AŞK PEŞİNDE 5 YIL

-4-

ağlamamalıydım. neden ağlıyordum ki? tutamadım. yapamadım. sanki herkes ağlamamı beklerken, gülemezdim ki. koşarak lavaboya gittim. dersi kaçırmak umrumda bile değildi. Kıvanç arkamdan öylece bakıyordu. sanki o da şaşırmış gibiydi. ama şu an umrumda değildi. şu an hiçbirşey umrumda değildi. ağladım. sadece bu. hayatımda ilk defa kırılmamıştım. ama ilk defa böylesine çok kırılmıştım.peki ama neden? bilmiyorum, bilemiyorum. ilk kez bir erkeğe karşı anlamsız duygular beslememin karşılığı bu mu? hala o anı hatırlıyorum. sınfa girdiğimde sürtük bir kız ve öptüğü bir serseri. Kıvanç. bunu bana nasıl yapabilir? ama unutmuşum.ben onun nesiyim ki? belkide umrunda bile değilim.kantine gittim. Kıvanç yanıma geldi.yüzümü çevirdim. ona bakamazdım.anlatmaya başladı. onu dinlemek istemesem de merak ediyordum. neden yaptı? ''o kızı tanımıyorum. bana inan ya da inanma ama birden üstüme atladı ve beni öptü tam o sırada sen geldin arkandan geldim ama yetişemedim. özür dilerim'' OHA! heey millet! koskoca Kıvanç Yıldırım benden özür diledi. bağırmak istesemde konunun bu olmadığını biliyordum. Kıvanç konuşmasını bitirdikten sonra rahatladım yapmadığını biliyordum -en azından hissetmiştim ama söylemedim(:D)- kekelememek için kısa cevap vermeyi seçtim ve ''tamam'' dedim anlamış olacak ki ''teşekkür ederim'' dedi ve güldü. oha ya taşş diye böğüren iç sesim bana ne kadar abaza olduğunu tekrar göstermiş oldu. o sırada Efe kantine geldi ve bana bakıp göz kırptı. iç sesim etrafımız taşlarla dolu meteor yağmuru vaar diye anırdı yine. tebessüm ederek karşılık verdim. karşılığımı gören Kıvanç arkasını döndü ve öylece kaldı oturduğu kenar koltuğuna yumruk attıktan sonra kalkıp öylece gitti.ne oldu ki? ah benim kıskancım hala şu ''seni beğenen çok'' meselesinde demek ki.kıyamamm. Kıvanç yıldırm gibi bir ASİ beni kıskanıyor! aslında götümün kalkmaması için bir neden yok ama yinede ben duruşumu bozup sürtük bir kız olmak istemiyorum... eve doğru yürürken kendimi yanlız hissettim.çardağa oturdum.10-15 dakika sonra yanıma Kıvanç geldi.''ee ne yaptınız kafede?'' diye sordu. ''hiiç beni arkadaşalarıyla tanıştırdı.onlarda hayvan kotuma derneğine gönüllüler. sen bilmezsin ama ben de aşırı hayvanseverim. özellikle de yavru köpekler.'' diye anlattım.''hmm'' diye cevap verdi.''hayvensever olduğun için Efe'yi sevdin tabii. hele ki köpekleri seviyosan Efe tam senlik'' şok oldum. Efeden niye bu kadar nefret ediyordu ki?acaba onun hakkında ne biliyor? ''Efe'yi benden daha iyi tanıyor olmalısın ne zamandır tanışıyorsunuz?''diye sordum.sessiz kaldı. cevap vermedi. yüzüme baktı. ilk defa ağlamaklıydı.''tanımıştım bir ara onu'' diye saçama bir cevap verse dde onu üstelemedim. Kıvaç sanki gözlerinden alev çıkıyormuş gibi oldu ve sanki yeşil gözleri bir anda simsiyah olmuştu. ''sonra konuşalım'' dedi ve gitti.bende eve gittim. televizyonun karşısına geçtim ve Gumball izlemeye başladım.bu çizgifilmi çok seviyordum ve sanırım 40 yaşına gelsemde izlerdim.Gumball bitince wattpade girip kitap okumaya başladım. sabah uyandığımda hala koltuktaydım. duş alıp üstümü değiştirdim. o sırada kafama tak etti. bu gün CUMARTESİ!! tatil olduğunu nasıl unutmuşum? kendimden utanmalıyım - utanıyorum da - umarım güzel bir tatil geçiririm derken Selin'in yanına gitmeye karar verdim.hemen bir plan yapmalıyız. bakalım bu gün neler olacak??