Ekim Rüzgar
Kafama evlenmeyi koymuştum.
Tek isteğim onunla göl kenarında ıssız sessiz sadece kuşların, köpeklerin, kedilerin sesi geldiği bir yerde yaşamak.
Ama kulaklarımın sadece onun sesine ihtiyaç duyduğum bir cennette yaşamak.Arkasından baktım. Yaptığı ev topuzuyla mutfakta bir şeyler pişiriyordu.
Giydiği bol yırtmaçlı pantolon, ve uzun süveteriyle bambaşka bir güzellikteydi.En güzel hali saçlarının açıkkenki haliydi.
Boynuna değen saç tellerinin uçlarıyla onun her zerresine daha çok aşık oluyordum.O gece öpüşürken, arkada çalan o şarkıyla birbirimizin ruhunun bir olduğu kanıtını yakalamıştım.
"Öyleyse sev beni, yarınımız yokmuş gibi..
Bir daha yarın hiç gelmeyecekmiş gibi,
Asla yarına kavuşamayacağımızı gibi sev beni.""Benim tatlı kızım, doğru anladın, sen benim bu hayattaki korumamsın."
"Öyleyse sev beni, yarın yokmuş gibi, asla yarın olmayacakmış gibi sev..."
Bu şarkının sözleriyle, onun gözlerine bakarak, dudaklarıyla dudaklarımı kavuşturarak dans ettim.
Onu her şeyden, herkesten, bambaşka, en başta ben sevdim.
Ondan başkasını haram kılarak,
Ondan başkasına kör kalarak,
Ondan başkasının cenaze namazını kılarak.
Yalnızca onu sevdim.Rabbimin benden onu almasından korkarak rabbimden çok sevmeden korkarak ve çekinerek sevdim.
Ben onu çok güzel sevdim. Ve bu sevgiyi kutsal bir bağ ile resmileştireceğim.
Herkesi şahit ederek...Eylül Saraçoğlu
Mutfakta bir şeyler hazırlarken, yağmurlu hava da bize en iyi kahve gelerek düşünüp onu da hazırlarken şunu düşünüyordum. Eylül Saraçoğlu mu? Eylül Rüzgar mı?
Veya Ekim Rüzgar mı? Ekim Saraçoğlu mu?
O mu benimkini, ben mi onunkini alacaktım?Of! Çok zor bir işe girmiştim. Bu soyadı meselesi kafama takılmıştı.
Dönüp ona göz ucuyla baktım. Kumanda ile tvye göz atıyordu. Şapşal şapşal gülüyordu. Uyuz işte, müstakbel eşi burda ne düşünüyordu o napıyordu.
Aaa! Daha yüzük alıp evlenme teklifi de etmemişti ki...
Nasıl evlenecektik..?
Hıh.Ellerimi alnıma götürüp gözlerime değen ufak saçlarımı kulağımın arasına sıkıştırdım.
O geceki öpüşmemiz aklıma gelince parmaklarımı dudaklarıma götürüp gözlerimi kapatmıştım.
Beni incitmeden, ürkütmeden öptüğü,
O şarkıda beni daha çok kendine çektiği,
Ve her romantik ortamın içine ettiği gibi de öpüşmenin tam ortasında güldüğü...Ama onu öyle sevmiştim ben.
Ve halen de öyle seviyordum, değişmesini beklemeden olduğu gibi kabul görerek.Kendi olduğu için, doğal kaldığı için.
Uyuzluğu, gıcıklığı, inatçı keçi oluşu her şeyiyle onu sevmiştim ben.Ve kimse ondan daha değerli değildi.
En sevdiğim,
Her şeyim,
Hatta bir zaman sonra da tüm ömrüm o olacaktı.Mutsuz Kral'dan
"2018 yılından bu yana bana varlığıyla hayat veren. Gülüşüyle huzur veren, yaşadığımız her şey ile bana mutluluğu tek tattıran kişi. Bana o güzel sesiyle dünyanın en güzel müziğini dinleten kişi.
Sevgili M, kalbimin sahibi, ömrümün varisi.
Ölene dek seni seveceğim. Ömrümün ilham perisine sevgilerimle..."-FA & Mutsuz-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İ k i D e l i - GxG
Bí ẩn / Giật gân"O kaloriferin dibinde oturmuş ellerini bağlamış uyumaya çalışıyordu. Yatakta ikimiz uyuyabilirdik oysa bana kızgındı. Haklıydı da... Ama bir yeri tutulsun istemiyordum. Gelip yanımda uyusa, rahat olsa, araya yastık bile koyardım..." - FabiAnnabelle...