-12-

666 17 5
                                    

Merhabalarr. Ben Rumeysa. Yorumlar için çok çok çok teşekkür ediyoruz. Multimedyada kendi çizimim var. Umarım beğenirsiniz :) :)

------------

Sabah uyandığımda gözlerimi ovuşturmaktan canım acıdı. Epey uyumuş gibi hissetmeme rağmen sadece 7 saat uyumuşum.

Saat 7:47 olmuş. Hemen lavaboya koştum ve cilt bakımımı yaptım. Dişlerimi de fırçaladıktan sonra lavabodan çıktım. Üstümü değiştirdim ve hayatımın bir parçası olan pijamalarımdan ayrıldım.

Aslında pijamayla okula gitmeyi istemiştim ama annem bunu pek mantıklı bulmadığından ve öğretmenlere saygısızlık gibi durduğundan dolayı kabul etmemişti.

Mutfağa indim ve kendime atıştırmalık bir şeyler hazırladım. Üstüme ince yağmurluğumu alıp evden hızlıca çıktım. Saate baktığımda saat daha 8:19 olduğu için biraz şaşırdım. Onca şeyi birkaç dakikaya nasıl sığdırmış olduğumu anlayamadım. Ama bozuntuya vermedim.

Okula doğru yürürken Kıvanç'ı gördüm. Telefonuyla ilgileniyordu ve sanki dün hiçbir şey olmamış gibi yine ruhsuzdu.

Bana doğru dönünce beni gördü ve yürümeyi kesip benim ona yetişmemi bekledi. Kabul ediyorum bilerek yavaş yürümüş olabilirim ama bunu yapmasam içimde kalırdı :D

Kıvanç'a yetiştiğimde bana baktı. O yeşillikler gözlerimin içinde gezinirken kendimden geçtim. Yürümeye devam ederken Kıvanç'ın yüzünde hafif ve algılanması zor bir sırıtış belirdi. Sanki çevredeki insanlar görmesin sadece ben görebiliyim diye çabalıyordu.

Bozmadım ve bende gülümsedim. Ama ne olduğunu bilmeden gülümsemem biraz saçma oldu. Hiç çaktırmadan yüzümü Kıvanç'a özenerek hissizleştirmeye çalıştım.

Tabii başarısız oldum, o ayrı konu. Aramızda hiç böyle bir bağ hissetmemiştim. Sanki itinayla kızına yürümeyi öğreten bir baba gibi itinayla beni kendine çekiyordu. Yavaş yavaş içime, tam kalbimin ortasına kazıyordu ismini.

Tıpkı yürümeyi yeni öğrenen o kız gibi benim de tek kahramanım oydu. Aradığım sıcak kollar hep onun kollarıydı. Hep, her yerde onu istiyor onsuz mutlu olmaktan çekiniyordum.

Aramızdaki sessizliği bozan ilk defa Kıvanç oldu.

''Bu hafta sonu benimlesin'' dedi.

''Neden?''  diye sordum.

''Çok soru sorma güzelim'' dedi. 'Güzelim' demesi üzerine şaşkınlığımdan susmuştum zaten.

''Senin bana güzelim diyen ağzını yerim Kıvançç'' diye geçirdim içimden.

''Peki öyle olsun ama beni çok şaşırtma'' dedim.

Eliyle telefonu kitledi ve bir süre öyle kaldıktan sonra alaycı gülüşüyle kafasını bana çevirdi.

''Tamam. Az  şaşırtırım o zaman,, dedi.

''Beni şaşırtacak şeyler yapma Kıvanç'' dedim. 'Şaşırtacak' kelimesini özenle vurguladım.

''Sana bu kadar konuşma çok fazla güzelim, hadi okula git artık'' diyerek resmen kovdu.

Bende aklımın önemli  bir kısmına Kıvanç'la konuşurken iki kere, hatta beş kere düşünüp konuşmayı not aldım. Hatta unutmamak adına telefonumada kaydettim. İhtiyacım oluyor çünkü.

Büyük bir hışımla okula doğru ilerledim. Cidden bazen çok sinirimi bozuyordu. Her ne kadar onu sevmeme engel olmasada kırılıyordum..

Okuldan döndüğümde çok yorgundum. Eve gelir gelmez kendimi yatağa attım. Tam rüyalara dalcam mesaj geldi. İyi insan hayalin üstüne gelir diye kendime yeni bir söz bulduktan sonra Kıvanç'ın mesajını okumaya başladım.

AŞK PEŞİNDE 5 YILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin