1

1.7K 70 56
                                    

Ayaklarımı gri koltuğa uzatıp arkama yaslandım. Yorucu bir gündü ancak işin kötü tarafı günün daha bitmemiş olmasıydı.

Açıkçası Minry ile sakin geçmesini de beklemiyordum.

"Chae çocuğunu alır mısın?! İşe yeterince geç kaldım zaten!" Bağıran Lisa'ya göz devirip ayağa kalktım. Gerçekten hiçbir zaman rahata eremeyecektım.

Kapının önünde zıplayarak siyah uzun çizmelerini giymeye çalışan Lisa ve kapıya yaslanmış, bilmiş bir şekilde onu izleyen Minry'e gülümsedim.

"Noluyor yine?" Lisa çizmesinin diğer tekini giymeye başladığında bir yandan da söyleniyordu.

"Ne olabilir yarım saattir yaptığım kombinlerin hiçbirini beğenmedi ve bende geç kaldım!"

"Lisa yalnız sen üç saat geç kaldın?" Aptalsın der gibi baktığımda göz devirdi.

"Olabilir Rosé? Erken kalkmaya alışık değilim napabilirim?" Bileğimde ki saatimi kontrol edip sinsice güldüm.

"O geç kaldığın üç saat dört saat olmak üzere" dediğimle fırlayan Lisa ardında onunla alay eden bir Minry bırakmıştı.

"Anne Lisa teyzem tam bir şapşal" kaşlarımı çattım.

"O da ne demek öyle? O kelimeyi nereden öğrendin Minry?!" Gülüşü solan Minry başını eğdi.

"Yanlışlıkla söyledim anne.." dizlerimin üzerine çöküp başını kaldırdım.

"Hatalıysan özür dilemelisin Minry. Bir daha kimseye başını eğme!" Yavaşça kafa salladığında yanaklarına birer öpücük kondurup ayağa kalktım.

"Hadi paltonu giy birazdan çıkacağız" aceleyle salondan çantamı ve telefonumu alıp paltosunu giymeye çalışan ama giyemeyen Minry'nin yanına eğilip giydirdim.

Bu tür şeyleri önce kendinin deneyip öğrenmesini daha sonra yardım almasını istediğim için önce ona yapmasını söylerdim. Böylesi onun için daha verimliydi.

Kahverengi kısa eteğim ve beyaz kazağımın üzerine kahverengi bir mont giyerek Minry'nin elinden tutup kapıyı kilitledim.

Siyah Toyota'nın kilidini açmamla Minry'nin öne geçecekken bana bakıp arkaya geçmesiyle şoför koltuğuna yerleştim.

Bir süre sonra durduğumuzda Minry'e döndüm.

"Her zaman söylediğim gibi-"

"Tamam anne anladım. Ananemi üzmeyeceğim"

"Gözüm üzerinde ona göre küçük adam" kafasını salladı. Arabadan inerek Minry'nin kapısını açıp kemerini çözdüm.

Önümüzde ki büyük eve yürüyüp zile bastım. Tam da tahmin ettiğim gibi annem açmıştı.

"Biz geldik anane!" Annem gülerek Minry'i kucağına aldı.

"Hoşgeldiniz bebeğim!" Anneme kısaca sarılıp geri çekildim.

"Bir yaramazlık yaparsa beni ara anne" annem Minry'nin saçlarını okşadı.

"Yapmaz benim torunum hadi sen git" Minry'nin yanaklarından öpüp arabama doğru yürümeye başladım.

"Dikkatli sür Chaeyoung!" Anneme döndüm.

"Peki anne!" Son kez el sallayıp arabaya bindiğimde derin bir nefes alıp vererek arkama yaslandım.

Hayatım şimdiden beni yormaya başlamıştı. Veya belki de o gittikten sonra bu kadar yorgun hissetmeye başlamıştım?

Evet o gitmişti.

LOVELORNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin