"Jennie?" Jennie bir elini beline yerleştirip diğer eliyle gözündeki gözlüğü çıkardı.
"Hi bitch!" Boynuma sımsıkı sarılmasıyla güldüm.
"Özledin değil mi?" Uzaklaşıp mahcupça gülümsedi.
"Aslında... Param bitmişti de ondan..." Göz devirdiğimde gülümsedi.
"Asla paramın bitmeyeceğini bildiğinden umursamadın, biliyorum" koluna taktığı chanel çantasını çıkarmaya tenezzül etmeyip uzun siyah botlarını takırdatarak içeri adımladı.
Göz devirip arkasından ilerledim.
"Şirket seni bırakırsa görürsün bu bitmeyen parayı" saçlarını savurup koltuğa oturdu.
"Öyle bir şey asla olmaz hayatım" omuz silktim.
"Peki" göz devirdi.
"Sen sormadın ama neden öyle dediğimi açıklayayım.."
"Patronum bana tapmakla meşgul olduğundan beni kovmayı göze alamaz" yüzümü buruşturdum.
"Onunla flörtleşiyorsun yani"
"Hayır o kendi kendine flörtleşiyor"
Jennie'yi daha fazla umursamak istemediğimden ayaklarımı sehpaya uzatıp yayıldım.
"Ölü gibisin Chae, Lisa nerede?" Baygın gözlerimi Jennie'ye çevirdim.
"İş görüşmesi vardı"
"Ah doğru dün gece aradığımda söylemişti"
"Lerron'la nasıl gidiyor?" Omuz silkti.
"Boşver onu Tanrı'nın çulsuzu" göz devirdim. Konu Jennie'yken her an göz devirmek istiyordum. Belli ki Lerron'dan da sıkılmıştı.
"Ondan da sıkıldın yani" benim gibi bacaklarını sehpaya uzattı.
"Her sıkıldığımda başka birini buluyormuşum gibi davranma Chae, sadece kulvarlarımız uyuşmuyordu. Örneğin paramız?" Onun bu karışık ilişkilerini umursamayıp telefonumu kurcalamaya başladım. Jennie çok önceden beri arkadaşımdı ve lisede güveninin sarılmasıyla artık sadece mantığına bakıyordu. Onun bu güçlü yapısını seviyordum.
"Sen hala bekârsın değil mi?" Kafa salladım.
"Rich bir koca bulma zamanı geldi Park seksi Chaeyoung" güldüm.
"Aptal aptal konuşma ben yeterince zenginim görmüyor musun?" Havalı olmaya çalışarak tek kaşını kaldırdı.
"Ne yani beni istemiyor musun?" Yüzümü buruşturdum.
"Kendinden bahsettiğini bilmiyordum ama evet istemiyorum" omuz silkti.
"Sen kaybedersin bitch, birazdan Lisa çulsuzu gelir ve benim için yanıp tutuşmaya başlar" güldüm. Haklıydı Lisa bir anda fakirleştiğinden Jennie'den geçinmeye çalışacaktı.
Kapının kilit sesi duyulduğunda Lisa'nın geldiğini anlamıştım.
Zıplayarak gelen Lisa Jennie'yi görünce daha da hızlı gelmeye başlamıştı. Jennie'nin üzerine atlayıp yüzüne sulu öpücüklerini bırakıyordu.
"Dünyanın en sürtük ve en zengin arkadaşı gelmiş!" Jennie üstündeki Lisa'yı kenara iterek nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.
"Hesap bilgilerini söyleyip öyle öl Jennie!" Jennie, adeta gözlerinden para fışkıran Lisa'ya orta parmağını gösterdi.
"Ayıp oluyor unnie" Jennie omuz silkip çantasından aldığı dolarla kendini yellemeye başlamıştı. Lisa şaşkına dönmüş bir şekilde Jennie'nin elindeki dolara bakıyordu.
