya çalışırken penisini tekrar ağzına aldı, dream inlemesini bastırmaya çalışırken parmaklarını george'un saçlarında gezdirdi. aldığı zevkle hafifçe inledi. george aldırmadan işini yapmaya devam etti, elinden gelenin en iyisini. dream'i memnun etmek, ihtiyacı olan tek şeydi.

"george, ben tek- tekrar boşalacağım-" diye nefes verdi dream. george buna karşı gülümsedi ve öğretmeninin sikini açlıkla emmeye devam etti.

"istediğin kadar boşal, babacığım" george mırıldandı. o son söz gerçekten dream'i avlamıştı, çocuğun ağzına boşaldı. george, dream tekrar sertleşene kadar onu emmeyi kesmedi, onu, sadece dream'in tüm bu hisleri yaşayabilmesi için ağzına alıyordu.

"mm bunu beğendin" diye dalga geçti george. dream george'un çenesini elleriyle kavrayıp gözlerini onunkilere dikti. "benimle uğraşmayı kes" dediğinde george buna mecbur hissetti ve onun kucağına geri oturdu.

dream çalışırken george onun kucağında huzur içinde oturuyordu, george'un söz verdiği gibi daha fazla oral seks vermek yoktu. dream aslında işlerinin bir kısmını yapabilmişti, hatta neredeyse hepsi bitmişti. george'un desteğinin işe yaradığını düşünüyordu.

george, kucağında uykuya dalmadan önce dream'in boynuna küçük bir öpücük kondurdu. dream george'un sırtını küçük daireler olacak şekilde ovuşturdu. zavallı çocuk en çok işi o yapıyor ve muhtemelen de yoruluyordu.

dream george'u yatağına taşıdı, onu sabahları gizlice okula götürmenin bir yolunu bulması gerekecekti, george'un kendi evine gidebiliyor olmasını umuyordu çünkü böylece hazırlanmak için kendine vakit ayırabilirdi.

dream oğlanın alnına bir öpücük kondurdu. george seks düşkünü, çok azgın ve kendisine muhtaç olmasına rağmen, dream onunla sadece yatakta değil, normalde de nasıl başa çıkması gerektiğini biliyordu. bütün bunlar, dream'in sikini pantolonunun içinde tutamamasından dolayı olmasına rağmen, konu daha küçük olan esmer çocuk olduğunda, dream.. ondan gerçekten hoşlanyordu.

-

"uyan georgie. seni eve götürmeliyim"

"mmm..neden?" diye sızlandı.

"çünkü aşkım, senin okulun var ve ben seninle gelemem, bunu biliyorsun."

george sonunda kalktı, uykulu bir şekilde dream'in hazırlanmasını izledi. dream saatini takıyordu, ve o çok iyi kokuyordu. george parmak uçlarında gidip dream'in yanağını öptü. dream kollarını kendinden daha küçük olan çocuğun beline doladı ve onu daha uzun süreli derin bir öpücüğün içine çekti.

-

günler ikisinin sınıfta ara sıra olan bakışları ile geçmişti ama george dream'in evine bir daha geri dönemezdi. kollarını ona tekrar sarıp geceyi onunla geçiremezdi. birkaç gün arka arkaya dream'i görmeye kendini o kadar kaptırmıştı ki. her şey çabucak gelişti, dream, ilişki başladığı anda george'un kendini iyi hissetmesini sağlamayı bir görev haline getirmişti. ciddi bir şey değildi, ama bir şeydi ve bu bir sırdı.